Günay Türkiye AB'nin sıkıntılarının depolandığı ileri karakol haline gelecek

İZMİR - Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında, Avrupa'ya mülteci akınının durdurulmasıyla ilgili 3 milyor euro karşılığı yapılan anlaşmaya tepki gösteren Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, "Mültecilerin bir bedel karşılığında AB topraklarına geçmemesi için Türkiye bu görevi üstlendiği z..

01 Aralık 2015 Salı, 12:28
Günay Türkiye AB'nin sıkıntılarının depolandığı ileri karakol haline gelecek
-

İZMİR - Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında, Avrupa'ya mülteci akınının durdurulmasıyla ilgili 3 milyor euro karşılığı yapılan anlaşmaya tepki gösteren Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, "Mültecilerin bir bedel karşılığında AB topraklarına geçmemesi için Türkiye bu görevi üstlendiği zaman Türkiye'yi ücretli bir mülteci kampına, bedeli AB tarafından ödenen bir mülteci kampı ve giderek tampon bölge haline getirmiş oluruz." dedi. Günay, anlaşma karşılığında Türk vatandaşlarının vizesiz olarak AB ülkelerinde serbest dolaşım hakkı elde edeceği konusunu ise hayal tacirliği olarak değerlendirerek, "Türkiye'dekiler ve dışarıdan geleceklerle 3-4 milyon mülteci taşıyan bir Türkiye'nin, vizesiz dolaşımdan yararlanma imkanı yok." dedi. Günay, Türkiye'nin AB üyeliği tartışmalarıyla ilgili olarak da, "Bütün bu tabloya baktığımız zaman Türkiye, kısa bir süre içinde bırakın AB üyeliğini, AB'nin hemen sınırlarında, birliğe gelecek olan sorun ve sıkıntıların depolandığı bir depo alanı, bir ileri karakol, bir tampon bölge olarak görünüyor." dedi.

Türkiye'nin, 3 milyar euro ve vizesiz serbest dolaşım vaadi karşılığında sığınmacıların ülkede kalması, Avrupa'ya gidenlerin de geri gönderilmesini kabul etmesine tepkiler devam ediyor. Eski Bakan Günay, Türkiye'nin 3 milyar euroya tenezzül ettiğini iddia ederek, "Ve 4 milyon insanın yükünü, sayısı artacak olan insanın yükünü üstlenmiş görünüyor." dedi. Günay, mülteci meselesinin, Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında ve yükünün BM tarafından taşınacağı bir yöntemle çözülmesi gerektiğine işaret etti.

'3 MİLYAR EURONUN ALINMASININ BAŞARI OLARAK TAKDİMİ ONUR KIRICI'

Türkiye'nin sığınmacılar konusundaki yardım etme, yardımcı olma gayretini herkesin anlayışla karşıladığını dile getiren Günay, "Ama mültecileri toprağından etmek, özellikle Suriye'den gelen mültecileri toprağından etmek konusundaki sorumluluğumuzu herhalde ileride tarih değerlendirecektir. Tablo böyleyken mülteciler için, mültecilerin ülkede tutulması ve hattâ Avrupa'ya geçmiş olanların da geri alınması karşılığında 3 milyar euro gibi bir paranın AB'den alınmasının sanki bir başarıymış gibi iç kamuoyumuza takdim edilmesi son derece yanlış, hattâ birazda onur kırıcı." dedi.

'TÜRKİYE TAMPON BÖLGE HALİNE GELMİŞ OLUR'

Türkiye'nin, bir bedel karşılığında sığınmacıların AB topraklarına geçmemesi görevini üstlenmesiyle ücretli bir mülteci kampına dönmüş olacağını dile getiren Günay, "Bir bedel karşılığında mültecilerin AB topraklarına geçmemesi için Türkiye bu görevi üstlendiği zaman Türkiye'yi ücretli bir mülteci kampı, bedeli AB tarafından ödenen bir mülteci kampı ve giderek tampon bölge haline getirmiş oluruz. Bu görüntü, AB ve dünyanın önünde Türkiye'nin mülteciler karşısında takınmış olduğu hoşgörülü ve özverili tutumun değerini arttırmaz, hattâ değerini azaltır, itibarını sarsar." diye konuştu.

'VİZESİZ DOLAŞIM HAYAL TACİRLİĞİ'

Mülteci pazarlığı konusunda ortaya atılan vizesiz dolaşım vaadini hayal tacirliği olarak yorumlayan Günay, "Üstelik bu mülteci pazarlığının yine bir gönül alıcı karşılığı olarak, 2016 Ekim'den itibaren vizesiz geçişlerin, vizesiz dolaşımın gündeme geleceği vaadi de ayrı ve asılsız bir hayal tacirliği. O da 72 şarta bağlanmış, ayrı ve asılsız bir hayal tacirliği. Mülteciler için verilecek para da takside ve şarta bağlandı, o da ayrı. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarda onların yerine getirilmesi mümkün değil. Hele Türkiye'dekiler ve dışarıdan geleceklerle birlikte 3-4 milyon mülteci taşıyan bir Türkiye'nin, vizesiz dolaşımdan yararlanması imkanı yok ama bunlar bir hayal tacirliği olarak, bir göz boyama olarak Türkiye'nin önüne koyuluyor. Bütün bu tabloya baktığımız zaman Türkiye, kısa bir süre içinde bırakın AB üyeliğini, AB'nin hemen sınırlarında, birliğe gelecek olan sorun ve sıkıntıların depolandığı bir depo alanı, bir ileri karakol, bir tampon bölge olarak görünüyor." dedi.

