Kişilerin Koronavirüs dışında bireysel sebeplerle yaptıkları başvurularda ise ilk sırayı “gelecek kaygısı” ve “depresyon” aldı.
Verilere göre başvuruların yüzde 53’ünü Koronavirüs oluşturdu. En fazla başvuru 18-40 yaş aralığındaki genç yetişkinlerden geldi. Genç yetişkinler “gelecek kaygısı” duyarken, 65 yaş üstü kişilerin ise “ölüm kaygısı” duyduğu gözlemlendi.
Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nda görevli Psikolog Nazlı Cemre Dursun, yaşanan süreçte kişilerin medya aracılığıyla sürekli olumsuz bilgi akışına maruz kalmalarının, kaygılarının artmasında önemli bir etken olduğunu belirterek, “Önerim, haberleri gün boyu takip etmelerinden ziyade, güvendikleri kaynakları belli aralıklarla takip etmeleri” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, olağan süreçte kentin iki noktasında sunduğu “Aile, Çocuk ve Yetişkinler İçin Terapi” hizmetini, Koronavirüs salgını sürecinde “Telefonla ve Online Terapi” sistemine taşıdı. Evden eve sunulan hizmete ilk haftada 63 kişi başvurdu.
Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki psikologlar, kendilerine gelen başvuruların verilerini paylaştı. Buna göre, “Koronavirüs kaynaklı” ve “bireysel sorunlara yönelik” sunulan psikolojik desteğe en fazla başvurunun yüzde 53 oranla “Koronavirüs kaynaklı” olduğu gözlemlendi. Öte yandan verilere göre başvuran kişilerde en fazla “gelecek kaygısı”, “ölüm kaygısı” ve “depresyon” görüldü.
Başvuruların yüzde 53’ü Koronavirüs kaynaklı; başvuranların yüzde 64’ü genç-yetişkin
Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın bünyesindeki 6 psikologla verdiği “Telefonla ve Online Terapi” hizmetinin ilk haftalık bilançosu açıklandı. Verilere göre psikolojik desteğe başvuran kişilerin yüzde 53’ünün “Koronavirüs kaynaklı” destek aldığı gözlemlendi. Ergen, genç yetişkin, yetişkin ve yaş almış bireylerden gelen başvuruların yüzde 64’ü 18-40 yaş aralığındaki genç yetişkinlerden geldi. Yaş aralığına göre başvuru sırasını yetişkinler, ergenler ve yaş almışlar izledi.
Koronavirüs kaynaklı başvurularda ilk sırayı “gelecek kaygısı” aldı
Verilere göre yüzde 53 oranla Koronavirüs sebebiyle duyulan kaygıya eşlik eden problemlerin başında “gelecek kaygısı” gelirken, daha sonra “ölüm kaygısı” geldi. Ayrıca duyulan problemler arasında Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve panik atak da yer aldı.
Bireysel sebeplerden kaynaklı başvurularda “kaygı” ve “aile içi şiddet” dikkat çekti
Koronavirüs dışında kişilerin bireysel sebeplerle yaptıkları başvurularda ise ilk sırayı “gelecek kaygısı” ve “depresyon” paylaştı. Başvurular arasında kaygı, aile içi şiddet ve uyku bozukluğu problemleri de dikkat çekti.
Psk. Nazlı Cemre Dursun: “Bizi genellikle genç yetişkin kişiler gelecek kaygısına yönelik arıyor”
Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi’nden Psikolog Nazlı Cemre Dursun, eldeki verilere göre başvuruların çoğunlukla genç erişkin bireylerden geldiğini belirterek, “Elimizde bulunan verilere göre bizi genellikle genç yetişkin kişiler gelecek kaygısına yönelik arıyor. Bunun dışında 65 yaş ve üstü kişilerin de genellikle ölüm kaygısı üzerine başvuruları oldu. Burada, yaş arttıkça aslında ölüm korkusunun arttığını, yaş azaldıkça da ölüm korkusundan ziyade gelecek kaygısının arttığını görüyoruz” dedi.
“Evin içerisinde herkesin kendine ait bir zaman diliminin olması lazım”
Kişilerin bireysel sebeplerle yaptıkları başvurularda kaygı, aile içi şiddet ve depresyon gibi etkenlerin görülmesine değinen Dursun, “Gün boyu evin içerisinde vakit geçiriyoruz. Şu an stres yaratan bir durumun içerisindeyiz. Herkes endişeli. Bütün gün evde olduğumuz için stres arttıkça etrafımızdaki insanlarla iletişimimizde de bir kopukluk oluyor. Kaygının hafifletilmesi açısından evin içerisinde herkesin kendine ait bir zaman diliminin olması lazım. Sinirlenebiliriz ama sinirlendiğimiz zaman balkona çıkabiliriz. Hava alabileceğimiz alternatif bir ortama çıkabiliriz. Dışarı çıkalım demiyorum, ev içerisinde güneş ve oksijen almamız lazım. Alamadığımız zaman hem stres eşiğimiz yükselecek hem de kendimizi daha kötü hissedeceğiz” diye konuştu.
“Önerim, haberleri güvendikleri kaynakları belli aralıklarla takip etmeleri”
“Ölüm” ve “gelecek” kaygılarını tetikleyen etkenlerden bahseden Dursun, “Hayatımızda sosyal medyanın rolü çok fazla. Hepimizin hayatını ister istemez etkiliyor. Hem haberler hem de kullandığımız iletişim araçları bizi etkileyen önemli faktörler. Önerim; haberleri gün boyu takip etmelerinden ziyade, güvendikleri kaynakları belli aralıklarla takip etmeleri” diye konuştu.
Büyükşehir’in “Telefonla ve Online Terapi” Hizmetinden Nasıl Yararlanılıyor?
Vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesi’nin “Telefonla ve Online Terapi Randevu Hatları” olan 0537 303 3515 ve 0538 682 7759 numaralı telefonları arayarak kayıt oluşturabiliyor. Vatandaşlar, randevu saatinde telefonda veya WhatsApp’tan görüntülü görüşme şeklinde psikolojik destek alabiliyor.
Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesindeki 6 psikolog tarafından haftanın her günü 10.00-20.00 saatleri arasında verilen hizmet, acil psikolojik destek durumlarında saat 23.00’e kadar sürdürülebiliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.