Özel bireylerin, uzman eğitmenler gözetiminde spordan film seyrine, oyundan eğitime kadar farklı farklı etkinlikler ile kaliteli zamanlar geçirmesini sağlayan Mola Evi, anne-babalara da bu süreyi kendilerine vakit ayırarak değerlendirme fırsatı yaratıyor.
“Çocukları evlerinden servisle alıp bırakıyoruz”
Mola Evi’ne 5 yaşın üzerinde, öz bakım becerilerini tamamlamış bireylerin kabul edildiğini söyleyen Mola Evi öğretmenlerinden Fatma Esra Özdal, “Her gün farklı öğrenci grupları ile bir araya geliyoruz. Çocuklarımızı evlerinden servis ile alıyoruz. Onların bireysel ilgilerine, gereksinimlerine dayalı çalışmalar yapıyoruz. Onları sosyalleştirmek, ayrıca akademik ve zihinsel, bireysel becerilerine katkıda bulunmak amacıyla bu çalışmaları yapıyoruz. Öğle arasında Aşhane’den gelen yemeği öğrencilerimize sunuyoruz” dedi.
“Aileler uygulamadan çok memnun”
Ailelerin kendileri de rahat vakit geçirebildikleri için, uygulamadan çok memnun olduklarını söyleyen Özdal, “En önemlisi ailelerin kafası rahat oluyor. Çocuklarının emin ellerde olduklarını biliyorlar. Kendileri ekstradan böyle bir etkinlik isteseler maliyeti yüksek. Çocuklar burada sosyalleşiyorlar. Pikniklerimiz oluyor, gezilerimiz oluyor. Burada veli ve öğrenci kaynaşmasını da sağlıyoruz. Hem eğitim hem sağlıkta karşılaştıkları sorunlar anlamında, bilgi alışverişinde bulunuyorlar. Bu da onları çok mutlu ediyor” diye konuştu.
“Asıl amacımız, bireylerin ailelerine mola verdirmek”
Mola Evi’nin asıl amacının velilere mola verdirmek olduğunu kaydeden Özdal, “Çünkü onlar kendileri deşarj olacak ki, deşarj olduktan sonra evde çocuklarına daha iyi davranacaklar. Önemli olan çocuklarınızı kendinizden bağımsız olarak bırakın, deşarj olun ve aklınız başka yerde kalmasın” şeklinde konuştu. Özdal açıklamasının sonunda, Mola Evi’nden faydalanmak isteyen ebeveynlerin, Engelliler Şube Müdürlüğü’ne gerek telefonla, gerekse doğrudan gelerek başvuruda bulunabileceklerini söyledi.
“Kendimizi evimizde gibi hissediyoruz”
Mola Evi’ni çok sevdiğini söyleyen özel birey gençlerden Aysel Karaduman duygularını “Burada yemek yiyoruz, film izliyoruz, boya yapıyoruz. Çok mutluyum, çok seviyorum burayı. Öğretmenlerimi, anne babamı çok seviyorum” diye ifade ederken, Yunus Toprakçı isimli serebral palsili genç ise “Burada boncuk diziyoruz. Spora gidiyorum, spordan büyük zevk alıyorum. Buradan, öğretmenlerimden çok memnunum. Çok güzel vakit geçiriyorum. Yaklaşık 2 aydır geliyorum buraya. Geldiğim için de çok mutluyum” diye konuştu.
Mola Evi açıldığından beri kızı Aysel Karaduman’ın bu hizmetten faydalandığını söyleyen anne Nurdan Karaduman ise, “Bu eğitimin çok faydasını gördük. Çok mutlu oluyor Aysel. O mutlu olunca ben de çok mutlu oluyorum. Çeşitli faaliyetler oluyor. Zaman zaman bizi etkinliklere çağırıyorlar. Her hafta öğretmenlerimiz bizi arayıp, Aysel’in müsait olup olmadığını soruyorlar. Biz de ona göre hareket ediyoruz. Ben gidip gördüm Mola Evi’ni. Orada kendimizi evimizde gibi hissediyoruz” diye konuştu.
“Mola Evi’ne ‘Sevgi Evi’ demeyi tercih ediyorum”
Mola Evi’ne ‘Sevgi Evi’ demeyi tercih ettiğini söyleyen Remziye Özcan isimli bir diğer anne, “Mola Evi’nden gerçekten çok memnunum. Yıllardır bizimle ilgileniyorlar. Çocuklarımızı götürüp-getiriyorlar. Bizim çocuklarımıza, ancak devlet sahip çıkar. Biz evden bir yere götüremiyoruz. Ama Mola Evi bizi arayıp, bizleri bir yere götürdüğü zaman çok seviniyoruz. Ben çocuğumu güvenmediğim yerlere bırakmam. Fakat, Mola Evi’ni ve öğretmenleri görünce, güvenle bırakmaya başladım” dedi.
İkiz kardeşinin doğumunun ardından anne karnında 3 saat oksijensiz kaldığı için, doğuştan bedensel engelli olduğunu söyleyen Muhammet Küçük ise, “2002 yılından beri hastanelerde, özel eğitimlerde bulunuyorum. Tanıdığım insanlarla çok iyi anlaşabiliyorum. Zekiyim, insanları anlayabiliyorum. O yüzden insanları seçerek davranıyorum. Otomatikman sorun yaşamıyorum. Mola evinden memnunum” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.