Nejat İşler Mahkeme Kararı İle Beraat Etti

Geçtiğimiz günlerde maç sırasında jandarma ekipleriyle ile tartışarak gözaltına alınmıştı. Mahkemey çıkarılan İşler, hakimin kararı ile beraat etti. İşte detaylar..

01 Mart 2016 Salı, 05:00
Nejat İşler Mahkeme Kararı İle Beraat Etti
-

Muğla 1. Amatör Küme A Grubu’nda mücadele eden Gümüşlükspor’un Başkanı Nejat İşler, geçen 25 Ekim’de, Milas’ta Yeniköy Termikspor ile oynadıkları futbol maçında ellerindeki copları seyircilere doğru salladıkları ileri sürülen robocop kıyafetli Jandarma ekipleri ile tartıştı. Jandarmanın kendilerine muvakemet uygulayıp, hakaret ettiğini iddia ederek şikayetçi olması üzerine, İşler hakkında TCK’nın 125’inci maddesi uyarınca  ’Kamu görevlisine hakaret’ suçundan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Milas 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın üçüncü duruşması bugün görüldü. İşler’in katılmadığı davada, avukatların taleplerinin ardından, hakim İşler’in beraatine karar verdi.  Duruşma çıkışı açıklama yapan İşler’in avukatı Göray Karadut, "Bugün başkanımızın doğum günü. 
 
 
 
Amatör ligimizde 3 yaşında çocuklarımızı götürdüğümüz maça robocop kıyafetleriyle çıkıp, ellerindeki copları seyirciye karşı salladıkları, çocuklarımızı korkuttuları için karşı çıktığı, eleştirdiği jandarmanın şikayetinden dolayı açılan davada bugün beraat kararı verildi. Başkanımız, amatör ruhu, sporun birleştiriciliğini savunduğu bu sezondan, alnının akı ve yarasıyla çıkmıştır" dedi.
 
İşler, başkanı olduğu Gümüşlükspor ile geçen 3 Ocak’ta şampiyonluk sevinci yaşamıştı. Maç sonunda sevinirken başını kapıya çarpan İşler, alnından yaralanmıştı.
 
 
 
 
 
Serenay Sarıkaya, Ay Yapım'ın yeni sinema filmi için getirilen teklife "evet" dedi. genç oyuncu, yönetmenliğini Umur Turagay'ın üstlendiği filmde başrolleri Taner Birsel ve Nejat İşler'le paylaşacak.Detayları sır gibi saklanan filmin çekimlerine mart ayının ikinci haftasında Mudanya'da başlanacak.Bu arada Sarıkaya'nın, sevgilisi Kerem Bürsin ile rol alacağı romantik komedi filminin yaz aylarına ertelenmesi nedeniyle bu teklifi kabul ettiği öğrenildi.Serenay Sarıkaya, 'Behzat Ç Ankara Yanıyor' filminde Ercüment Çözen'in (Nejat İşler) sevgilisi Anna karakterini canlandırmıştı. 
 
En son Star Tv ekranlarının sevilerek izlenen dizis olan Medcezir'de Mira karakteri ile ekranlar karşısına geçen ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya geçtiğimiz günlerde gündeme Şeref Meselesi oyuncusu Kerem Bursin ile inanılmaz aşkları ile gelmişti. Şimdi ise gündeme Kerem Bursin ile Mavi markasının reklam filmini çeken Serenay Sarıkaya ve Kerem Bursin'e 750 bin TL kazandıkları markadan bu sene 1’er milyon TL kazanacakları öğrenildi. 
 
 
 
Rol aldığı Medcezir dizisi ile büyük bir çıkış yakalayan ve ünlü bir jean firmasının da reklam yüzü olan Serenay Sarıkaya, Medcezir dizisinde birlikte rol aldığı Çağatay Ulusoy ile fırtınalı bir aşk yaşadıktan sonra, ‘Güneşi Beklerken’ filmi ile patlama yapan yakışıklı oyuncu Kerem Bursin ile birliktedir. İki genç oyuncu reklam yüzü oldukları ve birlikte rol aldıkları reklam filmi çekimleri esnasında tanışmış ve arkadaşlıkları aşka dönüşmüştür.Gözlerden uzak bir ilişki yaşamayı tercih eden Serenay Sarıkaya ve Kerem Bursin yaklaşık olarak iki aydır ABD’nin Los Angeles kentinde yaşamaktadır. Serenay Sarıkaya’nın resmi sosyal medya hesabından takipçileri ile yaptığı paylaşımlar ile güzel oyuncu Los Angeles tatilinin tadını çıkarmaktadır.Ünlü çift, Los Angeles tatiline gitmeden reklam yüzü oldukları firma ile anlaşmaya oturmuş ve yeni sezon için de anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmaya göre ünlü çift, 750 bin TL kazandıkları markadan bu sene 1’er milyon TL kazanacaktır. 
 
Ünlü oyuncu Kerem Bursin ile uzun zamandan beri aşk yaşayan ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya gündeme Las Vegastan dönüşü ile geldi.Medcezir dizisinde Mira karakterini canlandıran ve geçtiğimiz günlerde meme kanserine yakalandığı öğrenilen Serenay Sarıkaya Türkiye'yi çok özlediğini belirtti. Hayranlarıyla iletişime geçen güzel oyuncu Las Vegas maceralarını anlattı. Şehrin filmlerde bahsedildiği kadar renkli olmadığını belirten Sarıkaya Türkiye'yi çok özlediğini hatta en çokta Türk kahvesini özlediğini belirtti.
 
 
 
Günlerinin nasıl geçtiğine dair mesajlar atan Sarıkaya, bu kez Las Vegas'ı anlattı. Şehrin filmlerde gösterildiği gibi renkli olmadığını ve sıkıldığını anlatan Sarıkaya, Türkiye'yi özlediğini belirtti. 
 
