Telefon dolandırıcılığında büyük düşüş

Telefon dolandırıcılığında büyük düşüş

03 Şubat 2015 Salı, 17:00
Telefon dolandırıcılığında büyük düşüş
-

Telefon dolandırıcılığında büyük düşüş

- İstanbul'da bir sektör haline gelen telefon dolandırıcılığında, 2013'e göre geçen yıl yüzde 53 oranında düşüş yaşandı

- İki yıl önce aradıkları 853 kişiden 15 milyon lira vurgun yapan sahtekarlar, 2014'te 420 kişiden 7 milyon 500 bin lira dolandırabildi

- Asayiş Şube Müdürlüğü uzman ekiplerinin olaylara anında müdahaleleri sonrası dolandırıcıların elinden kurtarılan 3 milyon 500 bin lira ise sahiplerine teslim edildi

İSTANBUL - HALİL DEMİR - İstanbul'da bir sektör haline gelen telefon dolandırıcılığında 2013'e göre geçen yıl yüzde 53'lük düşüş yaşandı. İki yıl önce aradıkları 853 kişiden 15 milyon lira vurgun yapan sahtekarlar, 2014'te 420 kişiden 7 milyon 500 bin lira dolandırabildi.

Aralarında çok sayıda ünlü ismin de bulunduğu yüzlerce vatandaşı arayarak kendisini "polis", "MİT görevlisi" ya da "savcı" olarak tanıtan dolandırıcılar, 7 yıldır telefonla görüştükleri kişileri "terör örgütü üyesi" olmakla suçluyor veya "hesaplarının terör örgütü tarafından ele geçirildiğini" ifade ediyor.

Vatandaşların endişeye kapılmasından yararlanan dolandırıcılar, "söz konusu terör örgütüne yapılacak operasyon için para gerekli" diyerek mağdurlardan milyonlarca lira vurgun yaptı.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 2013 yılında İstanbul'da aradıkları 853 kişiden 15 milyon lira vurgun yapan telefon dolandırıcıları, Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik Dolandırıcılık Büro Amirliği uzman ekiplerinin müdahaleleri sonrası 2014 yılında 420 kişiden 7 milyon 500 bin lira çalabildi. Öte yandan, yüzde 53'lük düşüşün yaşandığı dolandırıcılıkta ekipler, sahtekarların elinden kurtardığı 3 milyon 500 bin lirayı sahiplerine teslim etti.

Polisin, konuya ilişkin operasyonlarında gözaltına alınan 130 şüpheliden 96'sı tutuklandı.

- Yeni hedef yaşlı kadınlar

Polisin müdahalesine karşı sürekli yöntemlerini yenileyen dolandırıcılar, "telefon dolandırıcılığı" haberlerinin basında sıkça gündeme gelmesi ve emniyet yetkililerinin yoğun çalışmaları sonrası yalanlarına inandırdıkları kişi sayısında ciddi düşüş yaşadı.

Yeni bir yöntem arayışına giren dolandırıcılar, toplumun sosyolojik ve psikolojik durumunu yakından takip ederek yaptıkları araştırmalar neticesinde orta yaş yalnız yaşayan kadınların, devletten, kolluk güçlerinden ve suça bulaşmaktan en fazla korkan ve dolandırıcılık yalanlarına en kolay inanabilecek kesim olduğu bilgisini edindi.

Esnaf çırağı, pazarlamacı veya kurye kılığında zengin semtlerde gezen ve yalnız yaşayan orta yaş üstü varlıklı kadınlar hakkında detaylı bilgi toplayan sahtekarlar, listelerine ekledikleri ve telefonla aradıkları kadınlardan birçoğunu terör örgütüyle ilişkileri olduğunu bahane ederek dolandırdı.

Bu kadınların ömürleri boyunca biriktirdikleri servetlerini tek seferde alarak kayıplara karışan dolandırıcıların, mevcut yöntemle 20 bin lira ile 1 milyon lira arasında vurgun yaptığı ortaya çıktı.

- Kontör dolandırıcılığıyla başladı

"Telefon dolandırıcılığı", 2008 yılında başladı. Sahtekarlar, kendilerine polis süsü vererek, vatandaşları arayıp, kontör kartı aldırdı ve kartta yazılı şifreyi mesaj attırırdı.

Sonraki yıllarda internet üzerinden işlemlerin yaygınlaşmasıyla dolandırıcılar, hatlarına para kontör transfer ettirmeye başladı. Dolandırıcılar bu yöntemle tek seferde 30 bin lira haksız kazanç elde edebiliyordu. Hatlarına transfer edilen para kontörleri anlaştıkları kontör bayilerinde parça kontör olarak sattıran dolandırıcılar, mevcut yöntemin zahmetli olması ve polisin çalışmaları sonrası operatör şirketlerinin kontör transferine gün ve miktar limiti koyması üzerine yöntem değişikliğine gitti.

