“İlk günden itibaren tek yumruk, tek yürek olduk”
Gündem dışı konuşmalar bölümünde ülke ve Mersin gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da şifa dileğinde bulundu.
“Ekiplerimiz deprem bölgesinde görev yapmaya devam ediyor”
Korkunç afetin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçtiğini sözlerine ekleyen Başkan Seçer, acıların unutulmayacak kadar derin olduğunu dile getirerek yaraları sarmayı sürdürdüklerinden söz etti. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Seçer, “Bugüne kadar 3 bin 423 arama-kurtarma ve destek personeli, 1292 araç, 376 iş makinesi ve ekipman bölgede görev yaptı. Mersin İtfaiyemiz 484 vatandaşımızın enkaz altından canlı olarak çıkarılmasına destek verdi. Bugün itibariyle 112 personel, 47 araç, 16 ekipman deprem bölgesinde görev yapmaya devam ediyor. Yine deprem bölgesine bugüne kadar yaklaşık 1 milyon kişilik su, mama, hijyen ve gıda malzeme desteği sağladık. Şu anda günlük 10 bin kişilik çorba, su, yemek desteği vermeyi de bölgede sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Destek çalışmaları kapsamında Hatay’da 1500 kişi kapasiteli çadır kent, Adıyaman’da ise 3 bin 500 kişilik konteyner kent kurulumunun yapıldığını aktaran Başkan Seçer “ Hatay’da 1500 kişilik çadır kent kurduk. Adıyaman’da ise içinde kreş, okuma ve spor salon alanları ile Sahra Hastanesi’nin de olduğu 670 konteynerlik 3 bin 500 kişiye barınma olanağı sağlayacak olan konteyner kent kurulumu diğer belediyelerimizin ve bazı kurumlarımızın desteği ile devam ediyor. Yine Adıyaman, Gölbaşı, Tut, Yaylakonak, Pınarbaşı ilçe ve beldelerimizde MESKİ vatandaşlarımızın temiz içme suyuna ulaşması için çalışmalar yaptı, halen de çalışmalarını sürdürüyor” diye konuştu.
“Teksin çağrılarında yüzde 200 artış var”
ALO 185’e gelen çağrıların da yaşanan depremin ardından geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 200 oranında bir artış gösterdiğinin bilgisini paylaşan Başkan Seçer, “6 Şubat-6 Mart arasındaki Teksin ALO 185 Çağrı Merkezi’ne vatandaşlarımızdan gelen çağrılar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 200 artmış. Geçen yıl 6 Şubat-6 Mart arasında Teksin’e 54 bin arama gelmiş. Bu yıl bu arama sayısı 160 bine çıkmış. 54 binden 160 bine çıkmış. Tabi ki bunlar, bu aramanın nedenleri deprem bölgesinden Mersin'e gelen yurttaşlarımızın barınma olanaklarından faydalanma, gıda talebi ya da diğer taleplerle ilişkilendirildiğiniz zaman burada ne kadar ilave göçün ya da insanın geldiğini görme imkânına sahip olabilirsiniz” ifadelerine yer verdi.
“Minimum 40 bin ailenin kalıcı olacağını düşünüyorum”
Mersin’in depremden dolayı zorunlu bir göç aldığını yineleyen Başkan Seçer, “Yaklaşık olarak 70 bin civarında aile Mersin'e geldi. Bunların önemli bir kısmı hala burada. Bir kısmı başka şehirlere gitti. Bir kısmı deprem tehlikesi geçti, ortalık rahatladı, kendi bölgelerine döndü. Ama yaklaşık olarak bölgemizde minimum 40 bin ailenin kalıcı olarak yaşamak için çaba göstereceğini düşünüyorum. Mersin zaten deprem öncesi yaklaşık olarak 2.3 milyon insanı barındırıyordu. Deprem nedeniyle oluşan nüfus artışıyla beraber şu anda nüfusun 2.7 milyon seviyelerinde olacağını, geri dönüşler olsa dahi bu nüfusun 2.5 milyonun altına düşmeyeceğini öngörüyorum” diye belirtti.
