Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamince

Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamince:

19 Şubat 2015 Perşembe, 12:50
Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamince
-

Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamince:

- "Özgecan vahşetinden milyonda bir de olsa biz sorumlu değil miyiz? O sorumluluğu içimizde hissetmiyor muyuz? Bu sorumluluğu biz yerine getirmezsek Allah hatırlatır"

- "Çocuğun eteğinin boyuna bakmaksızın, çocuğun başının açık veya kapalı olduğuna bakmaksızın biz çocuklarımıza sahip çıkarsak, bu ülkeyi yaşanabilir ve dünyanın en huzurlu toplumlarından biri haline getirebiliriz"

(Fotoğraflı)

ANTALYA - Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, Mersin'in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan'ın öldürülmesinden milyonda bir de olsa iş adamları olarak kendilerinin sorumlu olduğunu belirterek, "Çocuğun eteğinin boyuna bakmaksızın, çocuğun başının açık veya kapalı olduğuna bakmaksızın biz çocuklarımıza sahip çıkarsak, bu ülkeyi yaşanabilir ve dünyanın en huzurlu toplumlarından biri haline getirebiliriz" dedi.

Döşemealtı Sanayici ve İşadamları Derneği (DÖSİAD) üyeleri, Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe ev sahipliğinde üniversitede kahvaltıda biraraya geldi.

Burada konuşan Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslararası Antalya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Fettah Tamince, konuşmasına Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı.

İki kız çocuğu olan bir baba, bir eş, bir annenin evladı, kız kardeşleri olan bir ağabey olarak büyük ızdırap çektiğini ve Özgecan Aslan'a yapılanları okudukça "tüylerinin diken diken" olduğunu ifade eden Tamince, vahşeti lanetlediğini bildirdi.

Sivil toplum örgütlerinden siyasilere günlerdir toplumda şiddetin nasıl önleneceğinin tartışıldığını kaydeden Tamince, şöyle konuştu:

"Günlerdir ızdırap çekiyorum, Mersin'de hunharca katledilmiş Özgecan'ı rahmetle anıyorum. Toplumda bu olanları duydukça insanın (niye çocuğum var) diyesi geliyor. Çünkü vahşetin boyutunu öngörmek mümkün değil. En korkunç filmlerde bile böyle bir vahşetin yaşandığına şahit olmadım. Günlerdir okuyoruz, şiddetin nasıl önleneceği tartışılıyor. İnsanlar duyarlı, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler duyarlı. Bunları okudukça ben de kendi kendime (ne yapabilirim) diye sormaya başladım. Hepimizin sorması gerekiyor. Biz işverenler imkanları olan insanlarız. Toplumda bu olayların minimize edilmesi için neler yapılması gerekiyor. Bunları yine herhalde eğitimle ve insanlara Allah korkusunu aşılamayla çözeceğiz. Bir de gördünüz her kötülüğe karşı anında tepki göstermemiz gerekiyor. (Bana ne) dediğimizde bunun bir gün bizim başımıza da gelme ihtimali çok. Öncelikle işyerlerimizde buna müsaade etmeyeceğiz. Bu eğilimde olanların polisten önce biz yakasında olacağız."

- "Milyonda bir bile olsa biz sorumlu değil miyiz?"

Tamince, işadamlarının toplantılarında genelde vergi, şirketin büyümesi, borsaya girme, ihracatın nasıl artırılacağı konularının ele alındığını, oysa işadamlarının kazandıklarından keyif almaları için huzurlu yaşam ortamına katkı sağlamaları gerektiğini söyledi.

"Özgecan vahşetinden milyonda bir de olsa biz sorumlu değil miyiz?" diyen Fettah Tamince, bu sorumluluğu içinde hissetmeyen kişiye Allah'ın bir gün bunu hatırlatacağını kaydetti.

Hangi dinden, hangi ırktan olduğuna bakmadan, herkesin mahallesinde, kentinde bulunan çocukları koruması gerektiğini ifade eden Tamince, "Afedersiniz eteğinin boyu, geçen gün adamın biri bunu söylüyor. Ahlaksızların verdiği örneklere bakın. Çocuğun eteğinin boyuna bakmaksızın, çocuğun başının açık veya kapalı olduğuna bakmaksızın biz çocuklarımıza sahip çıkarsak, bu ülkeyi yaşanabilir ve dünyanın en huzurlu toplumlarından biri haline getirebiliriz" açıklamasında bulundu.

- Üçüncü dünya ülkesi imajı

Dün yabancı bir misafirle Belek'ten Tekirova'ya kadar bölgeyi gezdiğini anlatan Tamince, etraftaki dağınıklık, yıkılmış dükkanlar, esnafın, yolların durumuna baktıkça üzüntü duyduğunu söyledi.

