Çakır: “Her ülke kendi coğrafyasında zenginleşmeli”

Türkiye’nin de Suriye’nin de tarihte ‘Bereketli Hilal’ olarak adlandırılan güçlü ve zengin bir coğrafyada bulunduğunu kaydeden MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Binlerce yıldır bu topraklara müdahale var. Zengin toprakları bölge halkına bırakmak istemiyorlar. Her ülke kendi coğrafyasında zenginleşmeli. Bölge halkları olarak birlikte hareket edip güçlenmeli, birlikte kazanmalıyız” dedi. 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Ulusal Stratejiler ve Politikalar Üretme Merkezi (USPUM) tarafından organize edilen Suriye’nin Yeniden Yapılanmasında Diplomasi, Güvenlik ve Ticaret konulu ‘Suriye Zirvesi’ne katıldı. USPUM Genel Başkanı M. Taha Gergerlioğlu ve Yönetim Kurulu ev sahipliğindeki zirvede Suriye Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kanafani, sivil toplum kuruluşu başkanları, Mersin ve Suriyeli iş insanları bir araya geldi. Suriye’nin yeniden şekillenmesinde taşıdığı güçlü potansiyel göz önünde bulundurularak Mersin’de düzenlenmesi kararı alınan Zirveyle Suriye’de başlayan yeniden yapılanma sürecinde bölgenin ekonomik istikrarını da tesis edecek işbirliklerinin kurulması hedeflendi. Üç oturumda gerçekleşen zirvenin ilk oturumunda “Türkiye – Suriye İkili Ticaret İlişkileri ve Yatırım Fırsatları” ele alınırken Yönetim Kurulu Başkanı Çakır’ın da konuşmacılar arasında yer aldığı ikinci oturumun konusu “Levant Deniz Ticareti” oldu. Zirve, Türkiye – Suriye İlişkilerinde Diplomasi – Güvenlik ve Kültürel İlişkiler” konulu üçüncü oturumla son buldu. 

Çakır: “Bölge olarak Suriye’nin imarına hazırız”

Açılış konuşmaları sonrasında Zirve oturumlarla devam etti. USPUM Yönetim Kurulu Üyesi Kubilay Kıran’ın modere ettiği, Levant Deniz Ticareti konulu ikinci oturumun konuşmacıları MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır’ın yanı sıra Suriye Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kanafani, ARGAS A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Derviş Dabak’la Yüksel Lojistik Genel Müdürü Orhan Kemal Yüksel oldu.  Dabak enerji taşımacılığı ve karşılıklı yapılabilecek işbirliklerine değinirken Yüksel, Mersin limanı ve bölge ekonomisine etkilerini değerlendirdi. 

Oturumda söz alan Çakır, Türkiye ve Suriye’nin zengin bir coğrafyada yer aldığına dikkat çekerek, bu coğrafyada yaşamanın güzellikler kadar çeşitli zorlukları da beraberinde getirdiğini belirtti. El ele verip birlikte güçlenerek tüm zorluklara hazırlıklı olmanın dirençli olabilmenin önemini vurguladı. Suriye’de yaşanan süreci ve Türkiye’nin bu süreçte izlediği politikaları hatırlatan Çakır, savaşın sona ermesiyle birlikte iki ülke arasında önemli dostlukların kurulduğunu, ticari işbirliklerinin geliştiğini ve Türkçe bilen geniş bir Suriyeli nüfusun oluştuğunu ifade etti. Tüm bu kazanımların, Suriye’nin yeniden yapılanma sürecinde önemli avantajlar sağlayabileceğine dikkat çeken Çakır, Suriye’nin imarında her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazır olduklarını vurguladı. Bunu sadece Mersin olarak değil, Antep, Adana gibi bölge illerinin de desteğiyle gerçekleştireceklerini belirtti. 

“Planlamalar birlikte yapılmalı”

Suriye’nin yeniden yapılanması sürecinde planlamanın doğru yapılması gerekliliğine de dikkat çeken Çakır, MTSO’nun ASCAME ile olan temaslarını hatırlatarak, “Bizler ASCAME’de faaliyet gösteren ülkeler olarak kaynaklarımızın doğru kullanılması adına gerek yeni yatırım ihtiyaçlarını belirlerken gerekse iklim değişikliğiyle mücadele gibi bölgeyi ilgilendiren ortak konularda ortak planlama kararı aldık. Suriye’de de yapılacak yeni yatırımları birlikte planlayabilmemiz önemli” değerlendirmesini yaptı. Yeni bir limana ihtiyaç yoksa Suriye’de yeni bir liman yapmak yerine mevcut limanların güçlendirilmesi için çalışılması önerisinde bulunan Çakır, “Herkes ayrı çalışmamalı planlamaları Suriye ve Türkiye birlikte yapmalı” dedi. 

“Gücümüzü Suriye’nin imarında kullanmalıyız”

Ardından Mersin’in taşıdığı ticari fırsatlara dikkat çeken Çakır, Mersin ve Tartus limanının işbirliği halinde olması, Lazkiye – Mersin arası turizm çalışmalarının sürmesi, Suriye’nin Mersin’in lojistik imkanlarından daha fazla yararlanması gerektiğini söyledi. “Mersin’in gücünü Suriye’nin imarında kullanmalıyız” diyen çakır, “Birbirimize bağımlı haldeyiz. Gücümüzü dağıtmadan doğru politikalarla yola devam etmeliyiz. Suriye’nin imarını Suriyeli kardeşlerimizle birlikte sağlayıp hep birlikte kazanmalıyız” değerlendirmesini yaptı. 

Kafani: “Türkiye ile Suriye arasında bir ticaret meclisi oluşturulmalı”

Suriye Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kanafani ise arkalarında güçlü, tecrübeli bir Türkiye bulunduğunu bilmekten duydukları mutluluğu dile getirdi. Mersin’in bu noktadaki önemine değinen Kafani, “Ülkemizde tecrübeli ve teknolojik açıdan güçlü Türk şirketler için önemli fırsatlar var. Tek yapmaları gereken erken davranıp şimdiden orada yer almaya başlamak” dedi. 

Türkiye ve Suriye arasında bir Ticaret Meclisi oluşturularak ticareti geliştirmek için ortak çalışma yapılabileceğini kaydeden Kafani, benzer bir toplantıyı Suriye’de de gerçekleştirip yol haritası çizilebileceğini aktardı. Konuşmasını Suriye’nin fosfat konusundaki gücüne değinerek sürdüren Kafani, “Ham fosfatı uygun fiyatla ihraç edebiliyoruz. Bir fosfat fabrikası yatırımı yapabilirsiniz. Humus’ta fabrika kurulmaya başladı ama yarıda kaldı, bu tamamlanabilir” dedi. Ülkesine gidince hangi sektörlerde yatırım destekleri verilebileceği konusunda da görüşmeler yapacağını kaydeden Kafani, özellikle gıda yatırımlarına duyulan ihtiyaca değindi. 

Tartus Limanı’nın Fransızlar tarafından işletiliyor olması konusuna da açıklık getiren Kafani, “Sadece bir Fransız şirket değil. Türk, Fransız ve BAE ortaklı bir şirket. Son 10 yıldır işletme bu şirkette biz de mevcut altyapıları bulunması nedeniyle sözleşmelerinin uzatılması kararı aldık. Bu şirket yalnızca konteyner işletmeciliği yapıyor. Tüm limanı işletmiyor” dedi.