
Basın toplantısına Denizkızı Turizm AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tunçsu’nun yanı sıra Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.
Toplantıda Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm AŞ tarafından Mersin sahillerinde uygulanan projeler, planlamalar ve gelişmelerle ilgili bilgi verilirken, basın mensuplarının soruları da yanıtlandı.
Mersin’in belli nedenlerden kaynaklı olarak turizm anlamında hak ettiği yere gelemediğini ve amaçlarının bu tabloyu değiştirmek olduğunu ifade eden Denizkızı Turizm AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tunçsu, “İlimiz 321 km sahili olan bir turizm şehri ancak turizmde olması gereken noktaya ne yazık ki gelememiş. Mersin’in yeterli yatak kapasitesi ve tesislerinin olmaması Türkiye’nin en güzel sahillerine sahip Mersinimizin turizm konusunda hak ettiği yere gelememesi gibi sonuçlar doğuruyor. Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm AŞ olarak kentimizin turizm kapasitesini yükseltmek ve değerlerini tanıtmak amacı ile bu yola çıktık” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sahiller ve sahillerin yönetimi konularını tamamen hukuk içerisinde çözüme kavuşturmak adına hareket ettiğini vurgulayan Tunçsu, konuşmasında “Mezitli’den başlayarak Anamur’a kadar olan koylarımızdaki öncelikli plajlarımızın yönetimini Maliye Bakanlığı’ndan istedik. Bakanlık ilk etapta bize Kızkalesi, Yemişkumu, Susanoğlu ve Yapraklı koyu devretti. Daha sonra diğerlerini de talep ettik. Onların da işlemleri yürüyor. Maliye Bakanlığı’na, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanmış Kıyı Kanunu’na uygun projelerle başvurumuzu yaptık” ifadelerini kullandı.
“Plajlara Giriş Ücretsiz”
Denizlerin, sahillerin kamuya açıklığının, serbestlik hükmünü farklı yorumlanarak, sahillerin piknik alanı gibi kullanılmasının bütünlüğü bozucu müdahaleler olduğunu, bu nedenle kaos başladığını ifade eden Tunçsu, özellikle bayram tatili süresince yaşanan sorunların da bundan kaynakladığını söyledi.
Plajlarda bütünlük anlayışıyla vatandaşlara güvenli ve hijyenik hizmetler sunduklarını belirten Tunçsu, plajlara girerken herhangi bir ücret alınmadığını, ancak sundukları hizmetlerin maliyetlerini karşılamak için şezlong kullananlardan ücret aldıklarını bildirdi. Buralarda duş, tuvalet, güvenlik ve çevre bakım hizmetleri gerçekleştirdiklerinin altını çizen Tunçsu, “Alınan ücret, sunduğumuz tesislerin maliyetini karşılamak anlamında oradaki şezlong, tuvalet, duş, verilen güvenlik hizmetleri ve çevre bakım hizmetlerini kapsıyor. Sadece bir şezlong açıp orada kullanıma sunmak değil denizin, plajın bakımını yaparak hijyenik hale getirmek durumundasınız. İnsanların denize girdiği zaman şezlongundaki, plajındaki elbisesi kredi kartı, değerli eşyalarının çalınmamasından emin olması lazım. Veya ailesiyle gelen insanları tacizde bulunan, rahatsız eden hareketlerden uzak tutmak veya bu gibi durumların oluşmamasını temin etmek zorundasınız. Bizim yaptığımız uygulama da budur” dedi.
“Yetki Karmaşası Söz Konusu”
Ramazan Bayramı’nda 3-4 saat süren yol çilesi, çöpler ve yetki karmaşasına ilişkin sorulara yanıt veren Denizkızı Turizm AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tunçsu, bayram süresince ulaşımın büyük bir problem olduğunu dile getirerek, Mersin’den Silifke’ye 4-6 saatte gitmenin bir vahim olduğunu ifade etti. Durumu Mersin Valisi’ne de ilettiklerini dile getiren Tunçsu, bu bölgedeki yolda yapılan çalışmanın Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğunu, bunun da bayrama denk geldiğini kaydetti. Kalıcı çözüm için bazı noktalarda yolun üç şeride çıkarılmasını önerdiklerini aktaran Tunçsu, biriken çöpler konusunda ise bir yetki karmaşası yaşandığına dikkat çekti.