 
'LAS VEGAS ABARTILMIŞ'
Oyuncu, 'Biraz Hollywood efekti bir yer mi sanki? Abartılmış. Her şey bir insanın hayatını daha konforlu hale getirmek için düşünülmüş. Ama bir şey beni rahatsız ediyor. Açıklayamıyorum. Belki de orayı özledim. Şöyle bir Türk kahvaltısı yapmayı, akşamüstü kahvemi içmeyi, yurdumun sıcacık insanını, çay içmeyi' diye duygularını dile getirdi.Serenay Sarıkaya şu sıralar sevgilisi Kerem Bursin ile Amerika tatilinde 
 
Medcezir dizisi bittikten sonra sevgilisi ile ABD'ye giden oyuncu Serenay Sarıkaya yılbaşı için mektup saldı.Ekranların sevilen yüzlerinden birisi olan son olarak ünlü oyuncu Kerem Bursin ile fırtınalı bir aşk yaşan Serenay Sarıkaya'dan yeni mesaj geldi.Star Tv ekranlarının büyük bir beğeni ile izlenen dizilerinden biri olan Medcezir'de Mira karakterini canlandıran ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya Amerika seyahatine ilişkin notlarını kaleme aldı. Sarıkaya kitap okuyarak rahatladığını söylerken Kitabın dünyasına dalmak, kaybolmak bir nebze olsun uzaklaştırır insanı hayatın sert gerçekliğinden. Sophia Loren'den "Dün, Bugün, Yarın"ı okudum bir hafta önce. Âşık olduğum bu meslekle ilgili yazılmış tüm gerçek başarı hikayeleri çok etkiler beni notunu düştü 
 
 
Gezdiği, gördüğü ve yaşadığı ilginç deneyimleri kağıda dökmekten çekinmeyen Sarıkaya'nın gözünden işte Amerika.Son dönemdeki çıkışı ile büyük beğeni toplayan oyuncu Serenay Sarıkaya Amerika maceralarını sevenlerine bir mektupla anlattı.Son olarak Medcezir dizisiyle ekranlarda boy gösren Serenay Sarıkaya Amerika tatilinde yaşadıklarını sevenleriyle paylaşıyor. Kendi internet sitesinden her gün bir mektup yayınlayan güzel oyuncu 'Amerika maceraları' hakkında bilgi veriyor.
 
KİTAP OKUYARAK RAHATLIYORUM
 
Herkese yeniden selamlar güzel insanlar... Amerika maceralarımı paylaşmaya devam etmekteyim... Tüm dünyadan hemen hemen her gün ayrı bir kötü haber aldığımız bu günlerde kafa boşaltmaya çalışmak gerçekten zor. Tamamen uzak dursan ayrı dert, her gün takip etsen apayrı… Epeydir bir şeyler yazarım. İyi de gelir bana ama son zamanlarda sizlerle paylaşabileceğim bir şeyler yazmak en büyük heyecanım. Öyle ki hayata artık böyle bakmaya başladım. "Bunu kesin bizimkilere yazmam lazım!" Bazen de kitap okumak rahatlatır insanı... Beni hele fazlasıyla… Kitabın dünyasına dalmak, kaybolmak bir nebze olsun uzaklaştırır insanı hayatın sert gerçekliğinden. Sophia Loren'den "Dün, Bugün, Yarın"ı okudum bir hafta önce. Âşık olduğum bu meslekle ilgili yazılmış tüm gerçek başarı hikayeleri çok etkiler beni… (Hatta bir gün böyle birinin hayatını canlandırmayı ne isterim..) Bu yüzden heyecanla almıştım kitabı. Güzel hikayeler, güzel anılar var elbette ki... Peri masalı gibi.. Belki daha güzel yazılabilirdi.
 
 
 
OKUMA SIRASI TANRILAR OKULU'NDA
 
Şimdi ise Tanrılar Okulu'na başladım. Annem bu tarz kitapları çok sever. Yıllardır görürdüm onun kitaplığında. Bana da henüz okuma sırası geldi. Bence bir kitabın bize ulaşma sebepleri ve bir zamanı var. Bazen bir kitabı alırsın, aylarca rafında durur ama hazır olduğun bir gün eline alır ve okumaya başlarsın. Bazen de ne zamandır duyduğun ve okumak istediğin bir kitap birden karşına çıkıverir.
 
Ya da bu sadece bana oluyor da olabilir. Neyse bazen çok uzatabiliyorum. Sizinle paylaşmak istediğim çok güzel cümleler var kitaptan. Bağımlılık korkudur. Bir kişi kendini gözlemleyebilirse geçmişindeki her şeyi düzeltebilir. Dünya sadece sana anlatılandır. Biz ancak ne isek, karşıda onu görebiliriz. Karışıklık, şüphe, kargaşa, kriz, kızgınlık, umutsuzluk ve acı, tümü büyümek için yararlanılması gereken mükemmel fırsatlardır.
 
YILBAŞI AĞACI İÇİN KENDİMİ PARALADIM
 
Bu arada tabii ki çok değişik şeyler oluyor benim adıma… Macera dolu Amerika... Hayatımda ilk defa bir 'thanksgiving' yaşadım mesela. Thanksgiving; geride bıraktığımız yılın bize sunduklarına, nimetlerine şükretme ve paylaşma günü… Ne de güzel bir felsefesi var. Bayıldım. Amerika'nın beni daha önce hiç deneyimlemediğim şeylerle karşılaştıracağını biliyordum. Ama en çok hoşuma giden şey; çok tatlı yerel bir satıcıdan gerçek bir Noel ağacı almaktı. Onu süslemek için saatlerce kendimi paraladım büyük bir ciddiyetle… Amerika kültüründe 'Christmas' dönemi herkes için çok çok önemli. Hemen hemen her yerde sadece bu temaya uygun birbirinden güzel şeyler var. Her şey çok renkli, neşeli, iç açıcı... Thanks giving'le başlayıp yılbaşı gününe kadar devam eden bir süreç bu. Bir sürü yerde ikramlar, sıcak çikolatalar, şekerlemeler… Delirtici…
 
 
 