'SAYILARI 5 MİLYONU BULACAK'

Türkiye'de 15 milyonun üzerinde insanın sürekli yoksulluk yaşadığını dile getiren Ertuğrul Günay, "Bize gelen mülteciler daha çok evsiz, yoksul, işsiz bir kitle. Türkiye'nin 15 milyonun üzerindeki evsiz, işsiz, yoksul kitlesinin sayısı yakın bir gelecekte 5 milyona çoğalacak, çünkü bunlara ileride sayısı 5 milyonu bulacak olan bir kitle ekleyin. Bu Türkiye'de işsizliğin, yoksulluğun, sokaklarda yaşayacak olan çocukların, ekmek parasını temin etmek için ahlâkını satmak zorunda kalacak olan insanların çoğalması anlamına gelecektir. Türkiye'nin zaten tartışmalı olan sosyal ve ekonomik yapısını, daha da kaotik bir hale getirecektir." dedi.

'BM'NİN GÖZETİM VE YÜKÜMLÜLÜĞÜNDE ÇÖZÜLMELİ'

Suriyeli sığınmacılar meselesinin, BM'nin gözetim ve yükümlülüğünde çözülmesi gerektiğini söyleyen Günay, "Bunu bir miktar para karşılığında AB ile Türkiye arasında müzakere konusu yapmak ve Türkiye'yi ücretli bir kamp alanı, bir tampon bölge haline getirmek değil, BM'nin gözetim ve denetiminde oluşturulacak olan ve bütün yükünü BM'nin üstlendiği alanlarda, onun gözetiminde çözmektir. Türkiye, 3 milyar euroya tenezzül etmiş ve 4 milyon insanın yükünü, sayısı artacak olan insanın yükünü üstlenmiş görünüyor, yani AB'nin, bu para karşılığında bu yükü üstlenmeye hazır ve nâzır olan Türkiye'ye karşı küçümseme duygularını düşünmek bile istemiyorum." dedi.

OSMANLI PAŞASI ÖRNEĞİ

Devleti yöneten yetkililere, sosyal medyadan meşhur misali verdiğini aktaran Günay, "O yüzden devleti yöneten arkadaşlarımıza, dün akşam sosyal medyadan o meşhur misali vermek istedim. Yere attığı, dünya çapında değerli kaftanın üzerine oturduktan sonra onu bir daha omzuna almayan Osmanlı paşasının örneğini vermek istedim. Arkadaşlar fütursuzca Osmanlı'dan sözediyorlar ama ne yazık ki bütün görünümleri ve bütün zihniyetleriyle Osmanlı'nın çöküş ve çürüyüş dönemini çağrıştırıyorlar. Bundan, devlette görev yapmış bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak üzüntü duyuyorum. Daha vakur biçimde, daha tarihimize yakışır, coğrafyamıza yakışır bir tavrı üstlenmeleri konusunda kendilerini her vesileyle uyarmak istiyorum." diye konuştu. CİHAN

Etiketler:
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
SON DAKİKA
KÜLTÜR MOZAİĞİ KENT MERSİN’DE, ‘DİNLER BULUŞMASI’NDAN BARIŞ VE KARDEŞLİK MESAJLARI YÜKSELDİ
HEM TATİL, HEM ÇİLE YOLU
MERSİN'DE YABANCI UYRUKLU BİR KADIN 7. KATTAN DÜŞTÜ
İYİ PARTİ ÇAMLIYAYLA İLÇE TEŞKİLATI BAYRAMLAŞTI
Tarsus Atatürk Mahallesi’ndeki Viraj Kazalara Davetiye Çıkarıyor
Mezitli Sahili’nde Belgesiz İşletmelere Müdahale
BÜYÜKŞEHİR, KABİR ZİYARETİNE GELEN VATANDAŞLARA BİR ÇOK HİZMET SUNDU
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN KURBAN KESİM ALANLARINDA KAPSAMI TEMİZLİK ÇALIŞMASI
Milliyetçi Hareket Partisi Çamlıyayla ilçe Teşkilatı Bayramlaştı
BÜYÜKŞEHİR’İN YKS VE LGS KURSLARINA ÖN KAYIT BAŞVURULARI BAŞLADI

Mersin Haber ,Mersin