
MTSO Meslek Komitesi Üyeleri, Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda bir araya geldi. Konunun uzmanlarından Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmeler dinleyen üyeler, düzenlenen outdoor etkinliklerle “Biz olabilme’, birlikte hareket edebilme kültürünü geliştirdi. “Bu tür etkinliklerle birlik ve beraberliğimiz artıyor” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, bu yapının güçlenmesinin kent ekonomisini de güçlendirdiğini söyledi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı düzenlendi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır ve Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Üyeleriyle Meclis Divan Üyelerinin de katıldığı toplantıda Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın ile Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu katılımcıları Türkiye’de ve dünyadaki güncel ekonomik gelişmeler konusunda bilgilendirdi. Oda tarafından başlatılan dijitalleşme çalışmaları hakkında bilgi de verilen toplantının ilk günü outdoor etkinliklerle son buldu
Çakır: “Birlik ve beraberliğimiz bize güç veriyor”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Biz Mersin’in en büyük ekonomi çatı örgütüyüz. Meslek Komitelerimiz de bu örgütün temel taşı. Odamızı besleyen ana damarlarımız. Sizlerin aldığı kararlarla projeler yapıyor, kentimizi, sektörlerimizi belirli noktalara getirmeye çalışıyoruz” dedi. Komitelerde oluşan ivmenin birlik ve beraberliğin Oda’yı ve beraberinde kent ekonomisini güçlendirdiğini kaydeden Çakır, “Sizlerin birlikteliği bizim kürekleri aynı yöne çekmemizi sağlıyor” ifadesini kullandı. Türkiye’nin de dünyanın da zor günlerden geçtiğini kaydeden Çakır, “Bu zor süreçte Anadolu gibi etkin bir coğrafyada yaşıyor olmamız önemli bir avantaj. Oluşturduğumuz beraberliklerle kenetlenerek bu zor günleri daha rahat atlatacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Odanın dijitalleşme çalışmaları hakkında bilgi de veren Çakır, “Yeni mobil uygulamamız tüm üyelerimizin kullanımına açıldı. Uygulama marketlerinden Mersin TSO yazarak indirip giriş yapabilirsiniz” dedi.
İzol: “MTSO bölünmemeli”
Meclis Başkanı Hamit İzol da birlik ve beraberliği vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
“Mersin çok özel ve Türkiye’nin gözbebeği bir kent. Mersin’in karnı ağrısa Türkiye’de sancı var demektir. Böylesi önemli bir kentte yaşamamız önemli sorumluluklar da getiriyor. Birbirimize sahip çıkmalıyız. Odamıza sahip çıkmalıyız. Birlikte güçlenebiliriz. MTSO bölünmemeli. Biz birbirimize sahip çıkmazsak bölüp küçültürler. Oysa bırakın Mersin’i Çukurova ile birleşip daha çok pazardan daha büyük paylar alabilmeliyiz.”
Uzunoğlu: “Güçlü tedarik zinciri oluşturmalıyız”
Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu Türkiye ve dünya ekonomilerini değerlendirdi. Donald Trump’ın kararlarının dünya ve Türkiye ekonomisine yansımalarını anlatıp iş dünyasının ne tür tedbirler alması gerektiğini aktardı. Trump’ın ana hedefinin ABD ekonomisi içindeki vergi gelirlerinde gelir vergisi payını azaltıp gümrük vergisi payını artırmak olduğunu kaydeden Uzunoğlu, bu kararın Amerika’ya da dünyaya da çeşitli sıkıntılar oluşturabileceğini söyledi. 75 ülke liderinin Amerika’ya anlaşma çağrısında bulunmasıyla Trump’ın kısa sürede hedefine ulaştığı izlenimi oluştuğunu belirten Uzunoğlu, Çin’in ise artık eski Çin olmaması nedeniyle geçmişteki gibi gümrük duvarlarından beklenen ölçüde etkilenmediğini söyledi. Bu durumun ticaretin coğrafi olarak farklı bölgelere dağılmasına yol açtığına değinen Uzunoğlu, Amerika’nın artık tedarikini Çin yerine Pazar çeşitlemesine giderek Güney Kore, İngiltere dahil olmak üzere AB ülkeleri ve Hindistan’dan sağlamaya başladığını aktardı. Dünyada tedarik zincirlerinin kırıldığını belirten Uzunoğlu, yeni zincirler oluşturulması gerektiğini ifade etti. Bu süreçte dünyanın rezerv parası olarak gösterilen Amerikan Dolarına duyulan güvenin azaldığına da değinen Uzunoğlu, yeni para birimleriyle ticaretin gündeme geldiğini, bu durumun da Amerika için olumsuz bir etki göstereceğini belirtti. Amerika’nın ithalatı durdurmayıp piyasaya dolar vermesi gerektiğini kaydeden Uzunoğlu, “Eğer vergiler birkaç gün daha devam etse dünya ekonomilerinde çöküşler yaşanabilirdi. Bu nedenle gümrük vergilerine 90 günlük ara verilmesi yerinde bir karar oldu” dedi.
