Programda ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, ülkenin anayasasına ve kurucu değerlerine dayalı yönetimin önemine dikkat çekerek, siyasi çekişmelerin gereksiz enerji ve zaman kaybı yarattığını, bunun da mutsuzluğa sebep olduğunu söyledi. Sunucunun, 11 Büyükşehir Belediyesi arasında Mersin’in örnek gösterilmesinin vatandaşları gururlandırdığını ve umutlandırdığını ifade ederek, ‘Mersin’in keşfi Vahap Seçer’ cümlesi üzerine, Başkan Seçer iyi işlere imza attıklarını söyledi. Seçer, “Çok değerli işler oldu. Aslında 2,5 yıldır yönetimdeyiz ama baktığınız zaman bir yıldır sindire sindire bir şeyler yapıyoruz. Kenti tanımak önemli. Kentin siyasi figürlerini, sorunlarını, sokağını bilmek, ekonomik gelir olarak en aşağıda olanı tanımak, bilmek, onların ızdırabını bilmek ya da yukarıdakinin beklentilerini anlayabilen bir belediye başkanına ihtiyaç var. Biz Mersin’i seviyoruz. Biz Mersin’e aşığız. Mersin bizim her şeyimiz. Bizim memleketimiz, biz ülkemizi seviyoruz. Bu anlayışla hizmet ediyoruz” dedi. Sosyal politikalarla işe başladıklarını ve pandemide üstün bir çaba sarf ettiklerini ifade eden Seçer, “Her yere yetiştik. Herkese; ‘Allah razı olsun belediyemizden’ dedirttik. Pandemi sürecinde bu krizin aşılmasında doğru politikalar uygulayan belediyelerin başında Mersin Büyükşehir Belediyesi geliyor” ifadelerini kullandı.
“Ben Mersin’e refah toplumu vaat ediyorum”
Pandemi döneminde hayata geçirdikleri birçok hizmetle vatandaşın yanında olduklarına dikkat çeken Başkan Seçer, en önemli projelerinden biri olan Mahalle Mutfakları’nın sayısının artacağını belirtti. Seçer, “24 noktada şu anda. 30 noktaya çıkacak. Bu önemli. Şimdi biz, insanlar ilanihaye devletin yardımlarıyla geçinsin, buna alıştıralım demiyoruz. Bu anlayışa, bu zihniyete de karşıyım. Hemşehrilerim bu konuda da benim fikirlerimi bilsinler. Elbette istihdam alanları yaratalım, Mersin büyüsün. Yani ben Mersin’e refah toplumu vaat ediyorum bir Belediye Başkanı olarak. Mersin fakirliğiyle, asayiş sıkıntılarıyla, sokakların kirliliğiyle, pisliğiyle, çarpık kentleşmeyle anılmasın. Mersin Akdeniz’in incisi. Çok önemli bir ticaret merkezi. Türkiye’nin, kasasına en fazla parayı gönderen 5. ,6. , 7. büyük il hüviyetinde. Şimdi böyle bir ilin fakirinin olması gerçekten oturup üzerine düşünülmesi, sorgulanması gereken bir durum” dedi.
“Çağ dışı bir siyaset anlayışı”
Başkan Seçer, kentin tüm paydaşları ile birlikte hizmet ederken Mersin’in zenginliklerinin farkında olarak Mersin ortak paydasında birleşmek gerektiğine vurgu yaptı. Sunucunun “Meclis’teki her şeye ret ret ret diye el kaldıranların ortak paydası Mersin değil mi? sorusu üzerine de Seçer, “Çağ dışı bir siyaset anlayışı. Dünyanın hiçbir tarafında, hiçbir demokratik ülkesinde yok. Halk bunları görür. Yeri, zamanı geldiği zaman, ben de hata yapsam beni cezalandıracak. Onlar hata yapıyorsa onları cezalandıracak. Türk halkı ferasetlidir” ifadelerini kullandı.
