MALATYA - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Malatya Şube Başkanı Gazeteci İbrahim Göçmen, Koza İpek Grubu’na hukuksuz el koyma işlemine ilişkin, “Yapılanlar, halkı özgürce haber alma hakkına vahşice saldırıdır. Türkiye'de artık basın özgürlüğünden söz edilemez” dedi.
'DEMOKRASİNİN TEMEL DİREKLERİNDEN BİRİSİ HALKIN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜDÜR'
İbrahim Göçmen, yaptığı açıklamada, Koza İpek Grubu’na Anayasa’ya aykırı şekilde kayyum ataması yapılmasına tepki gösterdi. Bilgi çağında aralarında medya kuruluşlarının da bulunduğu şirketlere kayyum ataması yapılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Göçmen, uygulamanın siyasi olduğuna dikkat çekti. Yapılanları ‘zalimin zulmü’ olarak nitelendiren Göçmen, şöyle devam etti: “Demokrasi ile yönetilen ülkeler için Basın Özgürlüğünün önemini vurgulayan Gazeteci İbrahim Göçmen, “Türkiye’de ve dünyada ‘demokrasinin olmazsa olmazı’ basın özgürlüğüdür. Basın özgürlüğünün olmadığı yerde barıştan, dostluktan ve insan haklarından bahsetmek mümkün değildir. Demokrasinin temel direklerinden birisi halkın haber alma özgürlüğüdür. Basın özgürlüğü ve halkın özgürlüğü bir birini tamamlar nitelikte önemli hususlardır. Son zamanlar da medyaya ciddi baskı ve müdahaleler yaşanmaktadır. Önce Zaman Gazetesi ve Samanyolu Grubuna baskı yapılmış ve Samanyolu Grup Başkanı Hidayet Karaca ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü gözaltına alınmış ve ardından Samanyolu Grup Başkanı Hidayet Karaca tutuklanmıştır. Ardından Doğan Grubuna baskınlar yapılmış. Ahmet Hakan sokakta dövülmüştür. Son bir hafta içinde de İpek Medya Grubu’na baskın yapılmıştır. Bugün TV ve Kanaltürk televizyonlarının canlı yayın programı yaptıkları bir sırada canlı yayın kameralarının kabloları polisler tarafından kesilerek, yayın yapmaları engellenmiştir. Bu halkın haber alma özgürlüğüne yapılmış vahşice bir uygulama ve müdahaledir.”
'HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ELİNDEN ALMA DİKTATÖRCE BİR YAKLAŞIM VE TUTUMDUR'
“Bu yapılanlar toplumun haber alma özgürlüğüne yapılan vahşice bir saldırıdır” diyen Göçmen, “Her vatandaşın düşüncesi, inancı, dini, dili ne olursa olsun haber alma özgürlüğünü kısıtlama ya da elinden alma diktatörce bir yaklaşım ve tutumdur. Ne yazık ki bugün ülkemizde sözde ve kağıt üzerinde basın özgürlüğünden bahseden bugünkü iktidar ve en üst kademede yönetenler bugün basını katletmişlerdir. Bugün Televizyonu ve Kanaltürk Televizyonunu son iki-üç günde kayyuma devredilmiştir. Kayyuma devredilişleri dahi hukuksuz ve usulsüz ve antidemokratik bir uygulamadır. Özgür basına taraflı kayyumun atanması kabul edilemez. Kayyum atamanın amacı nedir? Bağımsız-tarafsız kişilerin gelip orayı yönetmesidir. Oysa baktığımızda görüyoruz ki, Bugün TV ve Kanaltürk televizyonlarına atananların taraflı ve AKP yandaşı kişilerin kayyum atandığını görüyoruz. Bu basın özgürlüğüne yapılmış daha büyük bir darbedir. Dolayısıyla da bugün Türkiye’de basın özgürlüğünden bahsetmemiz mümkün değildir” diye konuştu. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.