
ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasıyla hükümetin IŞİD’e silah sevkiyatı yaptığını kabul ettiğini söyledi. IŞİD’e MİT TIR'ları ile yapılan sevkiyatın ilan edildiği ve bütün dünya kamuoyuna açık bir şekilde beyan edildiğini belirten Erdem, “Çünkü Can Dündar’ın yargılanmasının nedeni devlet sırrını ifşadır. Doğru bir bilginin ifşa edilmesi suçundan yargılanmaktadır. İftira ettiği için, yalan istinatta bulunduğu için değil; bir gerçeği ortaya çıkardığı için yargılanmaktadır. Yargılanmanın içeriği budur. Hala Parlamento'da bazı milletvekilleri söz alıp 'bize iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar' diyor. Ben de diyorum ki madem öyle size en büyük iftirayı Savcı İrfan Fidan atıyor o zaman. Size en büyük yalanı Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan isnat ediyor o zaman. İrfan Fidan diyor ki; 'Can Dündar ve Erdem Gül gerçek olan bir devlet sırrını ifşa etmiştir' diyor. Nedir o sır; Türkiye’den IŞİD’e silah gittiği bilgisi. Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan’a göre bu bilgi doğru. Can Dündar da bu doğru bilginin yayınlanması nedeniyle şu an Silivri Cezaevi'nde. Bu akıl tutulmasını, bu inkar siyasetini artık terk etmek lazım. Herkes kabul etsin, geçmişi ile yüzleşsin, şapkasını önüne koysun.” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi. Günlerdir Türkiye’nin gündeminde Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanması olayının yer aldığını belirten Erdem, şunları ifade etti: “AKP medyası ise ısrarla aynı hastalıklı söylemde ısrar ediyor. Can Dündar’ın Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınladığı haberi inkar etmeye devam ediyor. Bu haber ne diyor? Can Dündar’ın Cumhuriyet gazetesinde manşetten duyurduğu haber şunu söylüyor: 'Türkiye’deki Milli İstihbarat Teşkilatı’nın personelinin eskortluk ettiği TIR'lar IŞİD’e gidiyordu' diyor. AKP milletvekilleri Parlamento'da geçtiğimiz hükümet görüşmeleri bölümünde bu bilgiyi yalan olarak tanımlamıştı. Orada gerek yaptığımız ikili görüşmelerde 'bu bir palavradır, biz IŞİD’e silah falan göndermedik' demişti. Ben de kendilerine şunu sormuştum. 'Madem Türkiye’den IŞİD’e TIR'larla silah gitmedi. Can Dündar neden iftira suçundan dolayı yargılanmıyor.”
Normalde TIR'lar IŞİD’e gitmiyorsa Can Dündar’ın iftira suçundan, yalan istinat suçundan yargılanması gerektiğini anlatan Erdem, “Can Dündar devlet sırrını ifşadan yargılanıyor. Yani gerçek olan bir bilginin ifşası suçundan yargılanıyor. Hükümet, Can Dündar ve Erdem Gül’ü tutuklayarak IŞİD’e silah sevkiyatı yaptığını kabul etmiştir. Bu kabul üzerine IŞİD’e yapılan sevkiyatın MİT TIR'ları ile yapılan sevkiyatı ilan etmiş ve bütün dünya kamuoyuna açık bir şekilde beyan etmiştir. Çünkü Can Dündar’ın yargılanmasının nedeni devlet sırrını ifşadır. Doğru bir bilginin ifşa edilmesi suçundan yargılanmaktadır. İftira ettiği için, yalan istinatta bulunduğu için değil bir gerçeği ortaya çıkardığı için yargılanmaktadır. Yargılanmanın içeriği budur. Hala Parlamento'da bazı milletvekilleri söz alıp 'bize iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar' diyor. Ben de diyorum ki madem öyle, size en büyük iftirayı Savcı İrfan Fidan atıyor o zaman. Size en büyük yalanı Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan isnat ediyor o zaman. İrfan Fidan diyor ki 'Can Dündar ve Erdem Gül gerçek oyan bir devlet sırrını ifşa etmiştir' diyor. Nedir o sır; Türkiye’den IŞİD’e silah gittiği bilgisi. Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan’a göre bu bilgi doğru. Can Dündar da bu doğru bilginin yayınlanması nedeniyle şu an Silivri Cezaevi'nde. Bu akıl tutulmasını, bu inkar siyasetini artık terk etmek lazım. Herkes kabul etsin, geçmişi ile yüzleşsin, şapkasını önüne koysun.” şeklinde konuştu.
