YAKUP BONCUK - Üç gün önceydi. Tarsusta İş Bankası karşısındaki Seher gişesine gazete almaya gidiyorum. Dünya maketinin önünde bekliyorum. Karşıya geçeceğim gazete almak için. Bekle ha bekle.. Araçların biri gidiyor ikisi geliyor.
Tam geçeceğim Kleopatra istimaketinden hızla gelen araçlar birden burnumun dibinde bitiveriyor. Adım atmak için kaldırdığım sağ ayağımı geri çekiyorum. Ayağımı çekmesem aracın sol tekerleğinin altında kalıp ezileceğim.
Üç gün önce beni şaşırtan bir olay oldu.
Tam geçeceğim, yine araç üzerimize geliyor. Bana ve yanımdaki insanlara çarptı çarpacak diye yüreğimiz ağzımıza gelmişken, sürücü beyefendi birden duruverdi. Eliyle de bize “buyrun geçin” diye işaret verdi. Yanımdaki 3 kişi koşar adım karşıya geçti, ben karşıya geçmek yerine araç sürücüsünün yanına gittim.
Selam verdim ve “Beyefendi çok naziksiniz. Size bu duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederim” dedim.
“Önemlli değil. Bende size teşekkür ederim. Bizim Sinop’ta hemen hemen hiç traifik lambası yok. Biz orada böyle araç sürücüleri yayalara öncelik veriyoruz” dedi.
Tekrar teşekkür ettim ve 57 plakalı o araç sürücüsü çekip gitti. Tarsuslular olarak bundan örnek almamız lazım.
YKB
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.