
"Türkiye'nin Dönem Başkanlığında G-20 Gündemi Konferansı"
- Başbakan Davutoğlu: (3)
- "Düşük gelirli kalkınmakta olan ülkelerin dünya ekonomisinde daha aktif olmalarını istiyoruz. Eğer 650 milyon Afrikalı elektriğe ulaşamıyorsa, elektrik tüketemiyorsa veya ABD'nin birkaç eyaleti hatta New York'tan daha az elektrik tüketiyorsa düzeni sağlayamazsınız dünyada"
- "KOBİ'ler ekonomik adaletin temel araçlarıdır ve ekonomik faaliyetin ülke sathına yayılması için de bir araçtır"
- "Yatırım olmadan mali sistemler hiçbir şey yapamaz. Bu, bizim için çok önemli bir konu. Yatırım için uygun bir iklim olmazsa biz üretimi artıramayız. Aynı zamanda da istihdamı artıramayız, ekonomik büyümeyi de sağlayamayız"
- "Yüksek gelirli bir ülke olma noktasına girebilmek için Türkiye'nin potansiyeli var. Türkiye'nin sadece yüksek gelirli ülke olma potansiyeli yok. Bunun yanı sıra G-20 dönem başkanlığında deneyimlerini paylaşma da var. Dolayısıyla konferanslarımız daha fazla neler yapabiliriz konusunda bize kılavuzluk edecektir"
İSTANBUL - Başbakan Ahmet Davutoğlu, düşük gelirli kalkınmakta olan ülkelerin dünya ekonomisinde daha aktif olmalarını istediklerini belirterek, "Eğer 650 milyon Afrikalı elektriğe ulaşamıyorsa, elektrik tüketemiyorsa veya ABD'nin birkaç eyaleti hatta New York'tan daha az elektrik tüketiyorsa düzeni sağlayamazsınız dünyada" dedi.
Uluslararası Finans Enstitüsü'nce The Four Seasons Bosphorus Hotel'de gerçekleştirilen "Türkiye'nin Dönem Başkanlığında G-20 Gündemi Konferansı" kapsamındaki akşam yemeğinde konuklara hitap eden Davutoğlu, kapsayıcılığın hem ulusal hem de uluslararası düzeyde her türlü krizin çözümü için temel anahtar olduğunu, kapsayıcılığın olmaması durumunda sosyal uyum, sosyal istikrar ve demokratik bir süreç olamayacağını söyledi.
Davutoğlu, uluslararası sistemde kapsayıcı bir yaklaşım yoksa bir düzen kurulamayacağını dile getirerek, "Burada söz konusu olan '3 ı' konusunda da biz şunu belirledik; İki tane gündemimiz olacak. Bunlar 3 tane ilke üzerine dayanacak. Bir tanesi köprü vazifesi göreceğiz. G-20 ile en az gelişmiş olan veya düşük gelirli kalkınmakta olan ülkeler arasında. 'En az gelişmiş' demiyoruz da böyle diyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin şu anda en az gelişmiş ülkeler konusunda BM içerisinde koordinatör ülke olduğunu ifade eden Davutoğlu, kendisi Dışişleri Bakanı iken hedefleri olan bu koordinasyonu Türkiye'nin 2020'ye kadar yapacağını, her yıl en az gelişmiş ülkelere 200 milyon dolarlık yardım yaptıklarını aktardı.
Davutoğlu, Türkiye'nin resmi yardım programının toplamının 3,5 milyar dolar olduğunu kaydederek, "Türkiye, dünyada belki de bu konuda en büyük donör ülke. Ulusal gelir konusunda da Türkiye donör olarak buna katkı yapmakta. Bu, düşük gelirli kalkınmakta olan ülkelerin dünya ekonomisinde daha aktif olmalarını istiyoruz. Bu sadece ekonomik adalet için değil. Ekonomik düzen dünyada sürdürülebilir olamaz. Eğer 650 milyon Afrikalı elektriğe ulaşamıyorsa, elektrik tüketemiyorsa veya ABD'nin birkaç eyaleti hatta New York'tan daha az elektrik tüketiyorsa düzeni sağlayamazsınız dünyada" ifadelerini kullandı.
