Özel Elit Polikliniği Hekimlerinden Prof. Dr. Güven Erdoğ, Erkeklerde görülen varislerin genellikle kadınlarda görülen varislere benzemediğini ve erkeklerin hormon yapısı değişikliği ve vücut yapısının farklılığı nedeniyle de varislerin hemen hemen tamamının büyük varisler şeklinde olduğunu söyledi.
Erkek varisleri doğumsal ve sonradan olmak üzere ikiye ayrıldığını dile getiren Prof.Dr.Güven Erdoğ, şunları söyledi; “Doğumsal varisler her ne kadar doğuştan itibaren mevcut olsa da sonradan kendilerini belli ederler. Ortalama 20 yaşına kadar ortaya çıkarlar. Bu tip varisler sıklıkla diğer bazı damar rahatsızlıkları ile birlikte görülürler.
VARİSLERİN BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Ciltte şarap lekesi, varis bulunan bacağın diğerine göre daha kalın oluşu ve ciltteki varislerin yumaklar şeklinde kendini göstermesi hastalığın diğer damar hastalıkları ile birlikte seyreden doğumsal varis olduğunu gösterir. Sonradan ortaya çıkan varisler genelde travmalardan sonra görülür. Örneğin; trafik kazası sonrası meydana gelen varisler toplardamar içindeki kapakların kaza sırasında zedelendiğine işaret eder. Ameliyatlardan sonra ortaya çıkan varisler de sonradan beliren varisler arasında yer alır. Ameliyat sırasında toplardamar içindeki kanın yavaşlaması toplardamar kapakları altlarında pıhtıların oluşmasına ve kapak yapısının bu pıhtı aracılığı ile bozulmasına neden olur. Aynen travmalarda olduğu gibi kapak yetmezliği ve varis oluşumu hemen başlar. Kasığa gelen darbeler kapağın bozulmasına ve zaman içerisinde varislerin görülmesine yol açar.Bel fıtığı olan hastalarda fıtık bölgesinin hemen önünden geçen büyük ana toplardamarın sıkışmasına bağlı olarak varis iki taraflı olarak gelişir.Vücuda çok ağır yük bindirilmesi sonrasında toplardamarlar içinde ortaya çıkan yüksek basınç damar içindeki kapakçıkların yırtılması ile ani başlayan varislerin görülmesine yol açar.”
“Erkeklerde kılcal varisler hemen hemen hiç yoktur. 4 mm.den küçük varislere de pek rastlanmaz. Ayrıca erkekler varisleri kozmetik bir sorun olarak değerlendirmeye yatkındırlar” diyen Prof.Dr.Güven Erdoğ, “Bu nedenle bir erkek varisinden şikayet ediyorsa kesinlikle ağır bir problemi olduğu düşünülmelidir.Hastanın tedaviden uzun süre kaçması sonucunda en sık görülen bulgulardan biri de varis ülserleridir. Varis ülseri toplardamar içindeki basıncın çok artması sonucu kılcal seviyedeki toplardamar basıncının atardamar basıncına neredeyse yaklaşması ve bu nedenle o bölgedeki cildin beslenememesi ve yara açılmasıdır. Tedavisi önce yaranın kapatılması sonra da varisin tedavi edilmesidir.
Tedavi sürecinde ise Erkek varisleri genellikle travma sonucu oluştukları için kişinin öncelikle hikayesi çok iyi dinlenmelidir. Daha sonra yapılan muayenesinde varisin bulunduğu bacağı önce ayakta durarak sonra yatırılarak çok dikkatli bir şekilde muayene etmek gerekir. Bu sırada Doppler cihazı yardımı ile yapılan muayene teşhisin kolaylaşmasını sağlar.
Bütün varis türlerinde olduğu gibi erkek varisleri de çeşitli sınıflara ayrılır. Dört sınıftan ilk ikisinde medikal tedavi diğer ikisinde ise girişimsel tedavi uygulanır. Ancak varisi olan erkeklerin kadınlardan farklı olarak büyük kas kütleleri vardır. Bu nedenle ne kadar koruyucu tedavi yapılırsa yapılsın ilk iki seviyeden son iki seviyeye geçişleri süratlidir. Bunun için sık aralıklarla kontrol edilmelidirler. Aşırı travmaya maruz kalmak varislerin daha fazla yayılmasına yol açacağından koruyucu bir çorap kullanılmalıdır. Girişimsel tedaviye ihtiyaç olan kişilerde en kısa zamanda tedavinin yapılması yaşam kalitesi için son derece önemlidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.