- Banka hesabına para transferi

Kendilerini polis, MİT görevlisi ve savcı olarak tanıtarak aradıkları vatandaşları, KCK veya DHKP-C terör örgütüne dahil olduklarını belirten dolandırıcılar, bu kişilerden örgüte düzenlenecek operasyon için gerekli parayı verilen hesaba yatırmalarını istedi. Mevcut yöntemle tek seferde 1 milyon liraya yakın haksız kazanç elde edilebildi. Polisin para yatırılan hesabı tespit etmesi ve irtibat kurulan banka görevlilerinin yüklü çekimlerde yetkililere haber vermesi dolandırıcıların işlerini zorlaştırdı. Polisin banka hesaplarına blok koyması ve dolandırıcıları ciddi oranda tespit etmesi üzerine sahtekarlar farklı bir yöntem arayışı içerisine girdi.

- Parayı elden teslim alma ve bankadan çekerken bahane uydurma

Dolandırıcılar, bu kez telefonda ikna ettikleri vatandaşlara, bankadan "ev aldım", "arsa aldım" veya "torunumu Amerika'ya gönderiyorum" gibi bahaneleri kullanarak çektirdikleri parayı elden almaya başladı. Olaydan sonra polise giden mağdurların, parayı elden verdiği kişilerin eşkalini belirlemesi ve düzenlenen operasyonlarla dolandırıcıların yakalanması üzerine bu yöntem de terk edildi.

Sahtekarlar, bunun üzerine, vatandaşlara çantaya koydukları parayı kameraların olmadığı bir sokaktaki çöp konteynerlerine bırakmalarını istedi. Bu yöntemde mağdur uzaklaştıktan sonra dolandırıcılar, parayı alarak kaçtı.

- Prestij kaybı korkusu

İstanbul'da 7 yıllık süreçte aralarında polis, emekli general, savcı, tıp profesörü, avukat, sanatçı, gazeteci ve iş adamlarının da bulunduğu binlerce kişi, milyonlarca lira dolandırıldı. Camiasında önemli yere sahip pek çok kişi, maruz kaldıkları dolandırıcılığın prestij kaybına neden olacağını düşünerek, polise bile gitmedi.

- "Polis ve kamu görevlisi para istemez"

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amiri Korhan Karaarslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Polis ya da diğer kamu görevlileri, telefonla arayarak bir vatandaştan ne sebeple olursa olsun para istemez. Telefonda para isteyen biri, kesinlikle dolandırıcıdır. Dolandırıcılar biz önlem aldıkça metot değiştiriyor. Burada asıl çözüm vatandaşın bu yalanlara kanmaması ve bizi yaşanan olaydan kısa sürede haberdar etmesidir" diye konuştu.

- "Adınıza kayıtlı hatları kontrol edin"

Türkiye'deki 3 operatör şirketiyle görüşerek, telefon dolandırıcılığının önüne geçilmesi için önerilerde bulunulduğunu, bu şirketlerden 2'sinden olumlu yanıt alındığını, fakat bir şirketin ortak çalışmayı kabul etmediğini ifade eden Karaarslan, vatandaşların üzerilerine kayıtlı olan telefon hattı sayısını kontrol etmeleri gerektiğine dikkati çekerek, kullandıkları hat dışında, isimlerine kayıtlı başka hat varsa bunları kapattırmalarının "bir kamu görevi" olduğunu vurguladı.

Muhabir: Halil Demir
Yayınlayan: Nevbahar Kabaklı

Etiketler:
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
SON DAKİKA
TARSUSLU GÜREŞÇİ ENES GÖÇEN,  U10 TÜRKİYE  ŞAMPİYONU
ÇAMLIYAYLA'DA 5. LAVANTA ŞENLİĞİ
SİLİFKE TSO BAŞKANI KAYNAR, DEPOZİTO YÖNETİM SİSTEMI TOPLANTISINA KATILDI
ÇÖP EVE MERSİN BÜYÜKŞEHİR EKİPLERİ KISA SÜREDE MÜDAHALE ETTİ
VALİ TOROS, KUYULUK ORMAN DEPOSU'NDA İNCELEMELERDE BULUNDU
BAŞKAN SEÇER, ‘MESİAD VE MEP 2. İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI’NA KATILDI
VALİ TOROS, KKTC ANKARA BÜYÜKELÇİSİ KORUKOĞLU İLE GÖRÜŞTÜ
Toroslar’da 300 Kadın Yoga Yaptı
MERSİN BÜYÜKŞEHİR’DEN İSPANYA’YA TEKNİK ZİYARET
MERSİN’DE EMEKLİLER BÜYÜKŞEHİR’LE ‘YAZA MERHABA’ DEDİ

Mersin Haber ,Mersin