Ekonomik adaleti tesis etmekle Afrika kıtasından diğer yerlere göçün de önüne geçeceğini vurgulayan Davutoğlu, aynı zamanda dünyada daha iyi bir ekonomik büyüme olacağını, gelişmekte olan piyasalar olmazsa dünya piyasalarının daha fazla büyüyemeyeceğini ifade etti.
Davutoğlu, "Akşam yemeğinde mideniz dolduysa daha fazla birşey yiyemezseniz. Eğer bu yemeklerin tamamını tüketmek istiyorsak yeni arkadaşlarımızın olması, yemeği daha fazla insanla paylaşmamız lazım. Yeni pazarlara ihtiyacımız var. Yeni pazarlarla ekonomik büyümeyi teşvik edeceğiz" dedi.
- "G-20 ile en az gelişmiş ülkeler arasında köprü olmak istiyoruz"
Gelişmekte olan ülkelerde demografik yapının her geçen yıl daha da yaşlandığını ve dolayısıyla nüfus dinamizmine ihtiyaç duyulduğunu belirten Davutoğlu, nüfus dinamizmi düzgün yapılamazsa çok büyük kriz sebebi olabileceğini, bu dinamizmin iyi bir stratejiyle uygulanması halinde değer olarak ortaya çıkacağını, Türkiye'nin bu noktada G-20 ile en az gelişmiş ülkeler arasında bir köprü olmak istediğini, birinci ilkelerinin bu olduğunu anlattı.
Davutoğlu, ikinci ilkelerinin ise küçük ve orta ölçekteki işletmeler yani KOBİ'ler olduğunu belirterek, ulusal ekonomideki kapsayıcılıktan bahsediliyorsa KOBİ'lerin desteklenmesinin çok önemli olduğunu, Türkiye'de toplam katma değerin yüzde 55'i ve toplam istihdamın yüzde 75'inin KOBİ'ler tarafından üretildiğini, şirketlerinin yüzde 99'unu KOBİ'lerin oluşturduğunu ifade etti.
"KOBİ'ler ekonomik adaletin temel araçlarıdır ve ekonomik faaliyetin ülke sathına yayılması için de bir araçtır" diyen Davutoğlu, dünya ekonomisi içerisinde KOBİ'ler desteklenirse istihdam yaratılacağını, daha az maliyetli sosyal yardım projelerinin ortaya konmuş olunacağını, bu nedenle KOBİ'lerin kendileri için çok önemli olduğu vurguladı.
- "İstanbul'da Uluslararası KOBİ Faaliyetleri Merkezi kuracağız"
Davutoğlu, dönem başkanlıkları döneminde İstanbul'da Uluslararası KOBİ Faaliyetleri Merkezi kuracaklarını dile getirerek, uygulama konusunda güçlü bir siyasi irade olmazsa başarı gelmeyeceğini, alınan kararlar takip edilmezse sonuçsuz kalınacağını, bu kararların takibi için bir takip mekanizması kurmaları gerektiğini, dünyadaki ekonomik büyümeye yüzde 2'lik katkı yapabileceklerini söyledi.
Çalışma, tarım, enerji ve ekonomi bakanlarının katıldığı toplantılar yapmayı düşündüklerini ifade eden Davutoğlu, "Enerji bakanları gerçekten çok önemli. Çünkü her sabah biz petrol fiyatlarını takip ediyoruz kalktığımızda" dedi.