“Yaşanabilecek sorunlar için tedbirler almamız lazım”
Mersin’in yaşadığı nüfus yoğunluğunu kaldırabilmesi için tedbirler alınması gerektiğine dikkat çeken Başkan Seçer, bu konuda STK, iş insanları, siyasilerle görüşme sağladığını hatırlatarak, “Bu konuda yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştım. Su sıkıntısı, altyapı, okul, hastane sorunu yaşayabiliriz. Her kurum mutlaka tedbirlerini alıyordur, ama belediyelerimizin de tedbir alması gerektiği düşüncesindeyim. Bizim de eğer suyumuz yetmezse ne yapacağımızı, nasıl bir tedbir alacağımızı şimdiden görmemiz lazım. Araç sayısı arttı, trafik tıkanıyor, konut yok, kira fiyatları, mülk fiyatları arttı, kiracı kiraya ev bulamıyor, bulsa parasını ödeyemiyor. Bunların tedbirlerini almamız lazım” dedi.
“Bizi ne İller Bankası'ndan ne de hükümetten bir yetkili aramadı”
Mersin’in son durumu ve alınması gereken önlemler doğrultusunda herhangi bir yetkiliden bilgi veya bir çözüm önerisi göremediğini söyleyen Başkan Seçer, “Yetkilileri görmedim ama belediyemize yatırım kredileri sağlayan kurumların iletişimini gördüm. Örneğin en son CNG’li çevre dostu otobüsleri alırken yararlandığımız Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası direktörü bizi arayıp, ‘Geçmiş olsun büyük kayıplarınız oldu. Çok üzülüyoruz. Mersin depremden zarar görmedi, can ve mal kaybı olmadı ama görüyoruz ki yoğun göç alıyorsunuz. Bu konuda yapacağınız altyapı çalışmaları, arıtma, kanalizasyon, içmesuyu şebekeleri farklı yatırımlar için daha önce Yeşil Şehir kapsamında aldığınız hibeli finansman paketinde paramız var bunu size sağlamak istiyoruz hemen. Yarısı hibe bu göndereceğimiz paranın, yarısını sileceğiz yarısını size 10 yıl ödemeli borçlandıracağız’ diye ilk telefonu ve son telefonu onlardan aldık. Bizi ne İller Bankası'ndan bir yetkili arayıp ‘Ya günlerdir bunu aktarıyorsunuz, konuşuyorsunuz’ dedi ne de hükümetin herhangi bir bakanlığından ‘Siz doğru mu söylüyorsunuz? Yanlış mı söylüyorsunuz? Boşa mı telaş ediyorsunuz?’ diye arayan soran ya da bizim gıyabımızda dâhil edilmeden yapılan bir çalışmaya şu ana kadar da rastlamış değilim. Oysaki bir an önce gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Mersin'e özel bir statü verilmesini istiyoruz”
Mersin’in altyapı yatırımlarına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Seçer, “Bizim bir an önce Pamukluk Barajı’nda yıllardır çalışma yaptığımız yeni isale hattını çekmeye ihtiyacımız var. Temel ihtiyaç sudur, temel ihtiyaçlar kanalizasyon, arıtma ve daha sonra arkası gelecek birçok ihtiyaç var. Başta konut ve düşük gelirli yurttaşların yararlanacağı konutlar. Mutlaka konut konusunda tedbirler alınması gerektiğini söylüyorum, düşünüyorum ve biz belediye olarak üzerimize düşeni yapacağız. Ama başta İller Bankası olmak üzere bu konuda bu çalışmalara destek vermek zorunda olan kamu kurumlarının da Mersin'e dönüp bakmasını özellikle istiyorum. Mersin'e özel bir statü verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
“Vatandaşlarımız hasar tespit ettirmek için Çevre Bakanlığı’nın 181 No’lu hattına bildirim yaptırmalı”
Kentteki hasarlı bina tespitleri konusunda Büyükşehir’in yetkisinin olmadığını aktaran Seçer, vatandaşların binalarındaki hasarı tespit ettirmek için Çevre Bakanlığı’nın 181 No’lu hattına bildirmeleri gerektiğini belirtti.