KAHVALTI İÇİN 25 DAKİKA BEKLEYİŞ
 
Bu hazırlıkların yanı sıra iki günlük bir seyahate de çıktık Texas içinde. Texas o kadar büyük ki insanın aklı almıyor. San Antonio ve Austin bu koca şehir içindeki iki küçük bölge. San Antonio'yu bir hayli turistik bulsam da kesinlikle görülesi... Şehir mimarisi öyle yapılmış ki tüm oteller, cafe, bar ve restoranlar nehre bakıyor. Nehir bir yürüyüş yolu gibi. Koluna sevgilisini takan gelmiş. Çok fazla Meksika restoranı var ve Meksika kültürü inanılmaz hakim buraya. Hatta İngilizce'den çok İspanyolca duymak mümkün. Ama benim favorim Austin. Bence New York ya da Los Angeles'tan ziyade burada yaşamak bir insanı pek çok anlamda memnun edebilir. Şahsen tam benim tarzım. Her bir köşesinde müzik yapılan ve gerçekten çok iyi müzik dinleyebileceğiniz mekanların, harika restoranların (biz Bob's Steak House'u denedik), inanılmaz vintage dükkanların, genç ve acayip cool tiplerin olduğu bir bölge. Hele kahvaltı için öyle güzel bir yere gittik ki, sanırım ismi Magnolia; sıramızın gelmesi için yirmi beş dakikaya yakın beklememiz gerekti.
 
LOS ANGELES'TA KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYENLER KULÜBÜNDEYİM
 
Şimdi ise size bu yazıyı Los Angeles'ın Urth kafesinden yazıyorum. Burası da çok meşhur bir kafeymiş. Söylenilene göre Ryan Gosling burada çok takılırmış. Şu an burada oyuncu olmak için çırpınan 40 kişi sayabilirim. Keşfedilmeyi bekleyenler kulübü... Hayat burada oyunculuk konusunda bayağı acımasız anlaşılan… Ne mutlu ki ben sevdiğim işi yapabiliyorum. Bence evrendeki en büyük güç de bu. Sahip olduklarının farkında olmak ve şükretmek. Çünkü ancak kıymetini bilirsen evren sonsuz akıtır bolluk ve bereketini… Ben hep böyle yaptım. Ve sizlere de kocaman bir teşekkür borçluyum. Çünkü bu yalnız bir başarı değil. Bana bu yolda destek oldunuz, inandınız, ödüllendirdiniz, sevgi dolu davrandınız. Teşekkür ederim. İşte tam da bu yüzden bir videoyla halledemezdim. Kelebeğimi gelip kendim almalıydım. Sadece bunun için gelip hemen geri dönünce pek bir havam oldu tabii. Houston Havaalanı'nda, neden bir günlüğüne gittiğime ikna etmek için epey uğraştım. Tüm geceden fotoğrafları ve Instagram sayfamı göstermem gerekti neden gittiğime inandırabilmek için. Miss Turkey olmamdan etkilendiler bayağı… Bazı şeyler hâlâ işe yarıyor ne tatlı… 
 
Ekranların sevilen yüzlerinden birisi olan medcezir dizisinde göstermiş olduğunu mira rolü ile den 77 ye herkesi mest eden Serenay Sarıkaya anlaştığı reklam firmasının kurallarına uymadığı gerekçesiyle maddi dava açıkldı 3 bin 500 tl davanın duruşmasında avukat reddini talep etti.Annem ve ben sadece güzellik yarışmasına katılacağım düşüncesiyle bazı evrakları okumadan imzaladık. Aradan 7 yıl geçtikten sonra ajansın komisyon istemesi iyi niyet kurallarına aykırıdır” dedi.
 
Serenay Sarıkaya'dan sözleşme imzaladığı Esline Ajans’dan izinsiz dizi ve reklamlarda oynadığı iddiasıyla 3 bin 500 lira istendi.Sözleşme imzaladığı Esline Ajans’dan izinsiz dizi ve reklamlarda oynadığı iddiasıyla hakkında 3 bin 500 liralık alacak davası açılan Serenay Sarıkaya, önceki günkü duruşmada avukatı aracılığıyla davanın reddini istedi.
 
Yaşı küçük olduğu için o tarihte yurt dışındaki bir yarışma hakkında bilgi almak için ajansa gittiğini ve güzellik yarışması formlarını imzaladığını belirten Sarıkaya, “Annem ve ben sadece güzellik yarışmasına katılacağım düşüncesiyle bazı evrakları okumadan imzaladık. Aradan 7 yıl geçtikten sonra ajansın komisyon istemesi iyi niyet kurallarına aykırıdır” dedi.
 
Geçtiğimiz günlerde el ele görüntülenen Serenay Sarıkaya ile Kerem Bursin ev aldı. Beraber yaşayacakları öğrenilen ikilinin bu iddiaları herkesi şok etti. Rol aldığı dizide söylediği şarkılarla beğeni toplayan Serenay Sarıkaya, yönetmenliğini Ketche'nin üstleneceği "Günaydın Sevgilim" filminde seslendireceği şarkı için stüdyoya girdi.
 
 
 
“Medcezir” dizisinde söylediği şarkılarla beğeni toplayan Serenay Sarıkaya, yönetmenliğini Ketche’nin üstleneceği “Günaydın Sevgilim” filminde seslendireceği şarkı için stüdyoya girdi.Sarıkaya, filmin müzik direktörlüğünü de üstlenen ünlü aranjör İskender Paydaş’la çalışmaya başladı.Paydaş, genç oyuncuya uygun tonu bulmaya çalışıyor. Sarıkaya’nın başrolü sevgilisi Kerem Bürsin’le paylaşacağı “Günaydın Sevgilim”in çekimlerine ise nisan ayında başlanacak.Bürsin’in pop yıldızını canlandıracağı filmde, Sarıkaya da dansa meraklı bir kızı oynayacak. 
 
"KİST ALINDI"
Geçen hafta silikonlarını değiştirmek için ameliyat masasına yattığı konuşulan Sarıkaya, spa çıkışı konuyla ilgili bir açıklama yaptı: "O ameliyat sağlık problemiyle ilgiliydi, kist alındı. Silikon ameliyatını zaten yıllar önce geçirmiştim."
 
 
 
KİTAP OKUDULAR
Serenay Sarıkaya ile Kerem Bürsin'in spa'ya gelirken bile kitaplarını yanlarında getirmesi dikkat çekti. Bürsin'in elinde Carmine Gallo imzalı "TED Gibi Konuş", Sarıkaya'da ise Sophia Loren'in "Dün, Bugün, Yarın Bütün Hayatım" vardı.
 