“Nakit şu anda kraldır”
Türk iş dünyasının bu süreçte neler yapması gerektiğine de değinen Uzunoğlu, “Risk almayın, mutlaka likitte kalın. Enflasyon halen devam ediyor bu nedenle elinizde mutlaka likit bulundurun. Nakit şu anda kraldır. Öz kaynağınızı güçlendirmenin yollarını arayın. Yüzde 40 öz kaynak iyidir. Tek bir banka ile çalışmayın. Leasing gibi alternatif finansman alanlarına yönelin. Bankalardaki limitlerinizi sonuna kadar kullanmayın ve 3-4 banka ile çalışıp limitlerin yüzde 60-70’ini kullanın. Nakit bütçenizi doğru yönetin” dedi.
Aydın: “Belirsizlikler krizleri getiriyor”
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın ise Türkiye ve dünyadaki siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Dünyada oluşan sorunun Donald Trump’tan kaynaklanmadığını bu nedenle 4 yıllık görev süresinin dolması sonrasında sorunların da çözüme kavuşmasını beklemenin doğru olmadığını ifade eden Aydın şu bilgileri paylaştı:
“Dünyada her 10 -15 yılda bir yeni düzenler kurulur. Bu düzenlerin aktörleri belirli olup yazılı olmayan kuralları vardır. Yaklaşık 35-36 yıl önceyse dünyada büyük bir deprem oldu. Soğuk savaş bitip Sovyetler Birliği çöktü. O zamanki ABD Başkanı yeni bir dünya düzeni kuruluyor dedi. Birçok devrimler yapılıp, savaşlar çıkmasına rağmen o düzen kurulamadı. Süreç uzadı. Daha demokratik coğrafyalar kurulmak istendi ama bir süre sonra kontrolden çıktı. Yeni dünya düzeni halen kurulmuş değil. Düzen kurulmadığından oyunun kurallarını kimse bilmiyor. Belirsizlik sorun oluşturuyor”
Tarihte yeni düzen kurulmasının ilk kez bu kadar uzun sürdüğünü kaydeden Aydın, başka modeller teoriler geliştirilmesi, belirsizlik içinde oyun kurulları oluşturulması gerektiğini bunun da çok zor olduğunu söyledi. Belirsizlik dönemlerinde devletlerin daha çok risk aldığını kaydeden Aydın, “Risk almak çatışmak, savaşmak demek. Dünyanın bizim çevremizdeki bölgelerinde giderek sıklığı artan çatışma ve gerilim başladı. Krizler çağı olarak tanımlanan bir dönem getirdi” değerlendirmesini yaptı. Aydın bu belirsizliklerin getirilerini şöyle özetledi:
“Dünyada artık bitmeyen bir finansal kriz var. Bir çevresel iklim krizi var. Tarımsal ürün desenleri ve ülkelerin tarımsal güç dengeleri değişiyor. Artan fırtınalar ve hava olayları büyük göçlere zemin hazırlıyor. Yakın zamanda Bangladeş’ten 100 milyona yakın insanın yola çıkacağını düşünüyorum bu finansal krizi daha da etkileyecektir. Bir sağlık krizi var. Siyaset krizi var. Amerika bugüne kadar kurduğu tüm sistemleri yıkıyor. BM’yi kurdu Dünya Sağlık Örgütünü kurdu şimdi hepsini yıkıyor. Tüm dünyada milliyetçilik yükseliyor bu da ayrı bir risk oluşturuyor.”
“Türkiye’nin önünde de tehditler ve fırsatlar var”
Bu sürecin Türkiye’ye de çeşitli tehditler getirip fırsatlar sunduğuna değinen Aydın, fırsatları; “Dünya karmaşık yapısı içinde kimse Türkiye’ye çok fazla odaklanamıyor. Oluşacak yeni ticaret yolları içinde yer alarak Türkiye önemli pay alabilir” diye açıklarken riskleri, “Türkiye’nin batıda en güçlü olduğu yapı NATO ve şu anda dağılma riski altında. Bu durum bir risk oluşturabilir. Dünyada kaos oluşan ülkelerin coğrafi açıdan tam ortasında” diye özetledi. Hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler bulunduğunu kaydeden Aydın, sözlerini, “Risklerin mi fırsatların mı öne çıkacağı sürecin ne kadar iyi yönetilebileceğiyle yakından ilgili” diye tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.