Halkın çalışmaları izlediğini belirten Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Hiçbir dönemde Mersin Büyükşehir Belediyesi bu kadar hesap verebilir, bu kadar şeffaf bir belediye olmadı. Hangi belediye mahremini açtı, kasasını açtı, nasıl ihale yaptığını, nasıl borçlanma yaptığını, yüzde kaç faizle aldığını, nereye, ne kadar para harcadığını yansıttı? Meclis üyelerine tane tane anlattı bu başkan. Şimdi bunu anlamayan ferasette, sadece yaptıkları grup toplantılarında üst yönetimden aldıkları talimatı uygulamayla Meclis’e gelip kararı; daha ben anlatmadan, konuları tartışmadan müzakere etmeden; oyunun rengi kafasında olan bir Meclis üyesine, ‘demokratik refleksle hareket ediyor’ diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Demokrasilerde böyle bir şey yok. Demokrasilerde halkın iradesi, halkın temsilcisi olan Meclis üyelerinin ya da parlamento üyelerinin iradesi ipotek altında olmaz. Ama Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde Meclis üyelerinin iradesi ipotek altındadır. Nokta. Bunun üzerine bir tartışma yapmak istemiyorum.”
“Mersin Büyükşehir Belediyesi güçlü bir belediye”
Mersin’in zengin bir kent olduğunu ve en yüksek vergi ödeyen kentlerin başında geldiğini anımsatan Başkan Seçer, bu zenginliğin ülkeye ve kente gelir olarak yansıdığını kaydetti. Güçlü bir belediye olduklarını bir kez daha vurgulayan Seçer, “Siz benim ağzımdan ‘belediyem borç teslim aldı, bitti, hizmet yapamıyorum, yol yapamıyorum, köprülü kavşak yapamıyorum, sosyal yardım yapamıyorum, tarım destekleri yapamıyorum’ diye bir kelime, bir ağıt, kendimi aciz yerine koyan bir tavır gördünüz mü? Asla! Mersin zengin bir kent. Mersin Büyükşehir Belediyesi güçlü bir belediye. Yeter ki sen bu kaynakları israf etme. Sen bu kaynakların çalınmasına göz yumma. Paranı koru. Mersin’e çok büyük hizmetler yaparsınız. Şu anda da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Biz ödeyemeyeceğimiz projeleri ‘Aman seçim geliyor’ deyip yapmayız”
Başkan Seçer, göreve geldikleri günden bu yana yalnızca 164 milyon lira yetki alabildiklerini aktardı. Geçtiğimiz yıl MESKİ için de yaklaşık 80 milyon liralık bir borçlanma yetkisi aldıklarını hatırlatan Seçer, onun dışında Meclis’ten borçlanma yetkisi alamadıklarının altını çizdi. Seçer, borçlanma yetkisi alamamalarına rağmen geçmiş dönemden kalan borçlardan önemli bir kısmını ödediklerini ve hizmetleri de süratle sürdürdüklerinin altını çizdi. Mersin’deki hizmetlerin kalitesine değinen Seçer, Mersin’de yönetim anlayışından bakış açısına kadar birçok şeyin değiştiğini vurgulayarak, her işte kaliteli malzeme ve ekiple çalıştıklarını belirtti. Seçer, israftan kaçındıkları ve öncelikli projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, “Mali disiplinimiz son derece iyi. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bütün esnaf bizle çalışsın, bize en makul fiyatlısını yapsın, en kalitelisini yapsın. Mersin Büyükşehir Belediyesi prestijli bir belediyedir. Biz ödeyemeyeceğimiz projeleri ‘Aman seçim geliyor’ deyip yapmayız. Biz böyle bir kötü mirasın üzerine oturduk. Bunu görüyoruz. Bu önemli bir deneyimdir. Bu deneyimden biz ders çıkarttık. Asla içini dolduramayacağımız, gereksiz onlarca bina yapmayız” dedi.
