Mersin'de Dehşete Düşüren Olay

HABER: Abidin Yağmur / Mersin Güney Gazetesi
Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Kızılkaya köyünde yaşayan Ömer K. adlı şahıs, 1 Mart Perşembe günü Mersin Otogarı’na geldi. İddiaya göre burada bazı kadınlara ‘Kapanın, ben Allah’la konuşuyorum’ diye bağıran, zaman zaman tekbir getiren şahıs, özel güvenlik görevlilerince uyarılınca tartışma çıkardı. Şahsın bağırmaya devam etmesi üzerine güvenlik görevlileri otogardan çıkarmak isteyince şahısla güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı. Bu sırada bir güvenlik görevlisinin kulağını ısıran Ömer K., güçlükle zapt edildi ve bir banka kelepçelendi. Polisin olay yerine gelmesinin ardından Ömer K., polise teslim edildi ve karakola götürüldü.Polisteki sorgusunun ardından serbest bırakılan Ömer K., 2 Mart Cuma günü, Çağdaşkent Mahallesi Mimar Sinan Bulvarı üzerinde gezerken bir kafenin önünde durdu. Görgü tanıklarının savcılık ifadesine göre, bir süre karşı kaldırımdan kafeyi izleyen Ömer K., daha sonra kafede yemek yedikten sonra kapı önündeki masalarda sigara içen bir grup inşaat işçisinin yanına gitti. Hiçbir şey söylemeden, sadece el kol hareketleri yapan Ömer K.’nin sağır ve dilsiz olduğunu sanan işçiler, Ömer K.’ya dürüm ısmarlamak istedi. İşçilerin masaya otur teklifini reddeden ve eliyle sus işareti yapan Ömer K., kafenin hemen girişinde bulunan tezgaha uzanıp bıçağı aldı ve aniden inşaat işçisi Fethi Yükkol’un arkasından, göğüs bölgesine doğru defalarca sapladı. Ömer K., bıçağı Fethi Yükkol’un boğazına dayadığı anda Yükkol can havliyle kendini geriye doğru attı ve başı Ömer K.’nın yüzüne çarptı. Biraz sendeleyen Ömer K., bıçağı kaparak, yaşananların etkisiyle şoke olan diğer işçileri kovaladı. O arada kafe sahibi çift, Fethi Yükkol’u kafenin içine çekerek kapıyı kilitledi. Ömer K., elinde bıçak olduğu halde kafenin kilitli kapısı önünde bir süre bekledi, zaman zaman kapıyı zorladı, ancak açamadı.
Polise de bıçakla saldırdı
Kafe işletmecisinin polisi aramasından yaklaşık 10 dakika sonra polis ekipleri olay yerine ulaştı. Çevredekileri uzaklaştıran polisler, Ömer K.’ya bıçağı bırakması için ihtar da bulundu. Ömer K.’nın bıçakla hamle yapması üzerine polisler havaya ateş açtı. Bundan da etkilenmeyen Ömer K., bıçaklı hamlesini sürdürünce polisler bu kez ayağının altına doğru ateş etti. Buna rağmen saldırıyı sürdüren Ömer K., bir polis memurunu göğüs bölgesinden bıçakla yaralayınca polisler karın bölgesine doğru ateş ederek saldırganı durdurdu. Olay yerine gelen cankurtaran ekipleri hafif yaralı polis memuru ile yaralı Ömer K.’yı ve ağır yaralı olan, aşırı kan kaybeden Fethi Yükkol’u hastaneye götürdü. Hastaneye götürüldüğünde bilinci kapalı olan Fethi Yükkol, 8 gün yoğun bakımda kaldı ancak hayata tutunamadı. 36 yaşındaki inşaat işçisi geride biri 5, biri 1 yaşında 2 çocuk bıraktı.
Polis olayı tutanakla anlattı
Olay sırasında yaralanan polis memurunun düzenlediği olay tutanağında, görgü tanıklarının ifadelerini teyit eder ifadeler yer aldı. Yaralı polis memuru, olay yerine gittiklerinde, eli bıçaklı şahsın kafenin önünde beklediğini, içerde yerde yaralı birinin yattığını gördüklerini, şahsa bıçağı bırakmasını söylediklerini, şahsın saldırması üzerine önce havaya ateş ettiklerini, son aşamada şahsın üzerine ateş etmek zorunda kaldıklarını tutanakta vurguladı.
Savcılık sorgusunda kan donduran ifadeler
Hastanede ilk tedavisi yapıldıktan sonra Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Ömer K.nın, nezarethanede soyunduğu, çırılçıplak kaldığı ve elbise giymeyi reddettiği, nezarethanede olduğu sürede sürekli zikir çektiği öğrenildi.
Ömer K., savcılıkta verdiği ifadede ise yaşananları soğukkanlılıkla anlattı. Ömer K. savcılık sorgusunda, “Ben Mersin’e geçici geldim. Hatay’a gidecektim. Oradan’da Afrin’e gidecektim. Mersin’de kalacak yerim yoktur. Dışarıda yatar kalkarım. Aç kaldığımda ot yedim. Sokakta gezerken bir işyerinin önünde masada iki kişi oturmuş çay içiyorlardı. Ben bu iki kişiyi görünce köydeki iki kişinin yüzünü maske gibi gördüm. Bana çay ısmarlamak istediler. Ben bıçak aramaya başladım. Tezgahın üzerinden aldığım bıçakla bu şahıslardan birini bıçakladım. İki üç defa bıçakla vurdum. Diğeri kaçtı. Sonra üniformalı polisler geldi. Baktım bıçakladığım kişinin tarafını tutuyorlar. Ben de polisleri bıçaklamak istedim.
Polisler ateş etti. Ateş etmeseydi polisi de öldürecektim. Allah nasip etmedi. Ben geceleri yatmam. Çantamda birkaç kıyafet ve Kuran-ı Kerim vardır. Ben Kuran okumasını bilirim”  ifadelerini kullandı.
Üniversite öğrencisiymiş
Ömer K.’nın Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Kızılkaya köyünde yaşayan abisi Yakup K., olayı polisten öğrendiklerini söyledi. Kardeşinin Erzincan Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’nda okuduğunu belirten Yakup K., “Mersin’e gittiğinden de haberimiz yoktu. En son Eylül ayında gördüm. Erzincan’a gittiğini söylemişti. Ruh sağlığıyla ilgili bir raporu yok ama birkaç kez psikiyatriye gitmişti, ilaç kullanıyordu. Olayı duyunca şoke olduk. Afrin’e gitmek istediğine dair hiçbir konuşmamız da olmadı” dedi.