ŞARKI SÖYLEYECEK
Rol aldığı dizide söylediği şarkılarla beğeni toplayan Serenay Sarıkaya, yönetmenliğini Ketche'nin üstleneceği "Günaydın Sevgilim" filminde seslendireceği şarkı için stüdyoya girdi. Sarıkaya, filmin müzik direktörlüğünü de üstlenen ünlü aranjör İskender Paydaş'la çalışmaya başladı
Paydaş, genç oyuncuya uygun tonu bulmaya çalışıyor. Sarıkaya'nın başrolü sevgilisi Kerem Bürsin'le paylaşacağı "Günaydın Sevgilim"in çekimlerine ise nisan ayında başlanacak. Bürsin'in pop yıldızını canlandıracağı filmde, Sarıkaya da dansa meraklı bir kızı oynayacak.
 
 
Medcezir Dizisinde Mira Rolü İle Gönüllerde Taht Kuran En Son Kerem Bursin İle Aşk Yaşayan Serenay Sarıkaya Memesindeki Kitle Nedeniyle Acil Ameliyata Alındı Bu Kritik Günde Sevgilisi Kerem Bursin Bir An Olsun yayından ayrılmadı Sağlık Durumu Hakkında açıklama yapılmazken Ameliyatın başarılı geçtiği açıklandı.
 
 
Serenay Sarıkaya, önceki gün Nişantaşı Amerikan Hastanesi’nde ameliyat oldu. Memesinde bir kitle fark eden ünlü oyuncu, soluğu hastanede aldı.
 
Meme kanseri korkusu yaşayan Sarıkaya, yaşının genç olmasına rağmen mamografi çektirdi. Yapılan kontroller sonucu, kitlenin zararsız olduğu tespit edildi. Ancak ünlü oyuncu, kendisini rahatsız eden kitleyi ameliyatla aldırmaya karar verdi. Önceki gün hastaneye yatan Sarıkaya’nın memesindeki kitle, bir operasyonla alındı. İkilinin aşkı bu fotoğrafla belgelenmişti
 
SEVGİLİSİ YALNIZ BIRAKMADI
 
Ünlü oyuncunun ameliyatının başarılı geçtiği ve sağlık durumu iyi olduğu öğrenildi. Hastane bir gün kaldıktan sonra dün taburcu edilen Sarıkaya’nın en büyük destekçisi bir süredir aşk yaşadığı Kerem Bürsin oldu. Hastanede sevgilisine destek olan Bürsin, Sarıkaya’nın yanından bir an olsun ayrılmadı. 
 
 
Medcezir Dizisinin Sevilen yüzlerinden birisi olan Mira Rolü ile herkesi büyüleyen Serenay Sarıkaya'da O hastalık Zuhur Etti.Serenay Sarıkaya önceki gün Nişantaşı Amerikan Hastanesi'nde ameliyat oldu. Sarıkaya, meme kanseri şüphesiyle mamografi çektirdi.Sevgilisi Kerem Bursin Akkaya'yı bir saniye bile yalnız bırakmadı. Doktorların Serenay Sarıkaya'nın sağlık durumu iyi olduğunu açıkladı. 
 
Serenay Sarıkaya, memesinde tespit edilen kitleyi operasyonla aldırdı. Amerikan Hastanesi’nde önceki gün ameliyat olan oyuncuyu, sevgilisi Kerem Bürsin de yalnız bırakmadı.Sarıkaya, meme kanseri şüphesiyle mamografi çektirdi. Yapılan kontroller sonucu, kitlenin zararsız olduğu tespit edildi. Ancak ünlü oyuncu, kendisini rahatsız eden kitleyi ameliyatla aldırmaya karar verdi. Önceki gün hastaneye yatan Sarıkaya’nın memesindeki kitle, bir operasyonla alındı.
Hürriyet 'ten İsmail Bayrak'ın haberine göre, ünlü oyuncunun ameliyatının başarılı geçtiği ve sağlık durumu iyi olduğu öğrenildi. Hastane bir gün kaldıktan sonra dün taburcu edilen Sarıkaya’nın en büyük destekçisi bir süredir aşk yaşadığı Kerem Bürsin oldu. Hastanede sevgilisine destek olan Bürsin, Sarıkaya’nın yanından bir an olsun ayrılmadı. 
 
