Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin dava

-

Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin dava

- Öldürülen 3 kişiden Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske: "Çocuklarım mahkeme günleri çok tedirgin oluyor. Uzun süredir yargılama devam ediyor. Size yalvarıyorum, en kısa sürede bunun bitirilmesini istiyorum"

- Tutuksuz sanık Mehmet Ülger: "(HTS kayıtlarında) Akla hayale gelmeyecek abartmalar yapılarak insanlar 4 yıl boyunca yanıltılmış"

(Fotoğraflı)

MALATYA - Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde öldürülen 3 kişiden Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske, duruşma günleri çocuklarının tedirgin olduğunu belirterek, mahkeme heyetinden yargılamanın en kısa sürede bitirilmesini istedi.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 102'nci duruşmasına, tutuksuz sanıklar emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Hüseyin Yelki, Adil Akçay, Adem Gedik, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan ve Levent Ercan Gelegen ile adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklardan Emre Günaydın, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım hazır bulundu.

Elektronik kelepçe takılan sanıklardan Hamit Çeker'in Elbistan Adliyesi'nden, Cuma Özdemir'in ise Darende Adliyesi'nden video konferans sistemiyle dahil olduğu duruşmaya, Zirve Yayınevi'nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske de katıldı.

UYAP Bişilim Sistemi'ndeki problem nedeniyle celsenin video kaydı olmadan gerçekleştirilmesine karar verilmesinin ardından Mahkeme Başkanı Vedat Koç, bilirkişi raporu ve okunan tutanaklara ilişkin iddia makamı, sanıklar, sanık avukatları ve Geske'nin taleplerini sordu.

Tutuksuz sanıklardan emekli Albay Mehmet Ülger, HTS kayıtlarında bazı telefon görüşmelerinin abartılarak yazıldığını, bir kere görüştüğü biriyle 20 kez görüştüğü yönünde iddialar bulunduğunu savunarak, hiç görüşmediği 2 numarayla da görüşmüş gibi gösterildiğini ileri sürdü. Bu numaraların kime ait olduğunun belirlenmesini isteyen Ülger, "Akla hayale gelmeyecek abartmalar yapılarak insanlar 4 yıl boyunca yanıltılmış. Bu kişiler hakkında yasal işlem yapılmasını arz ediyorum" diye konuştu.

Binbaşı Haydar Yeşil de "Ham HTS kayıtlarında olmayan bazı konuşmaların yapılmış gibi gösterildiği HTS çizelgeleri bulunmaktadır" dedi.

Davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar'ın bazı ifadelerinin altında imzasının bulunmadığını öne süren Yeşil, Çınar'ın gıyabında ifadesinin alındığından şüphe duyduğunu söyledi.

Yeşil, Çınar'ın ifade tutanaklarının mahkemeye sunulmasını istedi.

İddianamede, Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi (TUSHAD) örgütüne ait olduğu öne sürülen talimatların sahte delil olarak üretildiğini iddia eden Yeşil, sahte deliller üretenler hakkında işlem yapılmasını talep etti.

- "Çocuklarım mahkeme günleri çok tedirgin oluyor"

Mahkeme Başkanı Koç, Suzanne Geske'ye de bu aşamada bir talebi olup olmadığını sordu. Geske, "Çocuklarım mahkeme günleri çok tedirgin oluyor. Uzun süredir yargılama devam ediyor. Size yalvarıyorum, en kısa sürede bunun bitirilmesini istiyorum" dedi.

Tutuksuz sanıklardan Levent Ercan Gelegen de davanın tanığı ve sanığı Çınar'ın tutuklanmasını, hakkındaki yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi.

Adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklar Günaydın, Gürler, Yıldırım, Çeker ve Özdemir ile avukatları, elektronik kelepçe uygulamasının polis merkezlerinde imza atılması ve yurtdışı yasağı getirilmesi şekline dönüştürülmesini talep etti.

Sanık avukatlarından Saim Tuğrul, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin davanın gerekçeli kararının dosyaya dahil edilmesini ayrıca eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın tanık olarak dinlenmesini istediklerini belirtti.

Avukatlardan Halis Önal da dosyanın yüzde 100 karar aşamasında olduğunu düşündüğünü ifade ederek, dosyayla ilgili karar verilmesini istedi.

Sanık avukatı Yasemin Hamamcı ise TÜBİTAK tarafından teknik olarak yeterli olunmadığı gerekçesiyle geri çevrilen ses kayıtlarının montaj ya da sahte olup olmadığının İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından incelenmesini talep etti.

- "2 sözde delille 1400 gün hapis yattım"

Tutuksuz sanık Ruhi Abat da kendilerine 2 "sözde delil" dolayısıyla operasyon yapıldığını, bunlardan birinin flash bellekteki dosyalar, diğerinin de 3 ses kaydı olduğunu belirterek, "TÜBİTAK 'biz de bu flash diski çözecek teknik eleman yok' diyor. Bu flash belleği İTÜ gibi bir birime göndermek suretiyle inceletilmesini istiyorum. 2 sözde delille ben bin 400 gün hapis yattım. Bunun hesabını soruncaya kadar ben burada olacağım. Geske'nin acılarını paylaşıyorum ancak bu davanın bu kadar sürüncemede bırakılmasının sebebi biz değiliz" ifadelerini kullandı.

Duruşmaya bir süre ara verildi.

Muhabir: Tuba Karahan
Yayınlayan: Ahmet Ekici