Metin Feyzioğlu Burdur'da

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, ?Benim kaygım ve tespit edilmesini beklediğim husus şudur, bir hukukçu olarak da beklediğimiz husus, Musul kentinin bu vahşi terör örgütü tarafından işgal edilmek üzere olduğunu bir zamanlar 'Ortadoğu'da kuş uçsa, kanat çırpsa haberimiz' olur diye övünen Türkiye nasıl öngöremedi? dedi.Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Burdur Barosu Avukatlar Evi'nin açışına katılmak üzere Burdur'a geldi. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve Baro Başkanlarıyla Burdur Susamlık Tesisleri'nde toplanan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, burada IŞİD terör örgütü tarafından Musul Konsolosluğunda alı konulan Türk rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili konuştu. Feyzioğlu, ?IŞİD adlı vahşi terör örgütünün rehin tuttuğu, tutsak aldığı kamu görevlilerimizin ve onların ailelerinin, yurttaşlarımızın kurtulmuş olmasından dolayı çok ama çok büyük bir mutluluk duyduğumuzu ifade edelim. Bazen sosyal medyaya çeşitli yorumlara rastlıyorum. Bu rehin alma olayı bir senaryo ve ailelerde bugüne kadar hiç seslerini çıkarmadıklarına göre ne kadar rahatlar, huzurlulardı diyorlar. Ben bu cümleleri acımasız buluyorum. Çünkü o ailelerin çocuklarıyla, eşleriyle kucaklaşmasını sizler de seyrettiniz. Bir kumpas olması, kamu görevlilerinin de içine katıldığı bir senaryo olması, böyle düşünülmesi artık bizim çok sağlıklı düşünmediğimizi ve her olayın arkasında bir kumpas arayarak, biraz mantık çizgisinden şaştığımızı gösteriyor. Bunu söyledikten sonra, uluslararası hukuk açısından konuya baktığımızda, olayın kabul edilebilir bir tarafı yok?dedi.Musul Konsolosluğunun neden tahliye edilmediğini soran Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: ?Benim kaygım ve tespit edilmesini beklediğim husus şudur, bir hukukçu olarak da beklediğimiz husus, Musul kentinin bu vahşi terör örgütü tarafından işgal edilmek üzere olduğunu bir zamanlar Ortadoğu'da kuş uçsa, kanat çırpsa haberimiz olur diye övünen Türkiye nasıl öngöremedi. Barzani'nin basın açıklamasını sizler de okudunuz; ?Konsolosluğu tahliye edelim IŞİD, kenti ele geçiriyor, biz kaçıyoruz. Konsolosa gerekli uyarıyı yaptık ama anlayamadığımız bir sebepten dolay çıkmadı konsolosluk görevlileri' dediğine göre ve Dışişleri uygulamasında bir konsolosun, bir konsolosluğu böyle bir tehdit karşısında 'boşaltmıyorum ben' deme yetkisi bulunmadığını yani Ankara'da 'tahliye etmeyin' diye bir talimat çıkmadığı bir durumda tahliye etmemek gibi bir yetkinin asla kullanılamayacağını bildiğimize göre, Ankara'dan Musul Başkonsolosluğu'na niçin tahliye emri gelmemiştir? Benim sorum budur? diye konuştu.Tahliye emrinin verilmemesinin görevi kötüye kullanmak olduğunu vurgulayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, ?Bu sorunun tamamen hukuki bir soru olduğunun altını çizerim çünkü tahliye emrinin verilmemesi görevi kötüye kullanmaktır. İstihbarat alıp tahliye emri vermediysen sebebinin araştırılması gerekmektedir. Kasıt nedir, var mıdır? İstihbarat almadığın için tahliye emri vermediysen nasıl istihbarat almazsın? İstihbarat alması gereken birimlerin niçin gerekli istihbarı almamıştır, almayı becerememiştir, nerede aksamıştır. Bunların mutlaka soruşturulması gerekir. Burası bir kabile devleti değildir, burası Türkiye Cumhuriyeti'dir, devlettir ve hukuk devleti olmak zorundadır. O zaman görevlerini yerine getirmeyenlerin, niçin getirmediklerinin bir kasıt olup olmadığını ve sorumluların kimler olduğunu tespit etmeye biz mecburuz, tamamen hukuki bir soru soruyorum ama kurtulan yurttaşlarımıza, ailelerine ve tüm milletimize geçmiş olsun diyorum? şeklinde konuştu.