Milletvekili Dr. Turan, Akkuyu Nükleer Santrali TBMM’de Yeniden Gündeme Taşıdı

Mersin Akkuyu’da yapımı devam eden Nükleer güç santraliyle ilgili geçtiğimiz haftalarda hem soru hem de araştırma önergesi veren HDP Mersin milletvekili Dr. Rıdvan Turan bu kez de TBMM genel kurulunda gündem dışı söz alarak konuyu yeniden meclis gündemine taşıdı.

22 Mayıs 2019 Çarşamba, 13:41
Milletvekili Dr. Turan, Akkuyu Nükleer Santrali TBMM’de Yeniden Gündeme Taşıdı
-


Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
Turan şunları söyledi: “Seçim bölgem Mersin Akkuyu'da uzun yıllara dayanan bir nükleer santral hadisesi var ki 2018 yılında temeli atıldı ve başlandı. Geçtiğimiz hafta Mersin Akkuyu Nükleer Santrali’nin temelinde bir çatlak olduğuna ilişkin basına haberler düştü. Biz, eğer basın olmasaydı on ay önce olmuş bu hadiseyi öğrenememiş olacaktık. Firma önce bunu yalanlamadı, daha sonrasında ise yalan olduğuna ilişkin bir açıklama yaptı. Ne yazık ki bizim ülkemizde bu tür konularda halka doğru söyleme alışkanlığı yok. Nasıl Çernobil hadisesinde radyoaktif süt, radyoaktif çay, vesaire şeyleri tüketmişsek, o zamanın yöneticileri nasıl ki ‘Yaptığımız araştırmalarda, radyasyon bulunmuyor.’ dediyse bugün firma yetkililerinin de doğru söylediklerini düşünmek için ne yazık ki elimizde hiçbir done yok.
Bu çatlak haberine ilişkin olarak Mühendis ve Mimar Odalarının yapmak istedikleri araştırma engellendi, alana girişleri yasaklandı. Oysa köylüler, 1983 yılında zemin etüdü sırasında yaptıkları çalışmada -bu köylülerin bir kısmı o dönemde işçi olarak çalışıyordu- basılan betonun 150 metre açıkta, denizden çıktığını hâlâ ifade ediyorlar. Dolayısıyla, aslında karstik yapı, dolgu zemine dayanan bir yapı üzerine yüz binlerce tonluk bir nükleer santral çalışması yapılıyor. Bir nükleer kaza meydana geldiği koşullarda bir yandan zeminin jeolojik yapısı, bir yandan Ecemiş Fay Hattı'nın 30 kilometre batısından geçmiş olması sebebiyle son derece trajik ve geri döndürülmesi mümkün olmayan bir durumla karşı karşıya kalacağız. Gülnar, Aydıncık, Bozyazı, Anamur, Silifke, Mut gibi ilçeler bu tür bir kaza sonrasında derhâl, ne yazık ki, haritadan silinecek; orta vadede de Mersin ilimiz olduğu gibi haritadan silinecek. Böylesine riski yoğun ve geri döndürülmesi, telafi edilmesi mümkün olmayan bir durumla, ne yazık ki, karşı karşıyayız.
Kaza olmasa bile, temiz olmayan, güvenilir olmayan, ucuz olmayan bir enerji kaynağını ve elektrik enerjisine ihtiyacımız olmadığı hâlde yani arz fazlası olduğu hâlde bu kadar riski üzerimize almanın ve gelecek koşulları bu alanda riske etmenin, mantıklı hiçbir tarafı yok.
Bakın, temiz değil çünkü 135 ton yüksek, 1.250 ton orta ve 2.250 ton hafif dozda radyoaktif madde taşıyan atıklar var ve bu atıkların nasıl elimine edileceğine dair dünyada herhangi bir yöntem yok. Emperyalist ülkeler gelip gariban Afrika ülkelerinin topraklarında bunu belli bir meblağ karşılığında gömüyorlar. Biz bu nasıl halledeceğiz? Bu konuda herhangi bir çalışma yok. Deniz suyunun deşarjıyla ortaya çıkacak sıcaklığın deniz ekosistemine ne denli ölümcül darbeler vuracağına ilişkin çalışmalar ne yazık ki görmezden geliniyor.
Ayrıca, ucuz olmayan bir enerjiyle karşı karşıyayız. Hükümet On beş yıl boyunca Rusların ürettiği bu enerjiyi 12,35 dolardan alma taahhüdünde bulunmuş durumda. O zaman dolar 1,52 Türk lirasıydı. Şu anda daha elektrik üretilmeden yüzde 400 zamlı elektrik kullanacağımızı taahhüt etmiş durumdayız. Kime? Rusya Hükûmetine.
Önümüzdeki yıl büyük olasılıkla 90 bin megavatın üzerinde bir elektrik üretimi söz konusu olacak. Böyle bir ihtiyaç da söz konusu değil.
Ve gelelim, ‘bağımsız enerji’ deniyor iktidar mahfilleri tarafından, bağımsız tarafı da yok zira kullanılan radyoaktif elementler Türkiye'de üretilmiyor. Bu da bizim Rusya'ya bağımlılığımızı artıracak bir diğer faktör.
Çernobil'in 33'üncü yılı bu yıl, 100 binden fazla insan Çernobil faciasında hayatını kaybetti; toprak, hava ve su kirlendi. Temiz olmayan, güvenilir olmayan, ucuz olmayan ve bizi Rusya'ya bağımlı kılacak bir projeyle karşı karşıyayız. Şunu açık yüreklilikle ifade etmekte fayda var: Nükleer bir felaketin kapısı iktidar tarafından aralanıyor. Vakit geç olmadan, tez zamanda bu konuda önlemleri alıp bu Akkuyu faciasını önlemek mümkün olacaktır. Bu konuda umarım ki yetkililer üzerlerine düşeni yapacaklar.”




 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
SON DAKİKA
Mersin'de Vekil İmam-Hatip/Müezzin Kayyım Sınavı Yapıldı
TARSUS'TA ÖĞRETMENLER GÜNÜ ŞİİR VE MÜZİK DİNLETİSİ
BAŞKAN ÖZBAYDAN, MÜDÜR DURMUŞ'A ZİYARET
KAYMAKAM AVCI'DAN İSTİŞARE TOPLANTISI
TTB BAŞKANI TEKE, ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE DERS VERDİ
Mersin Hava Durumu; Akdeniz, Yenişehir, Toroslar, Mezitli, Gülnar, Erdemli, Aydıncık, Anamur, Çamlıyayla, Mut, Bozyazı, Silifke ve Tarsus Hava Durumu
MÜDÜR DURMUŞ, ERKEKLER BASKETBOL TURNUVASI MÜSABAKALARINA KATILDI
TARSUS'TA EHL-İ BEYT SEVGİSİ KONFERANSI
TSO MECLİS BAŞKANI YAĞCI, TARSUS İLÇE EMNİYET MÜDÜR ŞAHİN'E ZİYARET
Silvikültürel Uygulamalar Hizmetiçi Eğitim Semineri Başladı

Mersin Haber ,Mersin