Şöyle ki, mevcut yönetim, belediyeyi ağır bir borç yükü altında aldığını ve 5 yıllık belediye başkanlığım dönemde hiçbir hizmetin hayata geçirilmediğini iddia etmektedir.
2019 yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı ve ekibim ile büyük bir başarı sağlayarak kazandığımız Akdeniz ilçesi, geriye dönük 20 yıllık süreçte hiçbir hizmet görmemiş, ancak belediye ağır bir borç yükü altında bırakılmıştır. 212 milyon TL ile devraldığımız belediyenin borcu, 170 milyon TL üzeri olan belediyenin yıllık bütçesinin yaklaşık yüzde 125’ine denk geliyordu. Üstelik bu dönemde Belediyenin gayrimenkulleri satılmış, tüm kaynakları heba edilmiş, bilindiği üzere buna rağmen hiçbir hizmet üretilmemiş durumdaydı. Bu borç ve satışlar meclis tutanaklarında mevcuttur.
Ancak mevcut yönetim 652 milyon TL gibi bir borç yükü ile belediyeyi devraldığını söylemektedir. Bugün belediyenin yıllık bütçesinin yaklaşık 1.5 milyar TL olduğu göz önünde bulundurulursa bu borç yıllık gelirin yüzde 46’sına denk gelmektedir. Yani mevcut yönetimin bahsettiği gibi belediyenin borcu artımş değil oransal bazda bakıldığında neredeyse 3’te 2’i oranında azalmıştır.
Üstelik meclis çoğunluğunun muhalefette olduğu da göz önünde bulundurulduğunda Belediyenin hiçbir gayrimenkulü ve taşınmazı dönemimizde satılmamış, bu satışlardan kaynak yaratılmamış, buna rağmen kültürden sanata, kadından gence, TOKİ projelerinden spor yatırımlarına kadar Akdeniz tarihinin gördüğü en büyük projeler ve hizmetler bu şartlarda hayata geçmiştir.
Şunu da belirtmek isterim ki, Akdeniz Belediyesi’nin en önemli ve değerli olan gayrimenkullerinden olan TEDAŞ Binasının (Eski Akdeniz Belediye Binası) yüzde 55’i geçmiş dönemde borç karşılığında satılmış, Enerji Bakanlığı ile yaptığımız görüşmeler sonucunda da mevcut borç ödenerek kentin en güzide taşınmazları arasında yer alan bu gayrimenul yeniden Belediyeye kazandırılmıştır.
Tüm bu maddi zorluklara rağmen hayata geçirdiğimiz projeler ve hizmetler, aslı olmayan açıklamalar ile gözardı edilmek istenmesi hem şahsımı hem de dönemimde büyük bir özveri ile çalışmakta olan bürokratlarımı derinden yaralamıştır. 5 yıl boyunca Meclis Çoğunluğu ve Denetim Komisyonu çoğunluğu kendilerinde olmasına rağmen yaptıkları çalışmalarda usulsüz ve yasal olmayan bir durum söz konusu olsaydı yasal haklarını kullanıp savcılığa suç duyurusunda bulunma hakları vardı. Ancak kendileri şimdi olduğu gibi algı ve manipülasyon yaratmayı tercih etmiş, yalan ve iftiralarla şahsımı ve bürokratlarımı karalamışlardır. Mevcut yönetim artık manipülasyon ve algı operasyonu yapmayı bir kenara bırakıp hayata geçirdiğimiz hizmetlerin daha iyisini yapmak için uğraş vermelidir. Çünkü Akdeniz ve Akdeniz halkı bu tür yalan ve yanlış açıklamalara değil acilen hizmete ihtiyaç duymaktadır.
Son olarak bilinmelidir ki, 5 yıllık hizmet dönemimizde idaremiz 2 kez Sayıştaş Denetimi, 1 kez de İçişleri Bakanlığı denetimi geçirmiş olup tüm hesaplarımız şeffaf bir şekilde denetlenmiştir. Mersin’de hiçbir Belediye ve Kamu kurumu bu kadar denetimden geçmemiş olup, bu denetimler sonucunda da hiçbir sıkıntı yaşanmamıştır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.