Merkel Türklere vize serbestisi kriterlerin yerine getirilmesine bağlı

BERLİN - AB-Türkiye Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenleyen Angela Merkel, “Türkiye, Haziran 2016’nın sonuna kadar üçüncü ülkelerden AB’ye gelenleri Geri Kabul Anlaşması kapsamında kabul edecek ve sonbaharda ise vize serbestisi için kriterlerin yerine getirilip getirilmediğine bakılacak

30 Kasım 2015 Pazartesi, 18:22
Merkel Türklere vize serbestisi kriterlerin yerine getirilmesine bağlı
-

BERLİN - AB-Türkiye Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenleyen Angela Merkel, “Türkiye, Haziran 2016’nın sonuna kadar üçüncü ülkelerden AB’ye gelenleri Geri Kabul Anlaşması kapsamında kabul edecek ve sonbaharda ise vize serbestisi için kriterlerin yerine getirilip getirilmediğine bakılacak. Farklı ülkelerle vize diyaloglarının şartları açık biçimde tanımlanmıştır. Burada asıl olan bu şartların daha hızlı biçimde yerine getirilip getirilmediğidir.” dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türk vatandaşlarına vize serbestisinin şartlara bağlı olduğunu belirterek Türkiye’ye yerine getirmesi gereken kriterleri hatırlattı. Geri Kabul Anlaşması’nın etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini ifade eden Merkel, “Vize serbestisi müzakereleriyle ilgili şunu belki bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Bu müzakerelerin 2017 yılının sonunda bitirilmesi gerekiyordu. Bu süreç şimdi hızlandırılmak isteniyor. Bunun karşılığında Türkiye tarafı AB’den de üçüncü ülkelerden gelenlerin alımını öngören Geri Kabul Anlaşması’nı hızlandırmak istiyor. Türkiye, Haziran 2016’nın sonuna kadar üçüncü ülkelerden AB’ye gelenleri Geri Kabul Anlaşması kapsamında kabul edecek ve sonbaharda ise vize serbestisi için kriterlerin yerine getirilip getirilmediğine bakılacak. Farklı ülkelerle vize diyaloglarının şartları açık biçimde tanımlanmıştır. Burada asıl olan bu şartların daha hızlı biçimde yerine getirilip getirilmediğidir.” dedi.

AB-Türkiye Zirvesi kapsamında düzenlediği basın toplantısında Türkiye’yle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Başbakan Angela Merkel, “Avrupa Birliği ve Türkiye çok yönlü olarak birbirine bağlıdırlar. Bir taraftan Türkiye ve AB arasında stratejik partnerliğimiz var. Diğer taraftan ise Türkiye AB adayıdır. Tam üyelik adaylığı statüsüyle ilgili şunu her zaman söyledim: Pacta sunt servanda (ahde vefa). Bu Alman federal hükümeti için bugün de geçerlidir.” diyerek destek sözü verdi.

Merkel, “Aralık ayında yeni bir fasıl açılacak. 17. faslın (Ekonomik ve Parasal Politika Faslı) açılmasına herkes destek verdi.” dedi ve “Türkiye’nin üyelik sürecinin Kıbrıs sorunuyla da çok sıkı ilişkili olduğu anlaşıldı.” ifadesini kullandı. Merkel, “Bu ay içinde belki Kıbrıs konusunda yeni bir pencere açılır, anlaşmazlıkların bitirilmesi için. Bu da bölgede istikrar sağlanması için bir katkı olur.” diyerek Türkiye’den Kıbrıs konusunda adım bekledikleri mesajını verdi.

“IŞİD’LE MÜCADELEDE ANGAJMANIMIZ TÜRKİYE’DEN FARKLI”

Açıklamalarının devamında terör örgütü IŞİD’le mücadele kapsamında Türkiye’den farklı politikalar yürüttüklerini anlatan Merkel’in Türkiye’yle konuşulan konuları sıraladıktan sonra şu ifadeleri dile getirmesi dikkat çekti: “Diğer taraftan ise Türkiye’ye açıkça örneğin Irak’taki mülteci kamplarındaki durumun merkezi bir nokta teşkil ettiğini ifade ettik. Bununla birlikte Suriye’de IŞİD’le mücadelede farklı biçimlerde angaje olduğumuzu söyledik. Örneğin Almanya Irak hükümetiyle uyumlu biçimde Irak’taki Kürt bölgesel yönetimiyle çok sıkı ilişkiler içinde bölgeye angaje biçimde askerlerin eğitilmeleri veya kendilerine silahlar verilmek suretiyle IŞİD’le mücadeleye yardımcı olmaya çalışıyor.”