Ylıda 14-15 milyon turistin geldiği Antalya'nın dünyadaki en tanınmış şehirlerden biri olduğunu belirten Tamince, "Bu kente, gelişmiş birçok ülkeden insan geliyor. Turist buraya gelince üçüncü dünya ülkesi imajıyla dönmesini istemiyoruz. İçine girmediğimiz orman, kenarına otel yapmadığımız deniz, tarihi kalıntılar dünyanın en büyük zenginliği. Bu zenginliğe sahip çıkalım" diye konuştu.

Dünyanın pek çok ülkesinde malı, mülkü, parası olan, fakat güven içinde yaşamayan insanlar tanıdığını kaydeden Tamince, işadamlarının ülke sorunlarına katkı sağlaması, en azından kazancının yüzde 10'unu sorunların çözümü için kullanması gerektiğini vurguladı.

Suriye'nin en zengin işadamlarından birinin yakın arkadaşı olduğunu, ülkede muhteşem saraylara, büyük fabrikalara sahip arkadaşının bütün fabrikalarının bombalandığını, saraylarının da askerler tarafından işgal edildiğini anlatan Tamince, "(Ben zenginim, bana bir şey olmaz, bu ülkede olanlardan bana ne) dediğimizde Allah korusun bölgemizdeki sorunların hepsi bize de gelebilir" dedi.

Çözüm süreci, mezhep sorunları, yakın bölgelerdeki karışıklıklar gibi sorunların çözülmesi için dua ettiklerini ifade eden Tamince, "Suriye'de olanların bizim buraya gelmemesi için dua ediyoruz, yüreğimiz titriyor. Ama toplumdaki sorunların çözülmesine işadamları olarak ciddi anlamda katkı sağlamalıyız" diye konuştu.

- İnsana yatırım

Eğitim ve insana yatırımın refah seviyesini artırmada, şirketleri büyütmede çok önemli olduğuna inandığını kaydeden Tamince, bunu anladığından beri vaktinin önemli bölümünü iyi yönetici, iyi eleman aramakla geçirdiğini bildirdi.

Bir makineye 300 bin doların hiç düşünmeden verildiğini, ancak bir yöneticiye aylık 30 bin lira istediğinde bunun çok geldiğini ifade eden Tamince, "Bir yönetici alacaktım yılda 300 bin dolar para istedi. Oturup konuştuğumuzda ondan tesadüfen dinlediğim bir konunun yıllık getirisinin 10 milyon dolar olabileceğini gördüm. Doğru adamları alalım, geleceğimizi birlikte kuralım, onları da geleceğimize ortak edelim" dedi.

- 81 ülkeden öğrenci

Toplantıda konuşan Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe de üniversitede 81 ülkeden gelen öğrencinin eğitim gördüğünü, akademik kadronun yüzde 80'inin de yurtdışı ihtisaslı olduğunu dile getirdi.

Eğitim dillerinin İngilizce olduğunu, bunun yanı sıra Rusça, İspanyolca, Çince veya Arapça'nın da ikinci dil olarak öğretildiğini anlatan Göktepe, dünyanın en iyi üniversitelerinden akademisyen almaya devam edeceklerini bildirdi.

Muhabir: Leyla Ataman Koyuncuoğlu
Yayınlayan: Berire Paker

Etiketler:
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
SON DAKİKA
TARSUS'TA ÜZÜMDE ERKEN HASADI ÖNLEMEYE ORTAK DENETİM
MERSİN  İDMANYURDU, OLCAY ŞAHAN 'A EMANET
Mersin İl Sağlık Müdürlüğü'nde TAMP Toplantısı Yapıldı
VALİ TOROS'UN GÜN İÇİNDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ KABULLER
TARSUS TİCARET BORSASI’NDAN YEŞİLOVA ZİYARETİ
TARSUS BELEDİYESİ’NDEN ORAK HÜCRE ANEMİSİNE DİKKAT ÇEKEN KAN BAĞIŞI ETKİNLİĞİ
TÜM EMEKLİLER DERNEĞİ GENEL BAŞKANI’NDAN BAŞKAN SEÇER’E ZİYARET
ADANA'DA YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI DÜŞTÜ
Tarsus'ta TÜBİTAK Bilim Fuarları Festivali
BAŞKAN SEÇER, EĞİTİME KALICI ESER KAZANDIRAN ‘HAYIRSEVERLERLE BULUŞMA PROGRAMI’NA KATILDI

Mersin Haber ,Mersin