 
Meme Kanseri
 
pembe Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir.
Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan “duktal” kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan “lobüler” kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Meme kanseri oluşumunda genetik değişiklikler çok önemlidir. Genetik yapıda çeşitli faktörlerin ve normal yaşlanmanın etkisiyle ortaya çıkan bozukluklar kansere neden olur. Ancak meme kanserlerinin sadece %7-9’luk bir kısmı ailesel geçişlidir. Özellikle anne tarafında genç yaşta meme kanseri ve erkek meme kanseri görülmesi ailesel bir geçişe işaret edebilir.
Risk Faktörleri
Kadın cinsiyet ve yaşlanma meme kanseri için en önemli risk faktörleridir. Diğer bilinen risk faktörleri aşağıda belirtilmiştir;
İlk doğum yaşı: 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapanlarda,
18 yaş öncesinde ilk doğumunu yapanlara göre risk artmaktadır. Daha önceleri doğum sayısı ile kanser gelişimi arasında ters ilişki olduğu öne sürülmüşse de bu ilişki gösterilememiştir. Yine de hamilelik döneminde östrojen hormonunun daha düşük seviyelerde olması bu koruyucu etkinin ortaya çıkmasını sağlıyor olabilir.
İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır.
Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (>55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır.
Emzirme: En az bir yıl süreyle emzirmenin koruyucu etkisinin olduğunu gösteren verilerin yanı sıra herhangi bir etkisinin olmadığını iddia eden çalışmalar da mevcuttur.
Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol haplarının uzun süre kullanımı meme kanseri gelişim riskini arttırmaktadır. Bunun yanı sıra en az beş yıl süreyle bu ilaçların kullanılmasının kalın bağırsak, rahim ve over (yumurtalık) kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir. 10 yıldan daha uzun süre kullanımlarda ve özellikle genç yaşta (20 yaş öncesinde) kullanmaya başlamakla meme kanseri, kalp krizi ve inme riski artmaktadır. Burada özellikle belirtilmesi gereken husus doğum kontrol hapıyla birlikte sigara içiminin ciddi sorunlara yol açabileceğidir. İkisi birlikte kalp hastalıkları ve inme riskini belirgin arttırmaktadır.
Menopoz sonrası hormon tedavisi: Bu tür ilaçlar genellikle menopoza bağlı şikayetlerin ortadan kaldırılması veya azaltılması amacıyla kullanılırlar. Bu ilaçlar vücudun üretimini kestiği östrojen ve progesteron hormonlarını içermektedir. Bu ilaçları 5 yıl ve daha uzun süre kullanan menopoz sonrası dönem kadınlarda meme kanseri ve rahim kanseri riski artar.
Boy ve kilo: Uzun boylu kadınlarda meme kanseri riski artmaktadır. Bunun nedeni bilinmemektedir. Benzer şekilde bu kadınlarda kalın bağırsak kanseri riski de yüksek saptanmıştır. Menopoz öncesi dönemde aşırı zayıf kadınlarla, menopozdan sonra idealin üzerinde kilosu olan kadınlarda meme kanseri riski artmaktadır. Menopoz sonrası dönemde aşırı kilolar ve özellikle yağ dokusu fazla miktarda östrojen hormonu (meme kanserine neden olduğu bilinen hormon) yapımına neden olmaktadır.
Beslenme: Menopoz sonrası dönemde yağ oranı yüksek gıdalarla beslenme ile meme kanseri gelişimi arasında ilişki mevcuttur. Aksi olarak sebze ağırlıklı beslenmenin ise koruyucu etkisi vardır.
Alkol: Günde 1 bardaktan (1 bira, 1 bardak şarap, 1 duble sert içecek) daha fazla alkol tüketimi kadınlarda östrojen hormonu düzeylerini arttırdığı için kanser gelişim riskini arttırabilir.
İyi huylu meme hastalıkları: Kist, fibroadenom ve hiperplazi gibi meme hastalıkları iyi huylu tümörlerdir. Biyopsi sonucu habis olmayan oluşumlar tespit edilmesi risk faktörüdür.
Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.
Korunma:
Bazı risk faktörleri sizin kontrolünüz altındadır. Genel sağlık durumunuzu koruma amaçlı dengeli beslenme, zayıflama veya kilonuzu koruma, sigara içmeme, alkolü sınırlandırma, düzenli egzersiz gibi faaliyetlerde bulunabilirsiniz. Ancak bunlar riskinizi tamamen yok etmez. Bu nedenle meme kanserine yakalanmışsanız bu hiçbir şekilde sizin veya başkasının suçu değildir. Kendinizi suçlu hissetmek veya yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyleri veya kişileri suçlamanızın size bir faydası yoktur; tam aksine moralinizi yüksek tutmak tedavinizi de olumlu yönde etkileyecektir.
Bulgular:
Meme Kanserinin Belirtileri: Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.
Tanı:
Erken evrede meme kanserleri diğer kanser çeşitlerinde olduğu gibi ileri dönemlere gelene kadar belirgin bir belirti vermeyebilir. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Bu nedenle, meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamanız çok önemlidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırır. Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar ; evde kendi kendine yapılan meme kontrolleri, doktor tarafından yılda bir yapılan meme muayeneleri ve mamografi (meme röntgen filmi) olarak sayılabilir. Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay memelerini kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. Menopoz öncesi dönemde adetin başlangıcından sonraki 7-10. günlerde, menopoz sonrası dönemde ise her ayın aynı gününde muayene yapmalısınız. Meme dokusu içerisinde herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde vakit geçirmeden doktora başvurunuz. 20 yaşından sonra 2 yılda bir, 40 yaşından sonra yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırınız. Bu şekilde takip edilen kadınlarda kanserin çok erken dönemlerde yakalanabildiği ve meme kanserine bağlı ölümlerde %30 oranında azalma sağlandığı saptanmıştır. 
Evreleme
Meme kanseri oluşumu çok hızlı bir süreç değildir. Tümör ortalama 5-7 yılda 1 cm büyüklüğe erişir. Yayılımı öncelikle lenf kanalları yoluyla koltuk altı lenf bezlerine ve daha sonra kan yoluyla karaciğer ve kemik gibi uzak organlara olur. Tümörün yayılımını tespit etmek için evreleme yapılıp, tedaviye karar verilir. TNM sistemi adlı bir evreleme sistemi kullanılır. T tümör çapını, N hastalıklı koltuk altı lenf bezi sayısını, M ise uzak yayılım (metastaz) durumunu belirtir. Buna göre 4 evreden bahsedilebilir. Erken evre hastalık dendiğinde evre I, II ve bazı evre III tümörler anlaşılır. Evre III tümörlerin bir kısmı ve evre IV tümörler ileri evre olarak adlandırılır.
Tedavi:
Meme kanseri tedavisi, alanında uzmanlaşmış bir ekip tarafından yapılmalıdır. Bu ekibin temel üyeleri meme cerrahı, tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğudur. Meme kanserinin temel tedavisi cerrahidir. Tercih edilen cerrahi şekli meme dokusunun tamamen çıkarıldığı mastektomi ameliyatıdır. Ancak, erken evre küçük tümörlerde meme koruyucu cerrahi yapılması da uygundur. Kanserli dokunun memeden, çevresinde bir parça sağlıklı meme dokusu bırakılarak çıkarılmasına lumpektomi adı verilir. Ancak, lumpektomi yapılan memelere daha sonra radyoterapi verilmesi şarttır. Yapılan çalışmalar sonucunda meme koruyucu cerrahi sonuçlarının mastektomi ile benzer olduğu anlaşılmıştır. Bu yaklaşım özellikle batı ülkelerinde mastektomiye tercih edilmektedir. Sevindirici olarak ülkemizde de giderek daha çok uygulanmaktadır. Cerrahi sonrası gerekiyorsa tamamlayıcı olarak kemoterapi veya hormonoterapiler tıbbi onkologlar tarafından yapılır. Bazı durumlarda radyoterapi de uygulanması gerekebilir. Tedavi kararı verirken tümörün büyüklüğü, koltuk altı lenf bezlerine yayılım olup olmaması, tümörün hormon bağımlılık durumu, Her2 (c-erb-B2) adı verilen kanser geninin varlığı gibi faktörler göz önüne alınır. Tümörün büyük olduğu durumlarda tedaviye önce kemoterapi ile başlanıp tümörün küçültülüp cerrahiye uygun hale getirilmesi gerekebilir. Bu tedavilere doktorunuz karar verip sizi yönlendirecektir.
Tarama:
Normalde 20 yaşından sonra meme muayenesi ve yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırmanız önerilir. Bu nedenle, erken dönemde hastalığın yakalanması için kadınların bilgi sahibi olması gereklidir. 50 yaşından sonra 2 yılda bir mamografi çekilmesi önerilmektedir. Ulusal kanser tarama programı önerilerine göre ülkemizde uygulanan meme kanseri tarama protokolü aşağıda yer almaktadır.
20-40 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, iki yılda bir klinik meme muayenesi
40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, yılda bir klinik meme muayenesi, iki yılda bir mamografi çekilmesi gerekmektedir.
Buradaki metin genel bir bilgilendirme olup, hastalıklar değişkenlik gösterebileceğinden kişisel değerlendirme için uzmanınızla görüşünü
 