“STRATEJİK PARTNERSEK ELEŞTİRİLERE AÇIK OLUNMALI”

“AB-Türkiye ilişkileriyle ilgili önem arz eden tüm konuların konuşulması gerekir. Türkiye’nin Kürtlerle ilgili başlattığı siyasi süreci devam ettirmesi gerektiğini ifade ettik. Kuzey Irak’taki Kürtlerle ilgili, basın özgürlüğü ile alakalı konuları, insan hakları meselesini de konuştuk.” diyen Merkel, “Sonuç olarak şunu söyledik: Stratejik partner isek o halde sorularımız olan, fikirlerimizi bildireceğimiz ve de eleştirilerimizin olduğu konularda birbirimizle tabi ki açıkça konuşmalıyız. Bu bağlamda bugünkü buluşmanın özellikle gelecekle ilgili bize imkânlar açtığını düşünüyorum. Nitekim birlikte konuşamazsak eleştirilerimizi en iyi ihtimalle medya üzerinden de dile getirebiliriz, fakat bu genellikle problemlerin çözümüne katkı sağlamıyor.” dedi.

“TÜRKİYE DE GÖÇÜN KISITLANMASINI KENDİ ÇIKARINA OLDUĞUNU KABUL ETTİ”

AB’ye mülteci akımının durdurulması için Türkiye’nin anahtar rol oynadığını ifade eden Merkel, “Türkiye’nin sığınmacı krizinin aşılmasında anahtar rol oynaması Türkiye üzerinden AB’ye gelen sığınmacı sayılarından görülüyor. Gelenlerin çoğu Suriye’den geliyor. Bu nedenle de tabi ki Suriye’deki çatışmaların sonlandırılması ve sığınmacıların bir gün evlerine dönme umudu taşımaları için siyasi bir çözüme ihtiyaç olduğunu müzakere ettik. Irak’ta IŞİD’e karşı mücadele de bu bağlamda muhakkak ki önemli bir rol oynamaktadır.” şeklinde konuştu. Merkel şöyle devam etti: “Adım adım ilerlememiz gerekiyor. Bugün AB-Türkiye Aksiyon Planını oluşturduk. Yunanistan ve İtalya’yla mültecilerin ilk giriş yaptıkları noktalarda kayıt edilmelerini öngören bir sistemin inşası için çalışıyoruz. İlk etapta şimdi 140 bin sığınmacının AB içinde dağıtılması gerekiyor. Bu arada Türkiye bir kez daha şu farkı ortaya koydu: Irak’taki, Suriye’deki savaştan ve IŞİD’le savaştan kaçan sığınmacılar dâhil olmak üzere, doğrudan Suriyeli sığınmacılar ve Pakistan, Bangladeş gibi ülkelerden yapılan göçün önlenmesi Türkiye’nin de çıkarına.”

“TÜRKİYE’YE SIĞINMACI PROJELERİNİN FİNANSMANI İÇİN 3 MİLYAR EURO VERİLECEK”

“Aksiyon planının özü AB-Türkiye ilişkilerinin temelini geniş kapsamlı olarak ilerletmektir. Türkiye’de yaşayan 2 milyonun üzerindeki sığınmacının hayat standartlarının somut olarak iyileştirilmesi için bir şeylerin yapılması için de bu geçerlidir. Bu sığınmacıların çoğunluğu kamplarda değil de sığınmacı kamplarının dışında yaşamaktadır.” diye konuşan Merkel, “AB tarafından öngörülen 3 milyar Euro ile mülteci yardım projeleri finanse edilecek, yani mültecilere daha iyi sağlık hizmetleri verilmesi için veya yaklaşık 900 bin çocuğun okullara kayıt edilmeleri ve eğitim imkânlarından faydalanabilmeleri için kullanılacak. Aksi takdirde bu çocukların sığınmacı olarak başka türlü eğitim alma imkânları bulunmuyor.” dedi. CİHAN

Etiketler:
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
SON DAKİKA
SEHİT ANNESİ FATMA DÖŞEYİCİ 'YE ZİYARET
TARSUS DOĞA PARKI, KURBAN BAYRAMI’NDA ZİYARETÇİ AKININA UĞRADI
MERSİN BÜYÜKŞEHİR’İN AKDENİZ MANZARALI KAFELERİNE BU BAYRAMDA DA YOĞUN İLGİ
“JANDARMADAN UYUŞTURUCU OPERASYONU”
KÜLTÜR MOZAİĞİ KENT MERSİN’DE, ‘DİNLER BULUŞMASI’NDAN BARIŞ VE KARDEŞLİK MESAJLARI YÜKSELDİ
HEM TATİL, HEM ÇİLE YOLU
MERSİN'DE YABANCI UYRUKLU BİR KADIN 7. KATTAN DÜŞTÜ
İYİ PARTİ ÇAMLIYAYLA İLÇE TEŞKİLATI BAYRAMLAŞTI
Tarsus Atatürk Mahallesi’ndeki Viraj Kazalara Davetiye Çıkarıyor
Mezitli Sahili’nde Belgesiz İşletmelere Müdahale

Mersin Haber ,Mersin