“Vatandaşlar, kenti benimle beraber yönetsinler, denetlesinler”
Vatandaşlara Teksin uygulamasını telefonlarına indirmeleri konusunda seslenen Seçer, hizmetlerin denetlenmesini ve bir olumsuzluk olması durumunda bildirimin yapılmasını istedi. Seçer, “24 saat çalışan bir sistemden bahsediyorum. Kenti beraber yönetsinler, benimle beraber denetlesinler. Bana fikir vermiş olurlar, yardımcı olmuş olurlar. Benim bir gözüm, elim, kulağım olmuş olurlar. Ben vatandaşlarımdan bunu rica ediyorum” dedi.
“3 Ocak 2022’de Mersin’de raylı sistemler dönemini başlatacağız”
Mersin Metrosu’na da değinen Seçer, Mersin için önemli bir gün olan 3 Ocak tarihine atıfta bulunarak, “Bağımsızlığımızı tescillediğimiz gün. 100. yılını kutlayacağız ve biz o gün, yani 3 Ocak 2022’de Mersin tarihinin önemli bir günü olarak, raylı sistemler dönemini başlatacağız. İlk etapta 13,4 kilometre metro, 2. etapta tramvay, 3. etapta da yine hemzemin raylı sistem. Şu anki yer altından gelecek. Mezitli eski belediye binası, eski otogar arası yer altından gelecek. Oranın konumu yer üstünden bir sistemi uygun kılmıyor” dedi. Başkan Seçer, yeraltı metrosunun yapımının iki yöntemi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Eski Otogar ile Pozcu Postanesi’nin arasını TBM tekniği ile geçiyorduk hatta biraz daha ilerisine ancak bu rahatsızlık endişesiyle beraber bu güzergahı daha da ileriye doğru çekiyoruz. Teknik elemanlar çalışıyor. Zaten yüklenici firma da şu anda şantiyesini kuruyor. TBM siparişini verdi. TBM, eski otogardan başlayacak, muhtemelen Forum bölgesini de geçecek orada bir durağımız var, mümkünse Yenişehir Fuar Alanı’na kadar TBM ile geçmek istiyoruz. Biz hepsini TBM ile yapmayı arzu ederiz ama bu da tabi maliyeti artırıyor. 30 metre aşağıda olduğunuz için yapacağınız istasyonlar da çok maliyetli oluyor. Bir de aç-kapa yöntemi var. Şehrin batıya doğru sakinleşen bölgelerde 200 metrelik merhalelerde aç-kapa yöntemiyle tüneli yapıyorlar, o da 12 ile 18 metrede oluyor. Daha az maliyetli oluyor. Bir miktar tabi ki çevreye rahatsızlık vereceğiz ama şimdiden trafiğin akışı, çevrenin rahatsız olmaması için tedbirlerimizi alıyoruz. Bu anlamda insanlar lütfen bizlere güvensinler. Bunu minimize edecek şekilde tedbirlerimizi alıyoruz.”
“Çalışan, üreten, vergi veren Mersin bu parayı fazlasıyla bulur”
2015 yılında Ulaşım Master Planı yapılırken kentin nüfusunun 1 milyon 650 binin üzerinde olduğunu, o günden bugüne Suriyeli sığınmacılar ile birlikte kentin nüfusunun 2.3 milyona ulaştığını ifade eden Seçer, trafiğin artışından tüm vatandaşların rahatsız olduğunu söyledi. Seçer, gelişmiş ülkelerden ve 197 kilometre raylı ulaşım sistemi olan İstanbul’dan bahsederek, “Biz hala 13.4 kilometre metro yapacağız. ‘Memleketin geleceğini bu adam ipotek altına alıyor’. Vallahi bunlar gibi yönetici olsa Mersin’e çok yazık olur. Mersin dökülür. 50-60 yıl daha geriye gider herhalde. Olacak iş değil. Çalışan, üreten, vergi veren Mersin bu parayı fazlasıyla bulur, hiç kimse merak etmesin. Merkezi hükümetler de buraya dönüp bakmalı” dedi.
