Çıtırık Yıldırılmış ve korkutulmuş kitleler istikrar için 'tek parti' dedi

ADANA - Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, 'yıldırılmış ve korkutulmuş kitlelerin istikrar için tek parti dediğini' söyledi.

1 Kasım Genel Seçim sonuçlarını değerlendiren Çıtırık, sonuçların ülkeye hayırlı olmasını diledi. Çıtırık, seçim sonuçlarına göre vatandaşların 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden bu yana iktidarını sürdürmekte olan AK Parti’ye tek başına bu görevi verdiğini kaydetti. Seçim sonuçlarına saygı duyulması gerektiğine dikkat çeken Çıtırık, “Halkımızın tercihine saygı duyuyoruz. Demokrasi; katlanma, sabır, tahammül ve hoşgörü rejimidir. Seçimler ile ilgili yurt genelinde bir usulsüzlüğe rastlanmamış olması, iradeyi sakatlayan bir hususun bulunmaması demokrasimiz açısından önemli bir gelişmedir.” dedi.

7 Haziran Genel Seçim sonuçlarının siyasi iktidar tarafından kabullenmediğini dile dile getiren Mengücek Gazi Çıtırık, 1 Kasım seçimlerine gidilirken ülkede toplumsal barışın ortadan kalktığını; ayrışım dili, ötekileştiren uygulamaların hâkim olduğunu vurguladı. Baro Başkanı Çıtırık, can ve hukuki güvenliğin kalmadığı bir sürecin yaşandığına işaret ederken, bir yandan terör, şiddet olayları artarken, diğer taraftan topluma gözdağı veren, tehdit içeren, korku salan olay ve açıklamaların hayata geçirildiğini anlattı. Çıtırık, toplumsal huzurun kalmadığı bir ortamda, yıldırılmış ve korkutulmuş kitlelerin, istikrar için tek parti iktidarını tercih ettiklerini savundu. Seçim kampanyası dönemindeki adaletsizliği eleştiren Adana Barosu Başkanı, “Siyasi iktidarın ve Saray'ın tek başına iktidar için her türlü mücadeleyi verdikleri, harcamaları yaptıkları, kamu ve özel medya gruplarıyla siyasi iktidarın yoğun propagandasının yapıldığı da unutulmaması gerekir.” diye konuştu.

SİYASİ İKTİDAR HUKUKU KENDİSİNE BİR AYAK BAĞI OLARAK GÖRMEMELİ

“Sonuçta yurttaşın tercihidir ve saygı duymaktayız.” diyen Çıtırık, şunları söyledi: “Siyasi iktidar zaten 13 yıldır ülkeyi tek başına yönetmektedir. Dileğimiz; siyasi iktidarın demokrasiyi içselleştirmesi, sandıkta azınlıkta kalanların yok sayılmaması, ötekileştirilmemesidir. Hukuk devletinden polis devletine gidişin tüm uygulamalarının yaşandığı bir süreçte, siyasi iktidar hukuku kendisine bir ayak bağı olarak görmemeli. Sandıktan aldığı gücün keyfi bir biçimde kendisine her şeyi yapabilme iradesini vermediğini bilmelidir. Siyasi iktidardan hukuk devletini içselleştirilmesini talep ediyoruz. Siyasi tansiyon düşürülerek, siyasete hâkim olan nefret söylemi, ayrıştırıcı dil ve uygulamalara son verilmelidir."
CİHAN