Enerji fiyatlarının düşmesinin bazı ülkeleri üzdüğünü ancak Türkiye dahil çok sayıdaki ülkeyi mutlu ettiğini belirten Davutoğlu, petrol fiyatlarının düşmesinin enerjiye daha az para ödenmesi manasına geldiği için Türkiye için iyi birşey olduğunu, cari açıklarının büyük kısmını enerjiye ödedikleri paranın oluşturduğunu, ancak enerji fiyatları düşerse Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının azaldığını, hiçbir bağlamın saf pozitif veya saf negatif olmadığını ifade etti.
Davutoğlu, turizm sektörünü destekleyici belli adımlar atarken bunları göz önünde bulundurduklarına işaret ederek, Rusya'ya, Irak'a ve İran'a yaptıkları ihracatın petrol fiyatları düşerse azaldığını, enerji fiyatlarının düşmesinin turizmde olduğu gibi ihracatta da olumsuz etki yaptığını aktardı.
- "Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığını başarıya ulaştırmaya çalışacağız"
Davutoğlu, "Bu bize şunu gösteriyor; Bizim uygulamayı planladığımız şey esasında takip edilmesi çok önemli olan birşey. Enerji, tarım bakanları toplantılarımız olacak. Çünkü gıda güvenliği, insanlığın geleceği için çok önemli bir konu. Üçüncü konu, üçüncü 'ı' ise yatırım. Yatırım olmadan mali sistemler hiçbir şey yapamaz. Bu, bizim için çok önemli bir konu. Yatırım için uygun bir iklim olmazsa biz üretimi artıramayız. Aynı zamanda da istihdamı artıramayız, ekonomik büyümeyi de sağlayamayız" diye konuştu.
Daha fazla ve katma değerli yatırım olması gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İşte bu nedenle tüm bu sektörler arası süreç olarak 62. Hükümet programını, hükümet başkanı olarak mecliste okurken, ekonomik kalkınmamızın ikinci fazından bahsettim ve 25 tane sektörel dönüşüm programından bahsettim. Burada yatırımı, mevduatları, ihracatı nasıl artıracağız, mali yapımızı nasıl güçlendireceğiz, ithalata olan bağımlılığımız nasıl azaltacağız, sınırlayacağız ve yüksek teknoloji yatırımlarını nasıl daha yüksek noktaya çekeceğiz ve Türkiye ekonomisini ekonomik büyüme açısından bugüne kadar büyümeyi sürdürülebilir kıldık ama Türk ekonomisini dönüştürmek de istiyoruz. Sadece küresel krizleri kontrol altına almak noktasında değil bir ekonomik kayma yaşatmak istiyoruz. Yüksek gelirli bir ülke olma noktasına girebilmek için Türkiye'nin potansiyeli var. Türkiye'nin sadece yüksek gelirli ülke olma potansiyeli yok. Bunun yanı sıra G-20 dönem başkanlığında deneyimlerini paylaşma da var. Dolayısıyla konferanslarımız daha fazla neler yapabiliriz konusunda bize kılavuzluk edecektir."
Davutoğlu, faaliyetlerini artırmaları gerektiğine değinerek, "Bizim buradaki tavsiyemiz G-20 dönem başkanlığımız içerisinde önümüzdeki yıl faaliyetlerimizi çok daha fazla artıralım ve İstanbul'da bir araya gelme fırsatını sadece bir iki günle sınırlı düşünmeyelim" dedi.
"Sayın Dışişleri Bakanımız, Sayın Başbakan Yardımcımız, Merkez Bankası Başkanımız hepimiz buradayız, fikirlere açığız. Dönem başkanlığımız süresinde neler yapabiliriz sizleri çok dikkatli dinleyeceğiz" diyen Davutoğlu, dönem başkanlıkları konusunda bütün tavsiyeleri ve önerileri dinleyeceklerini, Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığını başarıya ulaştırmaya çalışacaklarını dile getirdi.
Davutoğlu, konuklara katılımları nedeniyle teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Programa, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da katıldı.
(Bitti)
Muhabir: Uğur Aslanhan
Yayınlayan: Nurettin Coşkun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.