Ekranların sevilen oyuncularından biri olan ve bir zamanlar kanserle mücadele verip ölüm ile burun buruna gelen Ünlü oyuncu Nejat İşler gündeme oyunculuğa ara verip kendine yazarlığa adaması ile geldi. Hikaye kitabi yazmak isteyip Bodrum Gümüşlük'e yerleşen ünlü oyuncu Nejat İşler "Yazarlık benim için yan bir uğraş. Çok da uzak değil ama... Okumaya beş yaşımda, yazmaya beş yaşımda başladım. Yazdığım ve sahnelenen üç oyunum var." sözleri ile şaşırttı. 
 
 
 
Oyunculuk kariyerine ara vererek Bodrum Gümüşlük'e yerleşen aktör Nejat İşler, hikâye kitabı çıkarmaya hazırlanıyor.İşler, kitap süreciyle ilgili bilgileri Bavul dergisindeki köşesinde paylaştı. Kahramanları uydurma olan gerçek hikâyeler kaleme alacağını vurgulayan aktör, şöyle devam etti: “Yazarlık benim için yan bir uğraş. Çok da uzak değil ama... Okumaya beş yaşımda, yazmaya beş yaşımda başladım. Yazdığım ve sahnelenen üç oyunum var.”İşler, kitabın telifinin kulüp başkanı olduğu Gümüşlükspor'a aktarılacağını da belirtti. 
 
Rol olduğu dizilerle ekranların sevilen oyuncusu Nejat İşler yine yaptığı açıklamalar ile şaşırttı. Verdiği Röportajda önemli açıklamalarda bulunan Nejat İşler günlük hayatında yaşadığı birçok şeyi sevenleri ile paylaştı. "Şimdiki meslektaşlarından en çok hangisini seviyorsun?" sorusuna Aziz Yıldırım cevabını veren Nejat İşler herkesi çok şaşırttı. 
 
 
 
Muğla 1. Amatör Kümesi'nde mücadele eden Bodrum Gümüşlükspor'un başkanlığını yapan sanatçı Nejat İşler, bu görevi üstlenme nedenlerini ve projelerini anlattı. Amatörlüğü çok sevdiğini ve takımının profesyonel lige yükselmesine asla izin vermeyeceğini vurgulayan İşler, mevcut kulüp başkanları içinde en çok Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ı beğendiğini söyledi. İşler, "En çok Aziz Yıldırım'ı seviyorum. Şike iddialarına gram inanmadım" dedi. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan Nejat İşler'in Yeni Yüzyıl gazetesine verdiği röportajın bazı bölümleri şöyle: 
 
- Sevdin mi yeni mesleğini?
- Çok. 
 
- Ne kattı hayatına?
- Bazı günler 12-15 yaş ve A Takım aynı anda sahada oluyorlar. Boy sırasında, formalarıyla 100 küsur futbolcu düşün. Sakin bir şekilde oyunlarını oynuyorlar, gözlerini dört açmış hocalarını dinliyorlar. Disiplin içindeler, konsantreler. İnsan acayip mutlu oluyor, ağlayası geliyor. 
 
- Bodrum’a taşınırken aklında böyle bir şey yapmak var mıydı?
- Hiç yoktu. Ama şimdi bakıyorum da başka bir köyde olsaydım, yanımda Akif Abi gibi kişiler olsaydı, çocuklar olsaydı yine bu işi yapardım. Yapılmayacak gibi değil ki, bırakılacak gibi de değil. 
 
 
 
- O zaman sonuna kadar devam mı?
- Umarım. Çok istiyorum. Nedenini de nasıl anlatırım bilmiyorum. Hababam Sınıfı’nı izlerken sadece gülen bunu anlayamaz, Hababam Sınıfı’nı izlerken ağlayan bunu anlar. 
 
 
- Sıkı bir Fenerbahçe taraftarı olduğun zamanları düşün, başkan olduğunda futbola bakışın değişti mi? 
 
- Sadece “Bu işler ne zormuş lan!” dedirtti. Uzaktan davulun sesi hoş geliyor. Oyuncular sahada nasıl insanlar olsunlar, hangi motivasyonla sahaya çıksınlar, nasıl bir takım olsunlar kısmını düşünmeye başladım. 
 
- Nasıl olmalarını istiyorsun?
- Saygı bu işin temeli. Eğer saygı duymazsan sana saygı duyulmasını bekleyemezsin. “Zeki, çevik ve ahlaklı”yı tabelada değil, sahada görmektir önemli olan. Rakibi ezmeyen, yenilgiyi kabul edebilecek olgunlukta, emeğe saygı gösteren, iyi insanlar... Lisanslı spor yapan biri kötü olamaz.- Futbolun eğlenceden öte ne anlama geldiğini anlamakta güçlük çekiyorum, sizin için ne anlama geliyor? 
 
