AK PARTİ Gaziantep Milletvekili Aday Adayı Selahattin Bekmez, 2014 yılı büyüme rakamlarıyla ilgili açıklama yaptı.
Bekmez, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 yılı büyüme rakamlarını, dördüncü çeyrek için 2,6 olarak, yılın tamamı için ise 2,9 olarak açıkladı” diyerek açıklamalarına başlayan Selahattin Bekmez, TÜİK’in bu rakamlarını piyasaların beklentisi doğrultusunda, fiyatlanmış olan rakamlar olduğunu söyleyerek, “Ekonominin dinamiklerinde çok şey değiştirmeyecektir” dedi.
Büyüme rakamlarının beklentileri karşılamadığı, dolayısıyla Türkiye ekonomisini gelecekte sıkıntıların beklediği şeklindeki yorumlara katılmanın oldukça zor olduğunu belirten Bekmez, dünya ekonomisine bakıldığında da benzer durumların varlığının söz konusu olduğuna değindi.
Bekmez, Asya ekonomilerindeki durgunluk nedeniyle Çin ekonomisi gerektiği kadar büyüyemediğini, Japonya’nın resesyonda olduğunu resmen kabul ettiğini ve genişletici politikalara eğilmiş durumda olduğunu vurguladı.
Bekmez yaptığı açıklamada şunlara değindi:
“Avrupa Birliği ekonomisi hem ekonomik hem de siyasi krizlerle boğuşmakta ve piyasalara para şırınga ederek, durgunluğu gidermeye çalışmaktadır.
Ortadoğu ülkelerindeki çalkantıları zaten hep beraber kaygıyla gözlemliyoruz. Kendi siyasi dengelerini oluşturmakla meşgul olduklarından ekonomilerini düşünecek durumda değiller.
ABD ise, dünya krizine neden olan bir sicile sahip bir ülke olarak, yıllarca durgunluk yaşadıktan sonra, yeni yeni toparlanmaya başladı. Yıllar sonra yüzde 3 gibi vasat bir büyüme elde ettiği için, sevinç naraları atar duruma geldi.
Yani dünya konjonktüründeki bu dalgalanmalar ve durgunluk ortamında Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgenin jeopolitik risklerine rağmen yüzde 2,9 büyümüş olması oldukça başarılı ekonomi politikalarının yürütüldüğünün göstergesi olarak algılanmalıdır.
Buradaki en önemli konu 2014 yılı büyüme rakamlarından ziyade, 2015 yılı için, büyümeye yönelik oluşturulan altyapı çalışmalarının önemsenmesidir. 2015 yılı 2014 yılına nispetle kırılgandır. Bu kırılganlığı önleyici politikaların geliştirilmesiyle birlikte, ihracat ve tasarruf ağırlıklı ekonomi politikalarına öncelik verilmelidir. Özellikle, Orta Vadeli Programdaki verimlilik ve istihdam artırıcı politikaların öne çıkarılması, 2015 yılının Türkiye ekonomisi açısından oldukça iyi bir yıl olmasının yolunu açacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.