“Mersin, bir marka değeri kazanacak”
Seçer, Metro projesinin direkt ve dolaylı olarak 4 bin kişiye istihdam sağlayacağını vurgulayarak, “Şu anda vagonlar hariç yaklaşık olarak 300 milyon avro civarında bir maliyetimiz olacak. Bunun üçte ikisi bu kentte kalacak. Buradan alışveriş olacak, çimento, demir, malzeme alacak. Çalışanlar burada çalışacak. Kamyonlar buranın kamyonları, şoförler, buranın insanları olacak. Kente çok büyük canlılık katacak. Mersin, bir marka değeri kazanacak. 4 ilçeyi raylı sistemle, demir ağlarla birbirine bağlıyorsunuz. Aslında sosyokültürel olarak da bir mozaiği birleştiriyorsunuz” dedi.
“Küçük çalışmalarla kente bir şey sağlayamayız”
Milletvekili olduğu 2007 yılından bu yana Çeşmeli-Taşucu otoban bağlantısının hala yapılamadığını hatırlatan Seçer, “Şimdi siz bu güzergahı otobana bağlarsanız, turizmi geliştirirsiniz Anamur’a kadar. Orada da bölünmüş yol çalışması yapıldı. Ama çok uzun sürdü. Hala bitmedi Gazipaşa-Taşucu arası. Bu yapılan majör çalışmalar, kentin yapısını, ekonomik yapısını değiştirecek en önemli çalışmalar. Yani küçük çalışmalarla, küçük avutmalarla, güzel sözlerle kente bir şey sağlayamayız. Ben ülkeyi yöneten bir insan olsaydım ya da benim iktidarım yönetiyor olsaydı ben bunlar üzerine yoğunlaşırdım. Ama ben Belediye Başkanıyım. Benim de bir potansiyelim var. Benim bütçem var. Benim de sorumluluk alanlarım var. Ama bu fikirleri veriyorum. Bunu iyi niyetle veriyorum. Lütfen, otoban bağlantı yolunu yapın. Ana konteyner limanını da yapın. Kentin Belediye Başkanı olarak Meclis üyelerine de söyledim; ‘Hadi Ankara’ya gidelim hep beraber’. Gidemezler. E böyle bir izin çıkmaz orada. ‘Oturun oturduğunuz yerde’ derler. Hemen yarın gidelim. İşte buradan çağrıda bulunuyorum. Mikrofonu ele alıp geçmiş dönemin avukatlığını yapan Meclis üyelerine sesleniyorum. Hayal üreten Meclis üyelerine sesleniyorum. Bomboş konuşup bizi engelleyen Meclis üyelerine sesleniyorum. Hadi hep beraber gidelim. Bu işleri bitirelim. Bunun partisi olmaz” diye konuştu.
“Yönetimde kaldığımız sürece Mersin’e yaraşır hizmetler artarak devam edecek”
Durmaksızın hizmet üretmeye devam edeceklerini kaydeden Seçer, “Bazen bu zamansız ve gereksiz engellemelerden dolayı stabil gidebiliriz. Ama bizim uçağımızın burnu hep havaya doğru gidecek. Biz burada yönetimde kaldığımız sürece Mersin’e yaraşır tempoda hizmetler artarak devam edecek. Bunun altını çiziyorum. Vatandaşlarım bunu bir seçim vaadi gibi görsünler. Bu iddialı bir söylem ve bunun hesabını her zaman bana sorsunlar ve takdir ettiği ölçüde bunu sandığa yansıtsınlar. Biz hizmet yapmak için geldik buraya” dedi.
Seçer, Mersin halkı kendisini seçtiği sürece kent için çalışacağını ifade ederek, “Gelecek günler bugünlerden çok daha güzel olacak. Ben çok inanıyorum” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.