- Eğlence. Ve eğlence ciddi bir iştir. 
 
- Eğlencenin içine cinayet, kavga, faşizm nasıl giriyor?
- Büyük liglerden bahsediyorsun... Bunlar futbolun içine parayla giriyor. Yapay bir düşman yaratılıyor ve herkes oradan besleniyor. Taraftarlar da yaratılan düşmana, düşman olarak ayak uyduruyor. Ama her şeye rağmen direnen taraftar grupları da var. 
 
- Senin takımın bir gün profesyonel lige çıkarsa ne olacak?
- Öyle bir şey olmayacak. Profesyonel olmayacağız. 
 
 
 
- Adamlar lig atlarsa ne yapacaksın?
- Takım bir gün profesyonel lige çıkarsa katılma hakkını satarız. Biz amatörden devam ederiz, gider başka bir takım kurarız. Profesyonel ligde ilişkilerin bu şekilde kalması imkansız. Oraya gitsek biz palyaçoya döneriz. Profesyonelliğe giden oyuncu grubunu engelleyemeyiz. “Yolları açık olsun” deriz, bırakırız. 
 
- Başkan olarak senin nihai amacın ne?
- Bu okulda yetişen bir çocuğu televizyonda izlemeyi çok isterim. Futbolseverler, halini tavrını beğendiği futbolcunun nerede yetiştiğini merak eder. Bizden bir topçu gitsin ve futbolu bizim gibi izleyenler bu çocuğun nereden yetiştiğini merak etsin. Gümüşlük amatörden geldiğini öğrensin isterim. 
 
- Süper Lig’de oynayan örnek bir sporcu söyleyebilir misiniz?
- Burada yetişen bir öykü var aslında: Serkan Balcı. Yalıkavak’tan çıktı, Süper Lig’de Mersin İdman Yurdu’nda oynuyor. İlhan Cavcav, onu top oynarken gördü, kariyeri böyle başladı. Bu bir tesadüftü ama artık tesadüf olmasın istiyoruz. 
 
- Nasıl başkan oldun?
- Buraya yerleştiğimden beri bu takımın taraftarıydım. Geçen yıl takımla maça da çıkmıştım. O sıralarda takımın finansını Gümüşlük Belediyesi sağlıyordu. Tüm belediyeler kaldırıldı, Gümüşlük de gitti; hepsi Bodrum’a bağlandı. Böylece para kalmadı. Takımla ilgilenen bakkal bir arkadaşım, “Takımı bu sene çıkaramayacağız herhalde” dedi. “Çıkarırız” dedim. Parayı aramızda topladık. Zor bir dönemdi, yalnız kaldığımızda kim yanımızdaysa onlarla devam ettik. Çocuklara yol paralarını bile veremeyebileceğimizi söyledik. Çocuklar, “Para sorun değil” dedi, hepsi oynadı. Hem de öyle bir oynadılar ki son maçı kaybetmeseydik şampiyon olacaktık. O dönemki yöneticiler, “Bu işler sen gelince oluyor. Ekibini kur, gel” dediler. Geldim. Daha çok yeni, bir yıl olmadı. 
 
- Hayali olarak bir transfer alsanız Ronaldo mu, Messi mi, Arda Turan mı olurdu?
Nejat: Ben Arda’cıyım. Hem aynı dili konuşuyoruz, çocuklarla iletişimi de iyi olur. Başarı odaklı değil de, hangisi çocuklar için daha çok işe yarar diye düşünürdüm. 
 
- Şimdiki meslektaşlarından en çok hangisini seviyorsun?
- Aziz Yıldırım. 
 
- Şike iddialarına inanmadın mı?
- Gram inanmadım. 
 
"AZİZ YILDIRIM ÇOK İYİ BİR BAŞKAN" 
 
- Agresif olması seni rahatsız etmiyor mu?
- Agresif olabilir, o da onun tarzı. Türkiye’nin spor hayatına çok önemli katkılarda bulundu. Ben buna bakarım. Birçok başkan günü kurtarmaya çalışırken, o 20 yıl sonrasını düşünerek hareket etti. Avrupa’dakilerle yarışacak tesisler yarattı; bunların hepsini kulübün parasıyla yaptı. Bu çok önemli bir şeydir. Aziz Yıldırım çok iyi bir başkan! Onun yarattığı futbolcu fabrikasından bir sürü iyi çocuk çıktı. 
 
- Amatör ligin problemleri nedir?
- Üç büyük problem: Para, para, para! 4.’sü ilgi, 5.’si de görünmezlikten kurtulmak. 
 
- Parayı nereden alıyorsunuz?
- Esnaftan alıyoruz, kendimiz veriyoruz, çevremizden topluyoruz. 
 
- Bu işe devam edersen bir gün Gümüşlükspor’un filmini çeker misin?
- Ben o filmi zaten her gün çekiyorum. Hikayeyi de yaşarken yazıyoruz işte... Değil mi Akif Abi?  
 
 
 
 
NEJAT İŞLER KİMDİR?
 
İstanbul'un Eyüp semtinde doğan, dedesi Feshane işçilerinden sayacı bir usta, babası da işçi olanİşler, ilkokuldan sonra eğitimine Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde devam etti. İşler soyadını dedesinin işinden aldığını söylemiştir. Ortamına alışamadığı yeni okulunda popüler olmak ve derslerinden kaçmak için okulun tiyatro koluna girdi. Kısa zamanda popüler olan Nejat İşler derslerini de boşluyordu. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye giremeyince, para kazanmak için çay partileri düzenlemeye başladı. Nejat'ın parti organizasyonlarında işleri umduğu gibi gitmeyince borca girdi. Borçlarını kapatabilmek için Mahmutpaşa'dan T-shirt alıp Teşvikiye'de bu T-shirtleri satma kararı aldı. Kış aylarında ise T-shirt yerine kitap, dergi ve plak sattı.İki sene sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf bölümünü kazanan Nejat İşler, askerlik için bölümü okumaktan vazgeçti.27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde Taksim'de dolaştığı bir gün, bir tiyatro sahnesinde bedava gösterimde olan "Danton'un Ölümü" adlı eseri seyretti. "Ben niye bu işi yapmıyorum?" diye düşünen Nejat İşler, dayısının yanına gittiği Eskişehir'de konservatuvar sınavına girmeye karar verdi. İstanbul'a döndüğünde, 1991 yılında ilanını gördüğü Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvar Bölümüne başvurdu ve kazandı. 1995 yılında Mimar Sinan Üniversitesinin devlet konservatuvar bölümünden mezun olana kadar devlet tiyatrosunda ve televizyon dizilerinde rol aldı. Bu dönemde de CD ve kitap sattığı işporta tezgahını işletmeye devam etti.
 
