Geçtiğimiz haftalarda İzmit Alikahya mahallesinde kaçak yapılan binalar için yapılan yıkım işlemleri ve yıkım sonrası vatandaşın tepkisi hakkında, İzmit Belediye Başkanvekili İbrahim Bulut bir açıklama yaptı.
Alikahya mahallesinde İzmit Belediyesi kaçak inşaatların yıkımı için ekip göndermiş, yıkım sırasında vatandaşlar tepki göstererek olay çıkartmıştı. İş makinesi operatörleri ve çok sayıda polisin yaralandığı olayların ardından, İzmit Belediye Başkanvekili İbrahim Bulut konuyla alakalı bir basın toplantısı düzenledi. Alikahya bölgesindeki yerleşimin orman arazisi üzerine kurulduğunu belirten Başkanvekili Bulut, “Yıkım yapılan inşaatlar, orman vasfında olan arazilerde yapılmakta olan inşaatlardır. Temel aşamasından itibaren defalarca bütün yasal uyarılar yapılmış ve mühürlenmiş olan inşaatlardır. Burada sanki evler insanların başına yıkılmış algısı oluşturulmak istenmektedir. Aksine yıkılan yapıların tamamı inşaat aşamasında ve karkas haldedir. Bundan da anlaşılacağı üzere projesi de ruhsatı da yoktur. Ayrıca bu yıkımlar olası afetlerde bu evler insanımızın başına yıkılmasın diye yapılmaktadır” dedi.
Yıkım yapılan inşaatların vatandaşların tapulu arazileri olduğu iddialarına da yanıt veren İzmit Belediye Başkanvekili İbrahim Bulut, “Tapu, arazinin kime ait olduğunu gösteren bir belgedir. Ancak her tapu sahibi, arazisine inşaat yapabilir demek değildir. Bir arazide inşaat yapılabilmesi için o arazinin imara açık olması gerekir. Mesela Alikahya’da bahse konu yıkımların yapıldığı arazilerin tapusu olsa da orman vasfının olması sebebiyle imara kapalı alanlardır. Aynı şekilde mutlak tarım alanları da imara kapalıdır. Bunu herkes bilir ve kimse yapı inşa etmez. Burada ki sorun sanki imara açık bir yer varmış da belediye kasıtlı olarak yapı yaptırmıyormuş algısının oluşturulmak istenmesidir” şeklinde konuştu.
Bazı yerel basın kuruluşlarında ‘Madem kaçak yapıydı, neden elektrik ve su bağlandı?’ gibi ifadeler kullanıldığını da belirten Başkanvekili İbrahim Bulut, “Şu anda yıkılan yapılarda oturan olmadığı için zaten elektrik ve su bağlı değildir. Ancak şu anda olduğu gibi yıllar öncesinin CHP bir çok kaçak yapıya müsaade ettiğinden, elektrik ve suyun bağlanmasına da onlar sebebiyet vermiştir. İmara kapalı bir yerde kaçak inşaat yapılmasını savunabilen CHP, yıkım esnasında görevini yaptığı için yaralanan polis ve iş makinesi operatörleri için neden bir hassasiyet taşımıyor? Şaşırmamak elde değil. Ayrıca, camları kırılan ve hasar gören belediye araçları veya yaralanan operatörler konusunda neden bir hassasiyet göstermiyor? Rahatsız bir ev demek teknik açıdan uygun koşullarda olmayan ev demektir. Dolayısı ile kaçak yapıyla mücadeleye destek vermek bir vatandaşlık görevidir.
Yıkım kararlarının altında CHP’li belediye meclis üyelerinin de imzasının olduğunu hatırlatan İzmit Belediye Başkanvekili İbrahim Bulut, “Garip olan şu ki, CHP hem belediye encümeninde yıkım kararını doğru bulup imza atıyor, hem de basın toplantısı düzenleyerek ‘Garibanların evlerini neden yıkıyorsunuz?’ diyor. Pişkinliğin ve ikiyüzlülüğün bu kadarına da pes doğrusu, ama biz şaşırmadık. Her seçim döneminde CHP bunu yapıyor. CHP’nin bu yaptığı bir kişiyi öldüren katilin, cenazeye giderek en fazla ağlayan kişi olmasına benziyor. Ak Parti ise doğru bildiği şeyi yapmaya devam ediyor ve halkın hukukunu korumak konusunda seçim öncesi veya seçim sonrası ayrımı yapmıyor. Bu olay da göstermiştir ki CHP ikiyüzlülüğü, Ak Parti ise dürüstlüğü simgeliyor" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.