
ANKARA - Ankara Barosu, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi ile ilgili olarak açıklama yaptı. Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olay yeri incelemesi yapmasının dahi engellenmesi, cenaze günü emniyet güçleri tarafından kentte hiçbir güvenlik önlemi alınmamış olması açıkça bir ayrışmanın, bir bölünmenin ve maalesef bir iç savaşın habercisidir.” dedi.
Ankara Barosu, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Bundan çok kısa bir süre önce yaptıkları basın açıklamasında Tahir Elçi’nin tutuklanmasını eleştirdiklerini belirten Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, bu sefer düşüncenin öldürülerek susturulduğunu söyledi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde tarihi dört ayaklı minarenin altında silahların susmasını, çatışmanın durmasını talep eden Tahir Elçi’nin açıklamasından dakikalar sonra yine dört ayaklı minarenin yanında öldürüldüğünü hatırlatan Canduran, yine aynı açıklamanın yapıldığı anlarda olayın yaşanmasına da sebebiyet veren çatışmada polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur da şehit edildiğini kaydetti.
“MAALESEF BİR İÇ SAVAŞIN HABERCİSİDİR”
Yapılan saldırının kimler tarafından planlandığının ortaya çıkarılamadığını dile getiren Canduran, “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olay yeri incelemesi yapmasının dahi engellenmesi, cenaze günü emniyet güçleri tarafından kentte hiçbir güvenlik önlemi alınmamış olması açıkça bir ayrışmanın, bir bölünmenin ve maalesef bir iç savaşın habercisidir. Türkiye maalesef ortak mazisi olan büyük bir millet olduğunu unutmuş acılarını yarıştırır hale gelmiş durumdadır. Son bir ay içerisinde Ankara’da bir barış yürüyüşünde yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, Güneydoğu’da güvenlik görevlisi ve sivil ölümler artmış ve ne yazık ki bir baro başkanı ve aynı alanda bulunan polisler güpegündüz kameralar önünde katledilmiştir.” ifadelerini kullandı.
“BİZLER ÖLÜMLERE DUR DİYECEK OLANLARIZ”
Tüm bu yaşanan trajedilerde dahi bir bütün olunmadığını, ortak bir yas tutulmadığını vurgulayan Canduran, şöyle devam etti: “Yapılması gereken yine böyle bir kış gününde bu kez Şişli kaldırımında katledilen Hrant Dink’in ardından eşinin söylediği gibi ‘bir bebekten katil yaratan zihniyet, sorgulamaktır.’ Bu ülkeye kök salmaya başlayan bu nefretin ortadan kaldırılması barışın, anlayışın, hoşgörünün, eşitliğin ve kardeşliğin yeşertilmesidir. Unutulmamalıdır ki Ahmet de biziz, Cengiz de biziz, Tahir de biziz. Ancak bizler ölümlere dur diyecek olanlarız.”
CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.