Deprem sonrası hasarlar ortaya çıkan Kırmızı Lacivert İşhanı’nı boşalttıklarını söyleyen Seçer, hasar tespiti yapılan tüm yapıların derhal boşaltılması gerektiği uyarısında bulundu. Seçer, “Şu anda Kırmızı Lacivert İşhanı boş. Çevre Bakanlığı bize bugün evrak göndermiş, daha önce Akdeniz Belediyesi’ne göndermiş. Diyor ki; ‘Bu bina risk taşıyor bunu derhal boşaltın. Varsa orada dükkanınız kiraya verdiğiniz, onlara da tebligat yapın onlar da çıksın’ O bina çökerse şu andan itibaren benim yasal bir bağlayıcılığım yok ama ben gerekeni yapıyorum, evraklarımı yazıyorum ama insani olarak bir sorumluluğum var. Şu anda hasar tespiti yapılan apartmanlar, binalar, müstakil evler derhal boşaltılmalı. O vatandaşların farklı bölgelere taşınmasının sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Bütün kurumlarla da işbirliğine hazırız. Biz destek olmaya hazırız. ‘Bu bize ait değil, bu sorumluluk bize ait değil’ deyip bir yerlere kaçamayız. Bütün bunlardan sonra artık adım atmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Büyükşehir tarafından kurulması planlanan Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’ndan da söz eden Seçer, kurulacak daire başkanlığı ile bundan sonraki süreçte Mersin'de afet riskini resmi olarak yönetmek ve gerekli tedbirleri almak, kenti bu anlamda iyileştirmek, kötü yapı stokunu ortadan kaldırmak, vatandaşı bilgilendirmek, imar planlarını daha düzenli yapmak, yapıları denetimi altına almak ve bunları kurumsal bir hüviyete büründürmek için çalışacaklarının altını çizdi.
Başkan Seçer’den ilçe belediyelerine imar planı değişikliği uyarısı
Mersin'de olağanüstü koşullar, talepler, ihtiyaçlar ortaya çıkmazsa yeni yerlerin imara açılmasına gerek olmadığına işaret eden Seçer, ilçe belediyelere ve yetkililere seslenerek, “Yoğunluk ve kat yüksekliğini artıran imar planı değişiklik tekliflerini artık meclise sunmamalısınız. Bu konuda kesinlikle çok kararlı olmamız lazım. Bu yöndeki taleplerimizin makro veya mikro bölgelendirme çalışması sonrasında bir plan bütünlüğü dahilinde hep beraber değerlendirdikten sonra gelmesi, vatandaşımızın can ve mal güvenliği açısından çok daha uygun olacaktır” dedi.
Tisan’daki ruhsatsız inşaat hakkında: “Kimse ses çıkarmayınca ben bunu gündeme taşımak durumundayım”
Tisan’daki ruhsatsız yapılaşma hakkında Büyükşehir Belediyesi görüş beyan edene kadar ilgili kurumların hiçbirisinden ses çıkmadığına dikkat çeken Başkan Seçer “Konu Silifke Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, Silifke Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı meselesi değil. Orada denetim görevi ilçe belediyesinin. İl Müdürlüğü ve kendi konusunda Büyükşehir. Ama biz ses çıkarana kadar kimsenin sesi çıkmadı. Ne Bakanlık’ın, ne ilçe belediyesinin, ne kimsenin. Kimse ses çıkarmayınca ben bunu Büyükşehir Belediye Başkanı olarak gündeme taşımak durumundayım” dedi.
“Ceza yazmak, ruhsatsız inşaatı yasal hale getirmez”
Söz konusu inşaata Silifke Belediyesi tarafından ruhsat olmadığı için ceza yazıldığının altını çizen Başkan Seçer inşaatın durması gerektiğini belirterek, “Yasal bir konuya kimse müdahale edemez. Oradaki inşaat, eğer inşaat ruhsatı alınmadan devam ediyorsa ki bana gelen bilgiler; ruhsat yok belediyeye gidiyor ceza yazıyor. Bu değil. Bu oradaki yasadışı inşaatı yasal hale getirmez kestiğiniz cezalar. Bugün inşaatın başladığı bilgisi geldi. Görüntüleri de geldi. Biz Büyükşehir olarak yasa ve mevzuat çerçevesinde, yetkimiz çerçevesinde bu işi takip ederiz. Küçük bir konu değildir bu. Bir vatandaşın yaptığı denize kıyısı olan bir yerde yaptığı küçük bir sayfiye evi değildir. 1000’den fazla konutun yapıldığı ve ticari yapıların olduğu; yani bunu alıyor, satıyor. Ama yasalara uygun yapılması lazım. Benim Tisan konusunda söyleyeceklerim budur” ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.