 
 
 
 
SERENAY SARIKAYA KİMDİR?
 
(d. 1 Temmuz 1991, Ankara), Türk oyuncu ve model. 15 yaşındayken katıldığı bir güzellik yarışmasında jüri özel ödülünü aldı. Aynı yıllarda Plajda adlı bir sinema filminde rol alarak oyunculuğa adım attı.İlk oyunculuk deneyimini Şaşkın (2006) filmiyle kazanan Sarıkaya, sonrasında Plajda (2008) filminde rol aldı. İlk kez Sinan Çetin'nin Peri Masalı (2008) dizisinde yer alarak dizi oyunculuğuna başladı ve yine aynı yıl Sinan Çetin tarafından hazırlanan Limon Ağacı (2008) dizisinde ilk başrolünü üstlendi. Dizinin sona ermesinin ardından Adanalı (2008-2010) dizisinde rol almaya başladı. 2010 yılında düzenlenen Miss Turkey yarışmasında Gizem Memiç'in ardından ikinci oldu ve Türkiye'yi Miss Universe yarışmasında temsil etmeye hak kazandı.
 
 
 
Ardından Lale Devri (2010-2012) ve Medcezir (2013-2015) dizilerinin başrolünde yer alarak popüleritesini arttırdı. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin filminde seslendirme yapan Sarıkaya Behzat Ç. Ankara Yanıyor filminde de rol aldi.Dizi ve sinema filmlerinde oynamasının yanı sıra Sarıkaya, reklam filmlerinde de yer aldı ve bazı önemli markalarında reklam yüzü oldu. 2014 yılında GQ Türkiye tarafından yılın kadını seçildi. Bugüne kadar bir Altın Kelebek Ödülü dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı.
 
KEREM BURSİN KİMDİR?
 
(d. 4 Haziran 1987, İstanbul), Türk oyuncuHollywood-Türk yapımlarında İngilizce,Türkçe çift dille oyunculuk yapmaktadır.Bürsin Kanal D 'de yayınlanan "Güneşi Beklerken" adlı dizide aynı ismi paylaştığı "Kerem Sayer" ve son bölümlerde ortaya çıkan yüzü deforme ikizi "Güneş Sayer" rolleriyle tanınmıştır. Çağan Irmak filmi Unutursam Fısılda'da müzisyen Erhan'ı canlandırdı.Şeref Meselesi dizisinde "Yiğit Kılıç" karakterini canlandırmıştır ve aynı karakterle "Ulan İstanbul" dizisinde konuk oyuncu olmuştur.Yapımcı Roger Corman'ın Sharktopus ve Palace of the Damned adlı televizyon filmlerinde, bazı bağımsız filmlerde ve kısa filmlerde rol aldı.
 
 
 
Bürsin, İskoçya (Edinburg), Endonezya (Medan, Cakarta), Birleşik Arap Emirlikleri (Abu Dabi, Dubai),Türkiye (Ankara,İstanbul), Malezya (Kuala Lumpur), ABD (Teksas, Boston, Los Angeles) gibi ülkelerde yaşadı.1999'da 12 yaşındayken ailesiyle birlikte ABD'ye yerleşti.Üniversite eğitimini oyunculuk üzerine alarak Emerson College'nin pazarlama iletişimi bölümünden mezun oldu.ABD genelindeki liseler arası tiyatro yarışmasında en iyi erkek oyuncu seçildi.9 Eylül 2013'te yayınlanan sosyal mesajlaşma uygulaması Line'ın reklam filminde rol almıştır.Ayrıca Güneşi Beklerken dizisindeki rol arkadaşı Hande Doğandemir ile birlikte Lipton reklamında oynadı ve Ocak 2015 'te ise Mavi Jeans'ın, reklam yüzü oldu.Markanın diğer bir yüzü Serenay Sarıkaya ile birlikte Türkiye'nin ilk snapchat röportajını gerçekleştirdiler ve daha sonrasında beraber reklam filminde #1jean1tişört etiketi ile rol aldılar.İkili reklamda Maroon5'in This Love şarkısını seslendirdi.

Etiketler:
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
SON DAKİKA
BÜYÜKŞEHİR ÖNCÜLÜĞÜNDE ‘BİSİKLETLİ TURİZM KAPASİTE GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI’ DÜZENLENDİ
MERSİN'DW "11. DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE İNSAN ODAKLI LİDERLİK ZİRVESİ’ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
MERSİN'DE GENÇ İSTİHDAM ADAYLARINA EĞİTİM VERİLDİ
BAŞKAN SOFU'DAN, 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ MESAJI
TARSUS'TA "BAHAR ŞENLİĞİ"
VALİ TOROS'A MUT BELEDİYE BAŞKANI ORHAN'DAN" HAYIRLI OLSUN " ZİYARETİ
"Yeşil Mutabakata Uyum Sağlamazsak Gümrük Birliği’nin Kazanımları da Kaybolabilir"
BAŞKAN ÇAKIR :" HEDEFİMİZ HİÇ İŞİ OLMAYAN İLE YENİ MEZUN OLANLARA ISTİHDAM YARATMAK"
"TÜRKİYE YÜZYILI'NDA TÜRKİYE'NİN GÖÇ YÖNETİMİ MODELİ" PANELİ DÜZENLENDİ
"TÜRKİYE YÜZYILI'NDA TÜRKİYE'NİN GÖÇ YÖNETİMİ MODELİ" PANELİ DÜZENLENDİ

Mersin Haber ,Mersin