“Çöp Sorununun Kaynağı İlçe Belediyeleridir”
Ramazan Bayramı tatilinde yaşanan olumsuzluklara değinen Tunçsu, korsan olarak şezlong satımı ve oluşan çevre kirliliği konularında değerlendirmede bulundu. Tunçsu, “Bizim Denizkızı Turizm AŞ ile ilgili alanları temiz tutmamız yeterli olmuyor. Yanımızdaki alanı kaçak şekilde çalıştıran, plajlara kayıt dışı giren kişilerin alanlarda bıraktığı çevre kirliliği plajın bütününü etkiliyor. Arabayla plaja kadar giriliyor. Öte yandan, çöp poşetleri görüntüleri var. Plajın böyle bir yönetimi olamaz. Bunlara güvenliğin müdahale etmesi lazım ama alanın bütününün emir komutası bizde olmadığı zaman bir bölümü temiz, bir bölümü kirli olması alanın değerini düşürür” şeklinde konuştu.
Kanunlara göre çöpleri toplanma yetkisinin ilçe belediyelerine ait olduğunu vurgulayan Tunçsu, Kızkalesi ve Susanoğlu’ndaki görevin de Silifke Belediyesi’ne ait olduğunu ifade etti. Denizkızı Turizm AŞ’nin plaj içerisindeki yönetimi gerçekleştirdiğini dile getiren Tunçsu, “Gelen şikayetler üzerine hem Erdemli hem Silifke Belediyelerini, görevini yapmayan belediyeleri ikaz ediyoruz. Temizlik konusunda ilçe belediyesi, ‘madem sen işletiyorsun ben temizlemiyorum’ diyemez. Bu hukuki değil. Bu, turizmi ve buradaki plaj sistemimizi baltalayan hususlardan biridir. Bu çok yanlış. İlçe belediyelerimizin yanlış mantalitelerinin de düzelmesi lazım. Plajlarımıza değer kazandırmak sadece Büyükşehir’in görevi değil, herkesin görevi. İlçe belediyesi de görevini tam yapacak, vatandaş da orada mangal yapmayacak” diye konuştu.
“Kazanılan Para ile Kızkalesi’nin Bakım ve Onarımı Yapılacak”
Konuşmasının devamında Büyükşehir Belediyesi ve Denizkızı Turizm AŞ olarak buraları uzun süreli aldıkları için bakım yapmaları gerektiğini ifade etti. Tunçsu, hemen düzeltmenin de mümkün olmadığını ve aşama aşama giderek sorunları çözeceklerini söyledi. Tunçsu, “Büyükşehir Belediyesi, Maliye Bakanlığı’na her yıl kira bedeli veriyor. Her şeyi kayıtlı, vergisini veriyor. Bir taraftan da bizim bu sahillerimizin kayıt içi ekonomiye alınması lazım. 2015 ve öncesinde bizim bütün sahillerimiz kayıt dışı ekonomi içindeydi. Vergi Dairesi Başkanına sordum, geçen sene yaptıkları denetimlerde 4 milyon liralık vergi kaçağı olduğunu söyledi” dedi.
Denizkızı ve Büyükşehir Belediyesi olarak amaçlarının buradaki ekonomiyi kayıt içi ekonomiye almak, vatandaşa temiz güvenli, turizm değerini yükselten bir hizmet vermek olduğunu ifade eden Tunçsu, amaçlarının para kazanmak olmadığını belirterek, “Bizim de bütün hareket noktamız buradan para kazanmak değil, buranın maliyetini karşılamak, bir miktar kazanç olacaksa da Kızkalesi’nde kazandığımız parayı gelecek sene Kızkalesi’nin bakım-onarım ve idamesi için harcamaktır” şeklinde konuştu.
Denizkızı Turizm A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Numan Olcar ise Mersin’in plajlarıyla da anılan bir bölge olmasını istediklerine vurgu yaptı. Yapılan çalışmalarda pek çok eleştiri olduğunu dile getiren Olcar, “Bizim elimizde olan konular değildir, çünkü oteller ayrı, yöre halkı ayrı noktalarda ilerledi. Ama işin genel perspektifi, tüm alanın tek bir formatta gitmesi ve değerlerimiz olan plajlarımızın cazibe merkezi haline getirilmesidir. Ufak tefek eksiklikler, aksaklıklar olmuştur ama teknik olarak bunun tamamına hakim durumdayız. Önümüzdeki sene itibariyle artık buralarda para da geçmeyecek ve her türlü suistimali önleyecek olan elektronik kart uygulamasına geçilecek. Plajların tamamı halka açık ve ücretsizdir. Ancak, plajlarda alınan hizmetlerle ilgili olarak bir katılım payı alıyoruz. 15 TL aldığımız rakam. Bu rakam da oradaki güvenlikten, cankurtarandan, denizin Mavi Bayrak standartlarına getirilmesinden kasa sistemine kadar pek çok hizmetin sağlanabilmesi için yapılan bir bütçelemedir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.