"RUSYA, 19 KASIM'DA PETROL TAŞIYAN TANKERLERİ VURDU, TÜRKİYE DE 24 KASIM'DA RUS UÇAĞINI DÜŞÜRDÜ"
Rusya’nın 19 Kasım’da IŞİD’e ait olduğu iddiasıyla petrol tankerlerini vurduğunu anlatan Erdem, sözlerine şöyle devam etti: “IŞİD’e ait olduğu iddiasıyla petrol tankerleri vuruldu. Orta Doğu’da IŞİD’e ait neresi vurulursa altından Türkiye çıkıyor. IŞİD selefi bir terör örgütü. IŞİD’in resmi dili Arapça. Kendi aralarında Arapça konuşuyorlar. IŞİD’e ait olduğu için vurulan tankerlerin üzerine Türkçe ifadeler yazıyor ve üstünde Türkiye ifadesi geçiyor. Serin Turkey. Bu tankerlerin Türkiye’ye ait olduğunun belgesidir. Fakat kime ait olduğuna geleceğiz. Evet bu tankerlerin Türkiye’den oraya gittiği ve petrol taşıdığı bir gerçek. Bu da onun belgesi. Turkey yani tabiri caizse gemiler için kullanılır, ama Türkiye bandıralı tankerlerle petrol taşınıyor, Ruslar bu tankerlerin IŞİD’e ait olduğu bilgisi ile bu tankerleri vurdu. Bu tankerler SU-34 tipi uçaklarla 19 Kasım’da vuruldu. Biz de 24 Kasım’da SU-34 tipi uçağı düşürdük. Çok ilginç bir tesadüf olarak kayıtlara geçmiş oldu.”
BAKAN ALBAYRAK’A: TÜRKİYE’NİN AÇIK BİR ŞEKİLDE DAMGASINI TAŞIYAN BU PETROL TANKERLERİ SİZİN BİZATİHİ AİLE ŞİRKETİNİZE Mİ AİTTİR?
Tankerler vurulduktan sonra Irak’lı siyasetçi Muvaffak El Rubai’nin bu tankerlerin Türkiye’ye ait olduğunu ve bu işin arkasında Albayraklar’ın olduğunu ifade ettiğini söyleyen Erdem, “Ben de bu 500 TIR'ın Albayraklarla bir ilişkisi olup olmadığını buradan kendilerine soruyorum. Benim çok yakın kaynaklardan aldığım bilgiye göre, malum rüşvetin belgesi olmaz. Kaçakçılığın da belgesi olmaz. Diyeceksiniz ki bunu belgeleyebilir misin? Yakın kaynaklardan aldığım bir bilgiye göre bu TIR'ların Albayraklar'a ait olduğu, bu 500 TIR'ın söylenmektedir. Berat Albayrak’ın Enerji Bakanı olması akabinde Türkiye’nin enerji politikalarını IŞİD petrolleri üzerinden yönetip yönetmeyeceğini merak ediyorum. Vurulan bu TIR'larla düşürülen uçak arasındaki ilişkiyi fevkalade merak ediyorum.” dedi.
“Bugün kayınpederinden kendisine takılmış bir takı misali bakanlığı kapmış olan Berat Albayrak’a şu sorulara cevap vermesini istirham ediyorum.” diyen Erdem, şu soruları yöneltti: “Söylendiği gibi üzerinde Türkiye’nin açık bir şekilde damgasını taşıyan bu petrol tankerleri sizin bizatihi aile şirketinize mi aittir? Bu tankerler sizin aile şirketlerinize ait değilse bütün dünya medyasında yayınlanan dokümanların bu iddia ekseninde size garezi nedir ve sizden ne talebi vardır da size böyle bir iftira atmaktadırlar. Bu dokümanlar ekseninde tarihlendirilmiş petrol sevkiyatlarının dokümanı olarak bütün dünya medyasında yer alan bu dokümanlar ekseninde Türkiye İsrail’e IŞİD petrolünü mü pazarlamaktadır? Sizin tankerlerinizle mi pazarlanmaktadır? Bu sorulara Berat Albayrak cevap vermek zorundadır. Aksi takdirde bu ithamlar altında daha fazla ezilmek suretiyle bu ülkenin itibarını ayaklar altına almaya devam edecektir.” CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.