Marmaris, Datça, Fethiye ve Antalya gibi ünlü turistik yörelerin geçiş güzergâhı üzerindeki Muğla’nın Ula ilçesi Kızılağaç Mahallesinde açılan halı dokuma kursu ile yaşlı genç ve üniversite mezunu kızlar ev ekonomisine katkıda bulunurken, meslek sahibi de oldular.
Ula Kaymakamlığı, Ula Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Kızılağaç Mahalle Muhtarı Orhan Akcan’ın girişimi ile açılan Halı dokuma kursu mahallede yaşayan kadınlar Halk Eğitim Dokuma Hocası Kezban Aydın tarafından 4 ay gibi kısa bir süre içinde halı dokumayı öğrendi. Dört ay önce açılan kursa 13 kadın kursiyer katılırken, daha sonra oluşturulacak stantlar ile kursiyerlerin yaptığı halı, kilim ve çantalar yerli ve yabancı turistlere satılarak aile bütçesine katkı sağlanacak.
Kurs Hakkında bilgi veren Ula Halk Eğitim El dokuması öğreticisi Kezban Aydın, el dokumasının milattan öncesine dayandığını, ayrıca el dokumacılığının Türkler tarafından geliştirildiğini bunun halkımızın ne kadar becerikli ve çalışkan olduğunu kanıtladığını söyledi. Aydın, “Muğla’da el dokumacılığı yok denilecek kadar az. Biz bunu daha cazip ve üretken hale getirerek çanta, cüzdan, yastık ve minder gibi kullanım eşyaları yapıyoruz. Kursumuza her yaş grubundan katılım oluyor ve kursiyerlerimiz tüm duygularını halıya ve kilime nakış nakış işliyorlar” dedi.
Kızıl Ağaç Mahalle Muhtarı ve aynı zamanda Muğla Yörük Obaları Derneği Başkanı Orhan Akcan, “Açtığımız bu kilim dokuma kursuna heyecan ile devam ediyoruz. İnsanımız burada tüketimden üretime dönüştü. Burası bir nevi tüten baca oldu. Biz aile ekonomisine bir katkı yapabilir miyiz diye bu yola çıktık. Burada hediyelik eşya üretimine başladı arkadaşlarımız, Ula Kaymakamlığımız ile de görüştük, yol kenarına kuracağımız stant ile üretilenler ürünlerimizi satacağız. Buraya gelen ziyaretçilerimiz halıları ve kilimleri hem dokunurken görecekler, hem de almak istediklerini alıp gidecekler. Burada dokunan ürünleri iplikleri kökboyası ile boyanıyor. Kullanılan motifler hep Anadolu motifleri” dedi.
Kursiyerlerden Melek Çalık aslen Kahramanmaraş’lı olduğunu, eşinin buraya atanması sonucu Ula’ya gelip yerleştiklerini belirterek, “Aslında kızım kursa katılmak istemişti ama işi nedeni ile katılamadı. Ben de onun yerine geldim. Şimdi o çalışıyor, ben de onun yerine hem kilim dokumayı öğreniyorum hem de kızıma halı kilim dokuyorum” dedi.
Kursun genç kursiyerlerinden Ayşe Akcan, Üniversite eğitimi tamamladıktan sonra iş bulamadığını bu kursu duyunca hemen katıldığını belirterek, “Buradaki birçok kişiyi önceden de tanıyordum ama bu kadar samimi değildik. Burada arkadaş olduk. Ben kendime burada yelek, çanta ve cüzdan dokuyorum. Bu sayede dokumayı öğreniyorum” dedi.
Ziraat Mühendisi Özge Demircan İse , “Evde oturmak yerine buraya geldik. Hem boş vaktimizi değerlendiriyoruz, hem de kilim dokuyoruz, çantalara yapıyoruz. Şu an kabartmalı halı yapıyorum. Kenarlarını kilim şeklinde, ortalarına ise halı düğümleri atıyoruz. Motifin adı Osmanlı Lalesi’dir. Daha önce ilkokulda küçük şeyler yapmıştık, ancak bu boyutta kilimleri burada yapmayı öğrendim” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.